kanser sebepleri ve korunma yolları

Kanser Sebepleri

Virüsler, hormonal, bağışıklık sisteminin bozulması, mutasyonlar ve genetik nedenler kanser sebeplerindendir. Katran, boya maddeleri, benzeri, kozmetiklerin bir kısmı, bütün deterjanlar, hava kirliliği, radyasyon, asbest, izolasyon, döküm, solventler, bazı virüsler ve krom kanserojen madde taşır. Afla toksinin kanser yapıcı etkisi vardır. Afla toksin karaciğer kanserinin ortaya çıkmasına sebep olur. Aşırı güneş altında kalmamalıdır. Doktora danışmadan röntgen filmi çektirmemelidir. Şişmanlarda kansere yakalanma riski daha fazladır.

Kötü beslenme alışkanlıkları kanserin sebeplerindendir. Böcek öldürücüler, aseton Ve çamaşır suyu kanserojendir. Selenyum, çinko ve molibden eksikliği kanser sebeplerindendir. Aşırı tut mide kanserine sebep olur. Apartman bodrumlarında Ra (radom) riski vardır. Topraktan gelen bir madde olan Ra kanser riski taşır.

Nitratlar

Sucuk ve sosis imalinde kullanılan nitrat ve nitnit tuzları zararlıdır. Sucuk ve salam nitrat içerir. Pişmiş besinler uzun süre yüksek ısı da bekletilirse nitritler nitrata dönüşür. Tuzlanarak korunmuş gıdaları yemek mide kanserinin sebeplerindendir. Tuzlanmış gıdalar kanserojen nitrat ve nitrat içerirler. Bu besinler E ve C vitamini takviyeli tükenilmelidir. Yoksa kanserojen etki gösterme ihtimali artar.

Protein Alımı ve Kanser

1 kg başına 0,8 gr protein alınması önerilir. 60 kg ağırlığında bir kişi 60x 0,8 = 48 gr protein tüketmelidir. Günlük 60-80 gr protein alınmalıdır. Yağ günlük kalorinin %20'si kadar olmalı ve rafine şeker alımı sınırlandırılmalıdır. Selenyum alımını artırmalıdır. Et obur olanlar, fazla proteinle beslenenlerde göğüs ve kolon kanserlerine daha sık rastlandığı görülmüştür. Tavuk ve hindi yenmeli, fakat derisi her zaman çıkarılmalıdır. Balık, soya ve patates kanser önleyici madde içerir.

Besinleri Pişirme Şekilleri ve Kanser

Aşırı yağ ve yağlı besinler yemek kanser riskini artırır. Bazı maddeler yüksek sıcaklıklarda kanserojen madde haline dönüşür. Kızartma fazla yağ içerir. Zeytinyağı ve bitkisel yağlar kullanılmalıdır. Katkı maddeleri kanserojen madde içerir. Ateşte kızartılan et kanserojen madde içerir.

Kızartma ve mangal da yüksek ateşte pişirme kanser riskini artırır. Mangalda duman ve alev kanser yapıcı etkiye sahiptir. Kömür mangalında tütsüde ve dumanda pişirilen ve uzun süre ateşe maruz kalan etler ve diğer yiyecekler kanserojen risk taşır. Mikrodalga fırınlarda pişirme iyi bulunmuştur. Yemekleri hazırlarken kızartma, kavurma ve tütsüleme zararlıdır, eti yüksek ısıda kısa zamanda değil, düşük ısıda uzun zamanda pişirme yöntemi tavsiye edilmektedir. Haşlama, ızgara ve fırında pişirilen yemekler tercih edilmelidir.

Deterjanlar ve Kanser

Deterjanların labIısı veya labsızı hepsi de kanserojen madde içerir. Bu nedenle çamaşırlar ve bulaşıklar iyi durulanmalıdır. Bulaşıklar bulaşık makinesinde yıkandığı zaman iyi durulandığı görülmüştür. El ile yıkama da durulama sırasında deterjanla yıkanan bulaşık hiç el sürülmeden suya tutulursa tabaklar üzerinde kaygan bir kısım kalır. Bu deterjan artığıdır ve kanserojendir. Bu nedenle bulaşıklar durulanırken el ile iyice .ovulmalıdır. Kaygan yüzey giderilmelidir.

Şişmanlık Kansere Yakalanma Riskini Artırır

Şişmanların kansere yakalanma riski fazladır. Bu kişilerde kanser riski normal kişilere göre % 200 daha fazladır. İdeal vücut ölçülerine inmek faydalıdır.

Yağların Kanser Yapıcı Etkileri

Yağı mümkün olduğu kadar azaltmalıdır. Fazla yağ ile beslenmenin prostat, meme, rahim, testis, yumurtalık, rektum ve kalın bağırsak kanserlerindeki riski arttırdığı tespit edilmiştir. Yağ oranı yüksek olan pasta, kek ve kurabiye gibi gıdalardan kaçınmak gerekir. Süt ürünleri, süt, yoğurt ve peynir yağsız veya az yağlı yenmelidir.

Posalı Gıdalar

Kepekli ekmek, baklagil ve sebze gibi posalı lifli gıdalar bağırsaklarda yıkıcı faaliyet gösteren bakterilere fırsat vermez. Kanser riskini azaltır. Haftada birkaç gün kuru bakliyat tüketilmelidir ( Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi).

Mevsiminde yenen taze sebze ve meyveler kansere karşı koruyucudur. 'Bal kabağı, kereviz sapı, semizotu, taze narenciyeler, taze Hindistan cevizi, brokoli, karnabahar, dut, ahududu, böğürtlen, yer fıstığı, üzüm, enginar, havuç, sarı biber, Trabzon hurması, taze domates, lahana, taze süt ürünleri, doğal yoğurt, kabuklu pirinç, üzüm çekirdeği, dere otu, biberiye, zencefil, taze nane, haç hurması, limon, yulaf, buğday, polen, ceviz, çam fıstığı, kuşburnu, sarımsak, kırmızı soğan, taze soğan, denizlerin temiz beyaz etli balıkları, kırmızı pancar, Çin turpu, soya fasulyesi, baklagiller, sızma zeytinyağı, ısırgan otu ve tohumu, yeşil çay, temiz kaynak -suları, hindiba, kepek ve kepekli ürünler, yeşil lifli yapraklı sebzeler ve kaya şekerinin kansere karşı koruyucu etkileri vardır. Zencefile kokusunu veren gingenol adlı maddenin bağırsak kanserinin yayılmasını yavaşlattığı bildirilmektedir.

Kanserlerde Hormonlu Gıdaların Riski

Mevsim dışı turfanda sebze ve meyveyi fazla yemek, kış aylarında devamlı domates yemek hormonlu gıda alma riskini artırır. Fazla miktarda kırmızı et ve et ürünleri, sucuk, salam ve sosis tüketmek risktir. Çünkü daha fazla et almak için erkeklik hormonu ve kimyasal madde verilmiş olabilir. Fazla miktarda antibiyotik kullanılan ve yemlerine hormon katılan ve kısa sürede pişen tavuk eti tüketmek risktir.

Kirli deniz ürünleri, midye ve istiridyeler, bunlar deniz dibinde yoğunlaşmış kurşun ve zararlı kimyasal artıkları bünyelerine alırlar. Ancak özel olarak su yüzeyinde üretilenler hariç. Kirli denizlerde avlanan balık yemek, hormonlu, çok büyük sebze ve meyve yemek özellikle de içi saman gibi olmuş, tatsız olanlarını yemek, fazla miktarda katkı maddeli ve boyalı maddeleri içeren, yiyecek ve içecekler tüketmek hormonlu gıda alma riskini artırır.

Kanser ve Antioksidanlar

İnsan vücudundaki bazı zararlı maddeler, hücrelerde ciddi tahribatlar yapar ve insanın daha hızlı yaşlanmalarına sebep olur. Antioksidanlar hücreleri serbest radikal maddelerin bombardımanından koruyan özel maddelerdir. Düzenli antioksidan ve vitamin alımıyla hücreler uzun süre bozulmadan ve yıpranmadan kalabilir. Antioksidanlar, ister dışarıdan alınsın ister vücutta oluşsun hepsi de kanser yapıcılara karşı savaşırlar ve onları etkisiz hale getirmeye çalışırlar. Antioksidan besinler, çinko, folik asit, magnezyum, Omega-3, karo tenler, E vitamini, C vitamini, selenyum, yağ asitleri, soğan ve sarımsaktaki kükürtlü bileşikler kansere karşı koruyucu etki gösterirler.

A, C, D ve E vitaminleri, karotenoidler ve flavanoidler gibi antioksidanlar kanser yapıcı kimyasal maddelerin vücudumuzdaki kanser yapıcı etkilerini önlemektedir. Tek yönlü beslenmemeli, dengeli beslenmeli, bütün besin gruplarından (vitaminler, karbonhidratlar, proteinler, yağlar ve minerallerden) alınmalıdır. Tahıllar B ve E vitamini içerirler. Karaciğerde B ve A vitamini fazladır. Ancak karaciğerde kolesterol de fazla olduğu için sınırlı tüketilmelidir. C vitamini kanser riskini. azaltır. Önleyici etkisi olduğu kabul edilmektedir. karo tenler A vitamininin provitaminidir. Karoten kayısı, domates, portakal, greyfurt, yeşil sebzelerde bol bulunur. Havuçta A vitamininin provitamini beta karoten fazladır. Beta karoten de kanser önleyicidir. Bunlar, prostat, kalın bağırsak, rektum, idrar yolları, akciğer ve solunum yolları kanserlerinin önlenmesinde rol oynarlar,

Üzüm Çekirdeği özü serbest radikallere karşı vücudu korur. Üzüm çekirdeği doğal olarak, şurup veya hap şeklinde alınabilir. Kırmızı üzümü çekirdeği ile beraber yemek daha iyidir. Bütün kanserlerin % 30-35'i dengesiz beslenmeden, akciğer kanserinin de %85-90'ı sigaradandır. "Yaşamak için yemeli" ilkesine göre; protein, mineral, enerji ve vitaminleri ne kadar almamız gerektiğini bilmeliyiz. Bilinçli beslenmemiz gerekir.

Antioksidanlar, vücuda besinlerle alınır. Folik asit, selenyum, çinko, mangan, A, C, E, B1, B6 vitaminleri ve bazı proteinler enzim sisteminin etkisini artırır. Bunlar yeterli ve dengeli alınmalıdır. Tuz iyotlu olmalıdır. Sebze, meyve, kuru baklagiller, sarımsak, soğan kanserden koruyucu maddeler içerirler. Antioksidanlar ve posalı gıdalar kanser riskini azaltır. Zeytinyağı ile beraber antioksidan olan Flavanoid bileşikleri içeren meyve ve sebzenin fazla tüketilmesi kansere yakalanma riskini azaltır.

Kanserden Koruyan Bazı Besinler

Pırasa, pazı, pancar, turp, lahana, brokoli, karnabahar, ıspanak, pancar yaprağı, şalgam ve hardal yaprağıdır. Soğan ve sarımsakta bulunan kükürtlü bileşikler akciğer, yemek borusu, mide ve kalın bağırsakta oluşacak tümörlerin oluşmasını önler. Taze meyve ve sebzelerde bulunan birçok maddenin kanserin olumsuz etkilerine karşı koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Sentetik antioksidanlar, renk vericiler, zayıflama ve diyabet için kullanılan yapay tatlandırıcılar kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Gıdalarda oluşan kanser riski, insanların üretmiş olduğu kimyasal maddeler ile gıdaların işlenmesi sonucu meydana gelir. Kanserin beslenme ile ilgisi araştırılmaktadır. Bugünkü verilere göre beslenmenin kanser olma riskine etkisi en az %35-40 olduğu kabul edilmektedir. Mayalanmış süt ürünleri ve probiyotiklerinde kanser önleyici etkilerinin olduğu tespit edilmiştir.

Kanserden Korunmak için

Büyük hastalıklar kapımızı çalmadan daha kolay ve daha ucuz koruyucu ve doğal tedavilere önem vermeliyiz. Vitamin ve mineral bakımından zengin olan taze sebze ve meyveler çiğ olarak yenmelidir. Yiyecekler aşırı pişirilmemelidir. Kepekli ekmek tercih edilmelidir. Bal çok yenmelidir. Ayran, yoğurt, mantar, soya, balık, ciğer, dalak, yürek, böbrek ve beyin daha yararlıdır.

Yumurta haftada 1-2 adet yenmelidir. Açık hava, güneş, su ve spor metabolizmayı etkiler. Bunlar kansere karşı önlemlerdir. Sıcak su banyoları faydalıdır. Spor kan dolaşımını ve solunumu düzenler, metabolizmayı ayarlar. Hormon salgılarının düzenli olması için sessizlik ve dinlenme gerekir. Sağlıklı yaşam için 8 saat uyku gereklidir. Psikolojik sorunların giderilmesi ve geziler kanserden korunma için faydalıdır. Biberiye, lahana, brokoli, salatalık, maydanoz, soya fasulyesi kansere karşı koruyucu madde taşırlar.

Doymamış yağlar, soya, zeytinyağı, mısırözü, ayçiçeği, kanala yağlarının okside olmamışları, antioksidanlar, C, E vitaminleri, beta karoten, selenyum, çinko ve Omega 3 kansere karşı koruyucudur. Günlük bir çay kaşığı tuz yeterli görenler vardır. Fazla şekerli besin tüketilmemelidir. Egzersiz yapan, ideal kilosunu koruyan, sigara içmeyen ve doğru beslenenlerde kanser riskinin %50-70 azaldığı belirtilmektedir.

Akciğer Kanseri ve Sigara

Sigara içenlerin devamlı balgam çıkarması teşhiste gecikmelere sebep olur. Sigara içenlere antioksidanlar verilmelidir. Kanada da "smoking can kill you" denmektedir. Light (layt ) sigara içenler daha çok içmekte ve ciğerlerinin daha derinlerine çekmektedirler ve dolayısıyla akciğer kanseri olma riski daha fazladır. Akciğer kanserine yakalananların ancak %15-20'si kurtulabilmektedir. Türkiye de 12 milyon sigara içicisi bulunmaktadır. Sigara besinlerin emilip kana karışmasını engeller. A ve C vitamini daha az alınır. Sigara içenlerin meyve ve sebze tüketimi az olmaktadır.

Erkeklerde daha sık görülür. 20 yıl sigara içen sigarayı bıraktıktan 15 yıl sonra normal hale gelir. Sigarayı bıraktıktan sonra 10-20 yıl sonra bile kansere yakalanma riski, içmeyenlere oranla 2,5 misli daha fazladır. Sigara adedi azaltılmalı ve sigara içilen ortamdan uzaklaşmalıdır. Hem sigara içiliyor hem de hava kirli ise risk daha fazladır. Öksürük geçmiyorsa, öksürükle beraber kan geliyorsa ve devamlı göğüs ağrısı oluyorsa bir doktora gidilmelidir.

Yemek Borusu Kanseri

Sıcak yiyecek ve içecekler yemek borusunun yüzeyini tahriş ettiklerinden çayı çok sıcak içmek ve diğer yiyecek ve içecekleri çok sıcak yemek ve içmek, yemek borusu kanserinin sebeplerindendir. Alkol ve sigara da yemek borusu kanseri sebeplerindendir.

Kalın Bağırsak ve Kolon Kanseri

Elli yaşından sonra dışkıda kan görülmesi kanser riski için araştırılmalıdır. Karın ağrısı kramp şeklinde ise, dışkıda kan oluyorsa bir ishal bir kabız oluyorsa doktora gidilmelidir. Amerikan bilim adamları bol bol sebze ve meyve yemenin ve egzersizi çok yapmanın bağırsak kanserine yakalanma riskini azalttığını bildirmişlerdir.

Kalori tüketimine dikkat edilmelidir. Şekerli ve doymuş yağ asitlerinin zararları fazladır. Kırmızı et de az yenmelidir. Kolon kanserinin önüne geçmenin en etkili yolu bol sebze, meyve ve lifli yiyecekler tüketmektir. Ulusal Kanser Enstitüsü uzmanları özellikle kalori tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Şekerli ve doymuş yağ oranı yüksek yiyeceklerin zararlarının tahmin edildiğinden çok olduğunu belirtiyorlar. Kalsiyumun bağırsak kanserinden koruyucu etkisi olduğu belirtilmektedir.

Kalınbağırsak kanserlerinin sebepleri, yağ alımı fazla ve posası düşük besinlerle beslenme olarak gösterilir. Bitkisel kaynaklı posalar koruyucu maddeler içerir. Karbonhidrat ve yağca zengin az posalı besin almanın bu kansere sebep olduğu tahmin ediliyor. 50 yaş üzeri erkeklerde fazla görülür. Posalı yiyecekler kalın barsak tümörlerinin oluşumunu önler. Sebzeyi az, eti çok tüketenlerde kalın barsak tümörlerinin görülme riski daha fazladır.

Testis Kanseri

Torbalara inmeyen testislerde daha çok görülür.

Rahim Kanseri

15 yaşın üzerindeki bayanlar yılda bir kez test yaptırmalıdır.

Prostat Kanseri

Prostat kanseri kemiklere yayılıncaya kadar önemli belirti vermez. Sık sık kanlı ve ağrılı idrar yapanlarda omurga ve kalça ağrısı kemiklere yayıldığının belirtisidir. Rektal muayene ve PSA testi ile anlaşılır. Hayvansal yağı fazla yiyenlerde daha çok görülür. Ameliyat sonrası istemsiz idrar kaçırma ve cinsel istekte azalma olabilir. Ameliyat ya da hormonal tedavi yapılır.

Erkeklerde prostat kanseri ve iktidarsızlık oranı spor yapanlarda spor yapmayanlara oranla daha azdır. 50 yaşın üzerindeki erkekler yılda bir defa test yaptırmalıdır. 60 yaşın üstündeki erkeklerde daha çok görülür. İdrarda kan varsa, ağrılı ise ve idrarı zor yapıyorsa doktora gidilmelidir. Haftada 5 adet domates yemenin prostat kanserini önemli ölçüde azalttığı belirtilmektedir.

Deri Kanseri( cilt kanseri)

Güneş gören baş, boyun ve ellerde daha çok görülür. Erken teşhis ile çoğu tedavi edilebilir. Güneşe fazla çıkmamalı, güneş kremi ve losyonu sürünmelidir. Vücuttaki ben ve lekelerde değişiklik görmüş ve dinmeyen bir yara olursa doktora gidilmelidir.

Meme Kanseri

Erken teşhis için insanlar kendi kendilerini kontrol ve muayene etmelidir. Düzenli doktor kontrolü gerekir. Kanada da uzmanların yaptıkları araştırmalar kadınların yağlı besinler yemesi sonucunda meme kanserine yakalanma risklerinin arttığını göstermiştir. 40 yaşın üzerindeki bayanlar kendi kendini muayene etmeli ve en az yılda bir defa doktora muayene olmalıdırlar.

Beslenme alışkanlıkları kanser riski üzerine tesir eder. Kilo almak meme kanserinde önemli bir risktir. Kadınlar zeytinyağı yerse, haftada 3 gün 30'ar dakika egzersiz yaparsa, alkolden ve sigaradan uzak durursa meme kanserine yakalanma riski azalır. Günde 2 lt su içenlerde 1 lt su içenlere oranla meme kanserine yakalanma riski %50 daha azdır. Bol su içenlerde meme kanseri riskinin 5 kat daha az olduğu kalın bağırsak kanseri riskinin yarıya düştüğü bildirilmektedir. Herkes günde 2-2,5 lt su içmelidir.

Lösemi(Kan Kanseri)

Kandaki akyuvarlar çoğalır. Gebeliğin ilk 3 ayında annenin röntgen ışını alması, radyasyon alması çocuğun lösemi olma riskini artırır. Lösemi hastalarına; lenf bezlerinde ve karaciğerde bir büyüme meydana gelir. Kekik, kereviz, maydanoz, şalgam, havuç, limon, ısırgan otu yenmelidir. Saç boyası kullanmanın lösemi riski taşıdığını savunanlar vardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp