İneklerde Şap Hastalığı

İneklerde Şap Hastalığı :

Halk arasında tabak hastalığı olarak tanınan şap hastalığı bütün çift tırnaklı hayvanlara kolayca bulaşabilen bir hastalıktır. Virus adı verilen çok küçük bir mikrop tarafından meydana getirilir.

Çok bulaşıcı ve hızla yayılan bir hastalıktır. Hastalık her yıl Dünyanın bir çok ülkesinde salgınlar yapmaktadır. Hastalığın etkeni olan virusun 7 tipi ve bir çok alt tipi olduğundan hastalıkla mücadeleyi zorlaştırmaktadır.

Bulaşma Şekli:

Bulaşma direkt ve indirekt yolla olmaktadır. Direk yolla bulaşmada sağlam hayvanların hasta hayvanlarla bir arada bulundurulması, indirekt yolla bulaşmada; bulaşık yem, su, altlık, çoban, bakıcılar ve nakil vasıtaları ile olmaktadır.

Hastalığın Belirtileri:

Virus ilk olarak hayvanın boğaz bölgesine yerleşir, burada çoğalır. Ortalama 2-7 günlük bir kuluçka döneminden sonra kana karışır. Şap hastalığına karşı duyarlı organlar olan ağız mukozası, diş etleri, dil, ayaklar ve memede veziküllerin (İçi su dolu kesecikler) meydana gelmesi ile hastalığın belirtileri ortaya çıkar. Hastalığa yakalanan hayvanların ağzından ip gibi salya akar.

Ateş 1-2 gün 40 dereceye çıkar. Hayvanların dil, diş etleri, dudaklarında görülen veziküller üç gün içerisinde patlar, yerinde erozyonlar (tahribat) şekillenir. Hastalık 15-20 gün içerisinde iyileşir. Hastalık insanlara da bulaşabilir. Ağız ve parmak aralarında küçük veziküller meydana gelir.

Şap Hastalığına Karşı Alınacak önlemler:

1- Hastalık çıkmadan alınacak önlemler:

a) Hassas hayvanların 4 ayda bir şap aşısı ile aşılanması,

b) Hayvan sevkinden 15 gün öncesinden hayvanların aşılanması,

c) Hayvan hareketlerinin kontrol altına alınması,

d) Hayvan pazar ve panayırlarının kontrol edilmesi,

e) Satın alınan hayvanların ayrı bir yerde karantinada tutulması (en fazla 1 hafta)

f) Ahıra hayvan bakıcısından başkasının girmemesi ve bakıcıların ahırda giyeceği ayrı giysisi olması,

g) Ahır giriş kapısının önüne dezenfektan dökülmesi,

h) Şap hastalığının olduğu bölgelerden hayvan getirilmemesi.

2- Hastalık çıktıktan sonra alınacak önlemler:

a) Hastalığın teşhisinin konulması ve tip tayininin yapılması,

b) Hastalık çıkan bölgede karantina uygulanmalı ve hayvan hareketleri durdurulmalı,

c) Şap hastalığına karşı çevre ve mihrak aşılaması yapılmalı,

d) ölen hayvanlar derin çukurlara gömülmeli,

e) Hastalıklı ahırlar, malzeme ve ekipmanlar dezenfekte edilmelidir.

Tedavi:

Etken virus olduğundan hastalığın etkili bir ilacı yoktur. Hasta hayvanların ağız ve ayakları dezenfektanlı sularla yıkanır. Sekonder (ikinci) enfeksiyonları önlemek için antibiyotik uygulanır.

Anthrax (Şarbon) hastalığı

Şarbon hastalığı tüm omurgalı hayvanlarda görülebilen bulaşıcı ve öldürücü bakteriyel bir hastalıktır. Etkeni Bacillus Anthracis‘ tir. Hastalık etkeni tabiatta spor şeklinde bulunur. Toprakta 30 yıl, gübrede 1-2 ay, gün ışığında 1 hafta, 140 derecede 3 saat kadar canlı kalabilmektedir. İnsan ve hayvanlara bulaştıktan sonra etken vegetatif forma geçerek hastalığı meydana getirmektedir.

Hastalığın yayılması: Anthrax hastalığı rutubetli ve sıcak mevsimlerde (ilkbahar) daha çok görülür. Sel baskınları, mezbaha ve tabakhane atık suları ile karışık suların tarla ve çayırların sulanmasında kullanılması, bulaşık yem bitkilerinin başka yörelere nakli, ölen hayvan kadavralarının açığa atılması, yabani yırtıcı hayvanlar ve kuşlar (leş yiyen) dışkıları ile hastalık etkenlerini başka yerlere bulaştırırlar. Hastalığın bulaşması ağız yolu ile olmaktadır. Titreme, çırpınma ve ani ölümle seyreder.

Hastalığın belirtileri: Sığırlarda ve diğer omurgalı hayvanlarda genellikle peracut (çok hızlı) seyreder ve hiç bir belirti göstermeden titreme, çırpınma sonucu ani ölüm meydana gelir. Nadir olarak yavaş seyreder. Böyle durumlarda 41-42 derece ateş, durgunluk, bitkinlik, iştah kesikliği, kıllarda ürperme, titremeler, mukozalarda hiperemi (kanama), önce kabızlık sonra kanlı ishal, sindirim bozukluğu, boyunda şişkinlik ve solunum güçlüğü görülür ve ölümle sonuçlanır.

Otopsi bulguları: Anthrax‘tan öldüğü anlaşılan hayvanlara otopsi yapılmaz. Farkına varılmadan yapılmış ise, ölüm sertliğinin şekillenmediği, çabuk kokuşma, dalakta büyüme ve çamur kıvamı, kanın pıhtılaşmaması, iç organlarda kanamalar ve vücut deliklerinden kanlı akıntının geldiği görülür.

Hayvanlara bulaşma: Ağız yolu ile olmaktadır.

İnsanlara bulaşma: Ağız yolu ile bulaşma, şarbonlu etlerin iyi pişirilmeden yenmesi ile olmaktadır. Deri yolu ile bulaşma ise daha çok meslek hastalığı şeklinde kasap ve yüncülerde derideki yara ve çiziklerden bulaşarak apseler meydana gelmektedir.

Tedavi: Genellikle peracut ve akut seyreden şarbon hastalığı ani ölümle sonuçlandığı için tedavisi mümkün değildir. Ancak sığırlarda nadiren yavaş seyrettiği görülebilir. Tedaviye erken başlanabildiği taktirde hastanın kurutulması mümkündür. Hastalık etkeni penisilin ve streptomisin‘e duyarlıdır. 12 saat ara ile günde iki defa 10-20000 iu/kg. pencilin ve 3-6 gram streptomisin verilir. Bu uygulama 5 gün devam etmelidir.

Korunma: Ani ölen hayvanlar derin çukurlara gömülmeli ve üzerlerine kireç yada antiseptikler dökülmelidir. ölüm olur olmaz İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerine derhal ihbar edilmelidir. İlgililerin alacağı idari ve fenni tedbirler sayesinde (aşılama, dezenfeksiyon, tedavi, eğitim vs) hastalığın önlenmesi mümkündür. Bakanlığımız bu hastalığı önlemek için çıktığı yerlerde 5 yıl süreyle koruyucu aşılama programı uygulamaktadır. Hastalık yaygın bir hastalık değildir. Zaman zaman görülebilen özellikle sığır, koyun ve keçide kayıplara neden olmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp