Kan Kanserleri (lösemiler) Nedenleri

Kan Kanserleri (lösemiler) Nedenleri : Bütün tümörler gibi kan kanserlerinin de nedenleri açıklığa kavuşmamıştır. Ama araştırmalar, kan kanserine neden olan ya da hazırlayan etkenler hakkında önemli veriler sağlamıştır. Bunlara "lökomojen faktörler", yani kan kanserini hazırlayıcı etkenler adı verilir. Bazı etkenlerin (örneğin İyonlaştırıcı ışınım [radyasyon]) hastalığa neden olduğu kesin bilinmekle birlikte, bazılan henüz kanıtlanmamıştır.

• Irk, yaş ve cinsiyete bağlı etkenler - Yirmi dört ülkede yapılan yeni bir araştırmaya göre kan kanserinden ölüm oranı 100.000'de 6'dır. Ama hastalığın görülme sıklığı toplumlara göre değişir; beyazlarda, Afrika ve Uzakdoğu kökenlilere göre iki kat daha sık rastlanır. Kronik lenfositer lösemi Japonlar’da ve Çinliler'de hiç görülmezken, Yahudi- ler'de son derece yaygındır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ırk, kalıtım ve çevre etkenlerinin rolü tartışılmaktadır. Hastalığın görülme sıklığı ile yaş arasındaki bağıntı çok değişkendir: Yaşamın ilk 10 yılında artan görülme sıklığı, 3-5 yaşlarında en yüksek orandadır; hastalık 50 yaş sonrasında yeniden sıklaşır ve 70-75 yaşlarında sıklığı ikinci kez doruğa ulaşır. Yaş ile hastalığın değişik tipleri arasında da bir bağıntı vardır. Çocuklarda akut lenfositer lösemiye sık rastlanırken, akut miyeloit tip ender görülür. Çocukluk döneminde hastalığın kronik biçimleri hemen hemen hiç görülmez. Orta yaşlarda akut ve kronik tipler yaklaşık olarak eşit orandadır, yaşlılarda ise kronik lenfositer lösemi ve akut miyeloit lösemi oranı belirgin biçimde artar. Ama bütün lösemi türleri içinde, kötü gidişli akut tipler, ötekilerden daha sık görülmektedir. Aynca hastalık, kadınlara göre erkeklerde belirgin bir biçimde daha yaygındır. Kan kanserinde kalıtsal etkenlerin önemi konusunda tartışmalı görüşler vardır. Ama bugüne değin kalıtsal etkenlerin önemini kanıtlayan kesin bulgular elde edilememiştir.

• İyonlaştırıcı ışınım - İyonlaştıncı ışınımın hazırlayıcı etkisi, insan ve hayvanlar üzerindeki deneylerle kanıtlanmıştır. İnsanlarda ışınıma bağlı olarak gelişen kan kanseri olguları uzun süreden beri bilinir. Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından sonra sağ kalan insanlar üzerindeki yapılan araştırmalarda, ışınımın kan kanseri sıklığını önemli ölçüde artırdığı, aynca ışınım miktarı ile kan kanseri arasında doğru orantılı bir ilişki bulunduğu açıkça kanıtlanmıştır. Kan kanserinin radyoloji uzmanı hekimlerde başka insanlara oranla daha sık görüldüğü de bilinen bir gerçektir.

• Kan kanserini hazırlayan başka dış etkenler - Uzun süre benzol etkisinde çalışan kişilerdekiakut miyeloit lösemi sıklığı, benzolün hastalık nedeni olduğu yolunda en küçük bir kuşku bırakmamaktadır. Başka maddelerle ilaçların böyle bir rol oynayıp oynamadığı konusunda ise kesin bilgi yoktur. Akut ve kronik olmak üzere iki tip kan kanseri vardır. Bu biçimler de, etkilenen hücrenin tipine göre miyeloit ve lenfositer olarak kendi içinde ikiye ayrılır. Hücre tipine göre yapılan bu sınıflandırmada, özellikle hastalığın akut biçimlerinde daha ender olarak öteki hüc- Hastalığın ileri evrelerinde her olguda görülen kansızlık, başlangıçta belirgin olmayabilir, ama ilerleyici niteliği nedeniyle zamanla halsizlik, baş dönmesi, kalp atışlarında hızlanma ve yorgunlukla gelen nefes darlığı yaratır. Hastalığın başlangıcında ya da daha çok gidişi sırasında kanserli hücreler tüm dokulara yayılarak değişik ölçülerde yıkıma yol açabilirler. En çok şu sonuçlar görülür: Özellikle çocuklarda yer yer osteoliz (bölgesel kemik erimesi), re tipleri de etkilenebilir. Böylece akut osteoporoz (kemik dokusunun yoğunlu- eozinofiier kan kanseri, bazofıler kan ğunun azalması) ya da iskelet sistemin- kanseri ve kloroma tabloları ortaya çı- de periost (kemik dış zan) tepkimesi, et- kar. Burada, akut ve kronik terimlerinin kilenen bölgeye göre değişik yerel felç- hastalığın klinik tablosuyla değil, kanserlerle ortaya çıkan sinir sistemi belirtile- özellikleriyle ilgili olduğunu vurgulamak gerekir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp