Ibs Nedenleri Nelerdir?

Ibs Nedenleri Nelerdir? : Sindirim ağızdan başlar ve dışkılama ile sonlanır. İnce bağırsaktan, kolon dediğimiz kalın bağırsağa gelen sindirilmiş besinlerin sıvı ve mineralleri buradan emilir ve dolaşıma katılır. Emilmeyen katı kısım ise kalınbağırsakta birikir. 
 
Biriktikten sonra bağırsak duvarı kasları, sinirler ve hormonlar aracılığıyla kasılmaya başlar ve dışkılama işlemi gerçekleşir.îrritabl bağırsak sendromunun nedeni, bağırsak duvarındaki kasların en küçük etkide ya da etkisiz uyaranlarda bile kasılmasıdır. Yemek yeme ve gaz oluşumu sonucu bağırsaklarda aşırı cevaplar gelişir. Bu duruma yol açan nedenler tam bilinmemekle beraber bazı risk faktörlerinin rol oynadığı bilinmektedir.

NEDENLERİ

İBS, barsakların en sık görülen sindirim sistemi bozukluğu hastalığıdır. Hassas ya da duyarlı bağırsak rahatsızlığı demektir. Buradaki hassasiyet aşırı duyarlılıktır ki bu; yiyecek, içecek ve duygusal uyarılar ile tetiklenmektedir. Kiminde süt, ekmek ya da meyve ile kiminde ise hoş olmayan bir duygu durum ile bağırsak rahatsızlıkları ortaya çıkmaktadır. Buda, bağırsağın sinirsel uyarı ve hormon etkilerine karşı gösterdiği abartılmış bir yanıtı demektir.

Endüstrileşmiş ülkelerde yaklaşık 5 kişiden birinde görülür. Ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte görülme sıklığı %5-25 arasında değişmektedir. Genel dahiliye polikliniklerine başvuran hastaların %15 kadarını İBS oluştururken gastroenteroloji polikliniklerinde bu oran %40’lara kadar yükselebilmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.

İBS, her yaş ve cinste görülen bir rahatsızlıktır. En sık 35-45 yaşlar arasında ve kadınlarda görülmektedir. Türkiye nüfusunda görülme oranı %13 olarak bildirilmektedir. Bu, oldukça yüksek bir orandır.
IBS yapısal (organik) değil fonksiyonel bir bozukluk olarak değerlendirilir. Yani bu hastalıkta, iltihabi ya da tümöral bir durum söz konusu değildir.

Halk arasında spastik ya da sinirsel kolitte denilir. Yıllardan beri İBS''''ye pek çok isim verilmiştir. Kolitis, mukuslu kolit, spastik kolon, spastik barsak, fonksiyonel barsak hastalığı. Aslında bu terimlerin birçoğu yanlıştır. Örneğin kolitis kalın barsağın enflemasyonu(iltihabı) demektir. İBS''''de enflamasyon(iltihap) yoktur. Daha ciddi bir hastalık olan ülseratif kolit ile karıştırılmamalıdır.

Eğer İBS hakkındaki bilgiler bizi ilgilendiriyorsa, normal barsak fonksiyonlarının kişiden kişiye değiştiğini kavramak, anlamak önemlidir. Günde 3 kez dışkılama da, haftada 3 defa dışkılama da normaldir. Normal dışkı şekillidir fakat katı değildir. Kan içermez. Dışkılama sırasında kramp ve ağrı olmaz.
(6 feet uzunluğunda olan kolon, ince barsakları rektum ve anüse bağlar. Kolonun en büyük fonksiyonu, ince barsaklardan gelen sindirim materyalinden su ve tuzu absorbe etmektedir. Her gün ince barsaklardan kolona 2 lt kadar sıvı materyal girer. Sıvı ve tuzun büyük bir kısmı absorbe edilinceye kadar bu materyal birkaç gün kolonda kalır. Gaita, dışkılama oluncaya kadar kolonun sol tarafına doğru hareketleriyle sol kolona geçer ve orada depolanır.
Kolonun hareketleri hafifçe geriye ve ileriye ancak esas olarak rektuma doğru olmak üzere içeriği ileriye doğru sürer. Günde birkaç kere güçlü kas kontraksiyonları kolonu aşağıya hareket ettirir, fekal materyali dışa doğru iter. Bu güçlü kontraksiyonların bazıları dışkılama ile sonuçlanır.
Kolon kaslarının kasılması ve içeriğinin hareketi sinirler, hormonlar, kolon kasındaki elektriksel aktivite ile kontrol edilir. Elektrikli aktivite kalp fonksiyonlarını kontrol eden mekanizmaya benzer bir pacemaker(uyarı merkezleri) gibi rol oynar. Kalın barsağın fonksiyonları (barsakların kasılması, barsak içindeki muhtevanın hareketi, barsağın salgı ve emilim fonksiyonları vb.) barsak duvarında yerleşmiş olan ve çok zengin bir ağ oluşturan barsak sinir sistemi, merkez sinir sistemi ve çeşitli reseptör ve hormonların etkisi altındadır. Barsakların hareketleri, duyarlılıkları ve kişinin barsaklardan gelen uyarıları algılama derecesi bu sinir ve hormon sistemi tarafından düzenlenir. İBS’da bu düzenleyici sistemlerde hem merkezi sinir sistemi ve hem de barsaklar seviyesinde bazı değişikliklerin oluştuğu ve değişik faktörlerin bu değişikliklerin ortaya çıkışını uyardıkları düşünülmektedir. İBS’lu kişilerde barsaklardan gelen uyarıların algılanmasında artış olduğu ve barsakların bu uyarılara karşı aşırı kasılma ile cevap verdikleri gösterilmiştir.)

İBS, kronik bir hastalıktır. Ancak yılın 365 günü ayni şiddette hastayı rahatsız etmez. Araya giren, hastalığın tetiğini çeken, şikayetlerin artmasına neden olabilen durumlar olabilir.

İBS çok büyük rahatsızlık hissi ve sıkıntıya neden olur. Fakat İBS''''nin barsaklara sürekli bir zararı yoktur. Barsak kanamalarına yol açmaz, kanser gibi ciddi bir hastalığa yol açmaz. İBS, sıklıkla ılımlı bir şekilde hastaları canından bezdirir. Onlar sosyal olaylara girmeye, işten eden ayrılmaya eğilimlidirler, kısa mesafelerde bile olsa seyahat etmekten korkarlar. Bununla birlikte İBS''''li birçok hastanın semptomları, diyet, stresin düzeltilmesi ve bazı ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Kişiler genellikle bu rahatsızlıklar bütününü kabul eder ve birlikte yaşamaya çalışırlar.

Uzun yıllar yapılan araştırmalarla IBS’nin nedeni tam olarak belirlenememiştir. Hastalarda yapılan tetkikler sonucunda organik olarak tamamen normal olunması, psikolojik, fizyolojik ve beslenme şeklinden kaynaklanan nedenlere bağlı olabileceğini düşündürmektedir. Kişiden kişiye şikayetlerin artma nedenleri farklılık gösterse de, sindirim sistemi ile ilgili bir bozukluk olduğundan, yiyecekler büyük önem taşımaktadır.

İBS’nun nedenleri konusunda iki ayrı görüş vardır

1-Bunlardan birine göre, beyinle bağırsak arasında enformasyon taşıyan serotonin hormon yetersizliği nedeniyle iletişimin imkânsızlaşması olduğudur. Bana göre bağırsaklarda peristaltik hareketlerin tam oluşmamasıdır.

Doktorlar şikayetlerin altında yatan organik bir sebep bulamadıklarından dolayı, İBS semptomlarını artma nedeninin genellikle psikolojik iç çatışma veya stres olduğunu söylerler. Araştırmacılar sadece küçük bir uyarı ile İBS''''li kişilerin kolon kaslarında spazm başladığını buldular. Öyle görülüyor ki İBS''''li hastalar olması gerekenden daha hassas ve reaktif bir kolona sahiptirler. Bu yüzden bu kişiler, birçok kişi için can sıkıcı olmayan uyaranlara kuvvetle cevap verirler. Hastaların yaklaşık yarısı şikayetleri ile stres arasında ilişki olduğunu ifade ederler. Stres hastalığın tetiğini çeker. Bu nedenle stres hastalığın seyrini olumsuz yönde etkiler. Stres İBS’nin nedeni değildir ancak, şikayetleri artırabilir.

Ancak araştırmalar göstermiştir ki diğer faktörler de önemlidir.

2-Bir diğer görüşte: Bağırsak florasının bozulması nedeniyle, kolonda mantar ve bakterilerin sebep olduğu aşırı iltihaplanma ve tahribat vardır. Buda bağırsaklarda aşırı miktarda çoğalan lenfositlerden anlaşılır, bilindiği gibi lenfositler iltihaplara karşı mücadele eden bağışıklık sisteminin bir alt türevidir.

İBS''''nin nedeni bilinmiyor. Bu yüzden henüz tamamen iyileştirici bir tedavisi de yoktur. Doktorlar onu "fonksiyonel bir hastalık" olarak adlandırılırlar. Çünkü barsaklarda muayene ve tetkiklerde hastalık belirtisi bulunamaz.

Normal giden barsak fonksiyonunu İBS''''li hastalarda bazı durumlarda değişir. Yemek yeme ve kolondaki gaz ve diğer materyalin meydana getirdiği gerilme gibi olağan olaylar İBS’li kişilerde aşırı bir reaksiyona sebep olabilirler.

En sık görülen tetikleyiciler:
-Liften yetersiz beslenme
-Belirli yiyeceklere karşı hassasiyet (yiyecek intoleransı) ve yiyeceklerin her türlüsü ağrıyı başlatabilirde.
-Her türlü stres halleri
-Adet dönemi
-Öğün atlama ve birden çok yemek yeme
-Enfeksiyonlar
-Antibiyotik kullanımı ve diğer ilaçlar, hormonlar (adetlerle ilgili)
-Kahve ve kafein içeren maddeler
-Mevsimsel değişiklikler
-Soğuk hava, uzun süre soğukta kalmak
-Sigara
- Alkol

Sindirim sistemiyle ilgili bir bozukluk olduğu için yiyeceğin çok önemli rolü vardır.
Yemek yeme, kolondaki gaz ve diğer materyalin meydana getirdiği gerilme gibi olağan olaylar İBS''''li kişilerde aşırı bir reaksiyona sebep olabilirler. Bazı yiyecekler ve ilaçlar, bazı kişilerde spazmı başlatabilir. Bazen spazm gaitanın pasajını geciktirerek kabızlığa yol açar. Çikolata, süt ürünleri, fazla alkol alımı sıklıkla suçlu bulunmuştur. Kahve birçok kişide cıvık gaitaya sebep olur. Fakat İBS''''li hastaları daha çok etkiler. Araştırmacılar ayrıca İBS''''li kadınlarda menstürial periyod esnasında semptomların daha da arttığını bulmuşlardır. Bu da üreme hormonlarının İBS semptomlarını arttırabileceğini düşündürmüştür.

Genetik faktörlerin de hastalıkta etkili olabileceği ve genetik yatkınlığı olanlarda uygun çevresel koşulların hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu ileri sürülmektedir.

BELİRTİLERİ

İBS’de şikayetleri sadece barsaklar ile ilgili değildir. Hastalık tüm sindirim sistemini ilgilendirebilir. Vakaların 1/4 de yemek borusu, 1/3 de ise mide boşalması ile ilgili sorunlar görülebilir. Tüm sindirim sisteminde aşırı bir duyarlılık söz konusudur.
IBS genellikle gün boyu görülür ve gece pek rahatsızlığa sebep olmaz. Şayet bir yılda 3 hafta bu rahatsızlıklar görülürse buna kolon hassaslaşması denir.

Kişiden kişiye değişmekle beraber IBS’nin önemli belirtilerini 4 ana grupta toplayabiliriz.

1- Karın Ağrısı: Künt veya kramplar şeklinde karın ağrısı oluşur. Ağrılar dalgalar halinde gelir gider. Bu yakınmalar sürekli değildir. Belirli aralıklarla ortaya çıkar. Yani atakların olmadığı dönemlerde kişi kendisini son derece rahat hisseder. Bu aralıkların süresi kişiye göre değişir. Karın ağrıları sıklıkla yemeklerden hemen sonra ya da dışkı ihtiyacından hemen önce ortaya çıkar. Gaz çıkarma veya tuvalet ihtiyacını
giderme ile rahatlama hissedilir.

2-Şişkinlik: IBS hastaları, normal kişilere göre daha fazla gaz üretmeseler de gaz barsaktan çıkamadığı için rahatsızlık yapar. Genellikle yemekten hemen sonra başlayarak gün boyunca barsaktan gürültülü sesler gelmesi, karın bölgesinde sıkışıklık ve giysilerin rahatsız etmesi gibi durumlar ile devam eder.

3-Barsak Alışkanlığı Bozukluğu ( Kabızlık ve/veya İshal) IBS hastalarında en sık görülen belirtilerdendir. Bazı hastalarda zor veya birkaç gün süren katı dışkılama ile karakterize kabızlık vardır. Ağrılı kabızlık veya diyareden yakınırlar. Bazılarında sıklıkla acil dışkılama ihtiyacıyla birlikte cıvık dışkılama ile karakterize ishal vardır. Bazı hastalarda ise hem kabızlık hem isal olur. Bazı kişilerde kabızlık ve diyare yer değiştirebilir. İBS''''lu bazı hastalarda, sık dışkılama isteği yada acil dışkılama ihtiyacı ile birlikte kramp tarzında ağrılar olur, fakat rahat dışkılayamaz. Dışkılama sonrası ise ağrı azalır.
Gizli kabızlık olarak bilinen bir durum vardır. Kişi her gün tuvalete gitmesine rağmen kalın barsağını yeteri kadar boşaltamaz. Bunların barsağında gaita içeriği ve gaz miktarı normalden fazladır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp