hipotiroidi nedir belirtileri nelerdir

Hipotiroidizm Tedavi : Hipertiroidizm günümüzde artık büyük ölçüde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavi yöntemlerinin bilinmediği dönemlerde kalbin giderek zayıf düşmesi bu hastalığın ölümle sonuçlanmasına yol açıyordu. Bu tehlikeli durum artık kullanıma giren yapay olarak iyotlandı- rılmış proteinler, en etkin tiroit hormonu olan triiyodotironinin (T3) yapay yollarla bireşimlenmesi ve hayvanlardan elde edilen kuru tiroit özütleri sayesinde ortadan kalkmıştır. Böylece hipo- tiroidizm hastası ileri yaşlara değin sağlıklı bir biçimde yaşamaktadır. Önemli olan tedaviye erken başlamaktır.

Erken tedavi girişimi tiroit hormonlarının eksikliğine çok duyarlı olan beyin başta olmak üzere çeşitli organlarda geriye dönüşsüz bozuklukların ortaya çıkmasını engelleyebilir. Hafif seyreden hipotiroidizm özellikle vücutta hormon gereksiniminin geçici olarak arttığı bir duruma bağlıysa kendiliğinden gerileyebilir. Ama hipotiroidizm tiroit hormonuna olan gereksinimin artmasına bağlı değilse ve uygun tedavi görmezse giderek ağırla- şan geriye dönüşsüz bozukluklara yol açar. Tedavi kural olarak düşük dozlarla başlar. Günde 25-50 mikrogram yapay hormon (T4) verilir. Daha sonra günlük doz, en uygun düzeye ulaşana kadar artırılır. Uygulamada gerekli doz, elde edilen etkiler değerlendirilerek ayarlanır. Tiroit hormonlarının metabolizma üzerindeki etkisi yavaş ortaya çıktığından gerekli düzenlemeler için en az iki hafta kadar beklenir. Bu geleneksel tedavi yaklaşımı yan etkileri önlemeyi ya da azaltmayı amaçlar. Özellikle yaşlı ve/ya da kalp hastalığı olan kişilere önerilir. Gençlere ve başka hastalığı olmayanlara günde 50-100 mikrogram gibi yüksek dozlar verilebilir.

Bu dozlarla kanda gerekli tiroit hormonu düzeyine yakın değerler elde edilir. En uygun hormon dozu, her hastada klinik belirtilere ve kanda tiroit hormonları düzeyine göre saptanır. Özellikle TSH düzeyi, uygulanacak dozun belirlenmesinde çok yararlıdır. Önceden belirtildiği gibi bu hormon hipofiz tarafından üretilir ve tiroit hormonlarının kandaki düzeyi azalınca daha çok salınarak tiroiti uyarır. Yüksek TSH düzeyleri, eksikliği giderme tedavisinin yetersiz kaldığını, tersi bir durum ise verilen tiroit hormonunun fazla geldiğini gösterir. Tiroit hormonuna gereksinim ergenlik çağında belirgin biçimde artarken yaşlılıkta giderek azalır. Bu nedenle dozlar ergenlikte yüksek, yaşlılıkta düşük tutulmalıdır. Yaşlı hastalarda ve an- jina pektoris gibi yakınmaları olanlarda tedaviye kalbin oksijen gereksinimini azaltan ilaçlar, örneğin bir beta engelleyici (yaygm adı beta bloker, tam adı beta adrenerjik alıcıları engelleyici etken) eklemek uygundur.

Bu tür ilaçlar özellikle kalp kası hücrelerinde ve damarların düz kas liflerinde bulunan beta alıcıların adrenalinle uyarılmasını bir ölçüde engeller. Böylece metabolizma etkinliğini hızlandırarak oksijen gereksinimini artıran tiroit tedavisinin yaşlılardaki daralmış koroner damarları tehlikeli biçimde zorlaması önlenir. Tiroit ilaçlarıyla tedavi genellikle ömür boyu sürer. Tiroit ender olarak yeterli hormon üretecek düzeye ulaşır. Bu olasılık yalnız hafif seyreden hipotiroi- dizm olguları için söz konusudur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp