İbs Tanısı Nasıl Konur?

İbs Tanısı Nasıl Konur? :

IBS

IBS’nin teşhisi dikkatli bir hikâye alınır. Ardından bazı tahliller, filmler, tetkikler yapılır, organik ve yapısal bir bozukluk olmadığına karar verilir. Tanı konulmuş olur.
 
Tipik IBS şikayetleri olan 40 yaş altındaki bir hastada, başka bir risk faktörü yoksa basit bir büyük abdest tahlili sonrasında, tecrübeli bir hekim tarafından başka bir tetkik, inceleme yapılmadan IBS teşhisi koyularak uygun bir tedaviye başlanabilir.40 yaş ve üzerindeki hastalarda IBS teşhisi konulmadan önce dışkı tahlili yanında bazı kan tahlilleri ve görüntüleme tekniklerinin (ultrasonografı, endoskopi, baryumlu kalın barsak filmi gibi) de yapılması gerekir. 
 
Çünkü organik hastalık olasılığının kesin olarak uzaklaştırılması tanı için önemlidir. Tüm risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerekir. Öyle tedaviye başlanmalıdır.İshal şikayeti ön planda olan vakalarda ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi iltihabi barsak hastalığı özellikle araştırılmalıdır.
 
Kanama, iştahsızlık, kilo kaybı ve uykudan uyan- dırabilen karın ağrısı olduğunda İBS tanısından uzaklaşmak gerekebilir.Birçok kişi, belirtileri genellikle bir yaşam biçimi olarak kabul ederler. Ancak şikayetlerin artışına nedenolan bir durum araya girdiğinde hekime müracaat etme gereksinimi duyarlar.
 
ÎBS tanısı konması için Roma kriterleri vardır. Tanıyı koymada önemlidir. İBS tanısı koymak için güncel olarak şu anda Roma III kriterleri, ölçütleri kullanılmaktadır.

Tanı için;

1. Semptom yani belirtilerin başlangıcından itibaren en az altı ay geçmiş olması gerekir.
 
2. Son üç ayda, ayda en az üç gün etkili olmak şartı ile tekrarlayan karın ağrısı veya karında rahatsızlık hissi bulunması ve aşağıdaki ölçütlerden en az iki veya daha fazlasının bulunması gerekmektedir.
 
* Dışkılama ile şikâyette azalmanın olması.
 
* Şikâyet başlangıcı ile birlikte dışkılama sayısında değişmenin olması.
 
* Şikâyet başlangıcı ile birlikte gaitanın yapısında (şeklinde) değişikliğin olmasıdır.

Şikayetlerin üzerinden en az altı ay geçmesi istenmektedir

Bunun nedeni olası infeksiyon gibi çabuk geçebilen veya kanser gibi ilerleyici diğer hastalıklardan ayrımının yapılabilmesi içindir. İBS tanısında ağrı muhakkak olmalıdır. Ağrı komponenti olmaksızın İBS tanısı konamaz. Ağrı olmaksızın bağırsak fonksiyon bozuklukları mevcuttur fakat bunlar ‘fonksiyonel konstipasyon (kabızlık)’, ‘fonksiyonel diyare (ishal)’ di-ye isimlendirilmektedir.
 
Aslında İBS tanısı koyarken kullanılan Roma III kriterleri içinde olmayan fakat sıklıkla İBS hastalarmda bulunabilen semptomlar da mevcuttur;
 
* Aşırı şişkinlik,
 
* Gaita yapısında ve kıvamında (sert, gevşek, veya her ikisi farklı zamlarda) değişiklik,
 
* Dışkılama sayısında farklılık,
 
* Dışkılama esnasında aşırı ıkınma ihtiyacı,
 
* Dışkılama için tuvalate yetişmede zorlanma,
 
* Dışkılamaya rağmen tam boşalamama hissi
 
* Dışkı ile birlikte mukus çıkarılması gibi.Hastaların çoğu aralıklı olarak şikâyetlerinin arttığınıifade eder.
 
* Kadınlarda semptomların menstrasyon ile kötüleşmesi sık görülebilen bir durumdur.
 
* Diğer taraftan Roma III kriterlerinde olmamasına rağmen, hastalarm sıklıkla ifade ettikleri bir diğer semptom ise sabahları özellikle kahvaltı sonrası tekrarlayan (yani bir kaç kez ve peşpeşe) dışkılama patternidir. Bu hastalarda özellikle ilk dışkılamada, gayta görünümü ve kıvamı daha katı ve forme iken, bağırsak boşaldıkça bunu izleyen dışkılamalarda gayta gevşek ve sıvı özellik gösterebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp