kalp kalb hastalığı çeşitleri

Kalp Hastalığı 3 :

Son yıllarda, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp ve damar hastalıkları giderek artmaktadır. Kalp hastalıkları ölümcül olabilmesi nedeniyle toplum sağlığını tehdit eden en önemli hastalıklardandır. İleri yaşlarda olanların, “eskiden bu kadar kalp hastası bilinmezdi, şimdi neden çok görülüyor?” dediklerini çoğu kez şahit olmuşuzdur.

Gerçektende çok değil bundan 30-40 yıl öncesinde de kalp hastalıkları ve bunlara bağlı ölümler vardı, ama günümüzdeki kadar fazla değildi ve sınırlı teknolojiyle insanların neden öldüğü tam olarak bilinemiyordu. Genelde “aslında görünürde bir hastalığı yoktu ama vadesi geldiği için öldü” ibaresi sıkça söylenen bir sözdü. Acaba kalp hastalıkları neden bu kadar arttı? Bu sorunun cevabı insanlarımızın geçmişteki yaşantıları ile bugünkü yaşantıları arasındaki farklılıkta yatmaktadır.

Son yıllarda ülkemizdeki teknolojik ve sosyo-kültürel alanlardaki değişimlere paralel olarak insanlarımızın yaşam şekillerinde değişiklikler olmuştur. Öncelikle beslenme alışkanlıkları kısmen de olsa değişmiştir. Geleneksel, Anodolu‘ya özgü beslenme alışkanlıklarına batı toplumunun diyetsel özellikleri ilave olmuştur. Örneğin eski insanlarımız daha çok bedenen tarlada, bağ ve bahçede çalışırlarken genelde sabahları ve akşamüzeri yedikleri akşam yemeği ile günümüze göre daha az kalori almakta ve daha çok fiziksel güç harcamaktaydılar.

Vücutları aldıkları tamamen doğal besinleri, et veya yağ da olsa kolayca sindirebilmekteydi. Genelde bir yerden bir yere giderken yürüyerek gitmekte, ev işlerinde çalışırken daha çok hareket etmekteydiler. Günümüzde ise insanların öğün sayıları ve bir öğünde yedikleri yemek miktarı ve çeşitleri artmıştır. Yemeklerde ise katkı maddeleri içeren katı yağlar ile hormonlu ve doğal yapısı bozulmuş hazır gıdalar tüketilmektedir.

Çocuklarımız batı toplumunun diyeti olan hamburger, kola, cips ve şekerlemeler tarzında abur cubur diye adlandırabileceğimiz sağlıksız gıdalara reklamlarında katkısıyla özendirilmektedir. Günümüz insanı işlerini daha çok makinelerle yapmakta, masa başında, televizyon veya bilgisayar karşısında daha çok vakit geçirmekte, bir yere giderken motorlu taşıtları kullanmaktadır. Bu durumlar ise insanları hareketsizleştirmekte, kilo almayı kolaylaştırmakta ve daha çok dengesiz beslenmeye yol açmaktadır.

Sigara içimi de toplumumuzda hızla artmış ve kadınlar arasında da yaygınlaşmaya başlamıştır. Eski insanların dünyadan beklentileri ile şimdiki nesillerin amaçları da çok farklılaşmıştır. Bu durumda yeni nesiller daha çok başarılı olmak, daha çok kazanmak ve hayatlarını daha iyi devam ettirebilmek için çok daha fazla çalışmak zorundadırlar. Bu da çağımızın sorunu olan stres faktörünü yaratmaktadır. Tüm bu durumlar kalp ve damar hastalıklarının en sık nedeni olan damar sertliğine zemin hazırlamaktadır.

Damar sertliğine neden olan en önemli faktör kan yağlarından biri olan kolesterol fazlalığıdır. Kolesterol aynı zamanda vücudumuzun en önemli yapı taşlarındandır. Ancak kanda normalden fazla bulunursa damar duvarında birikmekte, eğer kişide ailesel yatkınlık, sigara kullanımı, tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı da varsa damarlarda daha hızlı zedelenme yapmakta ve zaman içinde damarları tıkamaktadır. Damar sertliği vücudun tüm damarlarını tutabilir. Kalbi besleyen koroner damarların tıkanmasıyla oluşan koroner kalp hastalığı damar sertliğinin neden olduğu en tehlikeli hastalıktır. Koroner damarların tıkanmasıyla kişide kalp krizi, kalp yetmezliği ve ani ölümler görülebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp