İç Kulağın Damarları

İç Kulağın Damarları :

Arterleri. A. labyrinthi ve a. stylomastoidea'dan alır. A. labyrinthi a. basilaris veya a. inferior anterior cerebelli'den gelir. Fundus meatus acusticus interni'den giren a. labyrinthi r. cochlearis ve IT. vestibulares dallarına ayrılır. R. cochlearis'ler modiolus'u, IT. vestibulares ise utriculus, saeculus ve canales semicireulares'i besler. A. stylomastoidea, a. aurieularis posterior'dan gelir ve eanalis semicireularis'i besler. Verıleri. V. spiralis modioli ve vv. vestibulares birleşerek vv. labyrinthales'i oluşturur. Bu venler de sinus petrosus superior veya sinus transversus'a açılır. Cochlea'dan çıkan küçük birkaç ven canalicus cochlea'dan geçerek v. jugularis interna'ya katılır. İç Kulakta Bulunan Sıvılar Perilenfa (perilympha). Kemik labirent ile zar labirent arasındaki boşluğu dolduran sıvıdır. Yapı olarak beyin omurilik sıvısına benzer. Kaynağı, yapılma hızı, dolaşımı ve absorpsiyonu tam olarak bilinmemektedir. Perilenfatik aralık ile, subaraknoid aralık arasındaki bağlantıların durumu tartışmalıdır. Bazı yazarlara göre perilenfa üç yerden kaynaklanabilir.

Bunlar: 1- Boşlukları çevreleyen damarlardan gelen bir transuda şeklinde, 2- N. vestibulocochlearis' i oluşturan sinir liflerinin kılıfını çevreleyen sıvı aralıklarından, 3- Canaliculus cochlea boyunca yavaş ve sürekli bir şekilde gerçekleşen beyin omurilik sıvısı akımıyla olabilir. Perilenfanın eliminasyon yolu ise bilinmemektedir. Vestibulum'un perilenfatik aralığı arkada semisirküler kanalların perilenfatik aralığı ile irtibattadır. Önde cochlea'nın scala vestibuli'sine, bu da helikotrema aracılığıyla scala tympani'ye açılır. Scala tympani tympan boşluğundan membrana tympanica secundaria vasıtasıyla ayrılır. Canaliculus cochlea vasıtasıyla subaraknoid aralık ile devam eder. Endolenfa (endolympha). Zar labirentin içerisini doldurur. Salgılandığı kabul edilmektedir fakat tam olarak nereden salgılandığı bilirımemektedir. Kaynağının utriculus ve ductus semicircularis'lerdeki silindirik hücrelerden, ductus cochlearis'in stria vascularis'inin özelleşmiş epitel hücreleri ve damarlarından olduğu tahmin edilmektedir. Endolenfa, hangi kaynaktan salgılanırsa salgılansın, dolaşımını tamamladıktan sonra ductus endolymphaticus'a girer ve saccus endolymphaticus'un özel epitel hücreleri tarafından emilip, komşu vasküler pleksusa açılır. Meatus acusticus İnternus. İç kulağı cavitas cranii'ye bağlayan i cm. uzunluğunda bir yoldur.

Cavitas cranii'ye açılan deliğine porus acusticus internus denir. Bu yolun dibi (jundus meatus acustici interni), crista transversa ile üst ve alt olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Üst kısmın ön tarafında n. facialis'in (area nervi jacialis), alt kısmın ön tarafında da n. cochlearis'in liflerinin geçtiği (area cochleae) tractus spiralis joraminosus denilen delikler bulunur. Bu delikler modiolus'daki canales longitudinalis modioli'nin alt açıklıklarıdır ve modiolus'un tabanına uyar. Üst bölümün arka kısmına area vestibularis superior, alt bölümün arka kısmına ise area vestibularis inferior denir. Area vestibularis inferior'un altında joramen singulare denilen tek bir delik bulunur. Bu delikten ampulla membranacea posterior' dan gelen, denge duyusu ile ilgili lifler geçer. Meatus acusticus internus içinde n. vestibularis ile n. cochlearis arasında efferent yollara ait anastomozlar vardır.

KLİNİK BİLGİ Kulak kiri dış kulak yolunda fazla miktarda birikip buşon denilen tıkaçları oluşturabilir. iletim tipi işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi ortaya çıkar. Buşon genellikle serttir ve membrana tympanica'ya kadar uzanıp yapışmış olabilir. Bu durumda gliserin damlatılarak yumuşatılır ve daha sonra dış kulak yolundan verilen az tazyikli su ile yıkanır. Otitis externa denilen dış kulak yolu infeksiyonları çok ağrılıdır. Membrana tympanica ruptürleri (yırtılma) infeksiyonlara veya ses travmalarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ses travmalarına bağlı olanlar genellikle daha ince ve zayıf olması nedeniyle pars flaccida'da görülmektedir. Orta kulak infeksiyonları (oıitis media) n. facialis'in yakın komşuluğu nedeniyle bu sinirin inerve ettiği yüz kaslarında felce neden olabilmektedir. N. facialis felci aynı zamanda orta kulağa yapılan cerrahi müdahalelerde, canalis facialis'e travma veya ödem nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir. Orta kulağın üst duvarını yapan tegmen tympani genellikle ince kemik bir lamel şeklindedir. Bazen de bu kısımda kemik tam değildir. Her iki durumda da yeterli tedavi edilmeyen orta kulak infeksiyonları beyin zarlarına geçerek menengitis'e, beyin dokusunda cerebriıis'e ya da beyin apsesine neden olabilir. Orta kulakta stapes tabanı ve fenestra vestibuli etrafında spongiyoz kemik oluşumu ile karakterize tabloya otoselerosis adı verilir. OtoscIerosis'te stapes tabanı sabitlendiği veya membrana secundaria hareketi engellendiği için ilerleyen bir işitme kaybı olur. İç kulakta endolenfanın aşırı yapımı nedeniyle endolymphatic hydrops (Meniere sendromu) ortaya çıkabilir. Bu durumda hastada ataklar halinde baş dönmesi ve bazen de kulak çınlaması görülür. Genelikle üst solunum yolu infeksiyonları sonrasında ödeme bağlı olarak tuba auditiva'da fonksiyon bozukluğu (östaki disfonksiyonu) ortaya çıkar.

Bu durumda orta kulak havalanması bozulur ve cavitas tympani'de negatif basınç oluşur. Damarlardan sızan sıvı orta kulak boşluğunu doldurur (seröz otitis). Daha sonra zar içeriye doğru çöker, yapışıklıklar ve kalıcı yapısal bozukluklar ortaya çıkarak orta kulakta ses iletiminin azalmasına neden olur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp