Freud'un Kuramlarında Yapılan Değişiklikler

Freud'un Kuramlarında Yapılan Değişiklikler : Freud, yaşamı boyunca kuramlarında değişiklikler yaptı. İyi bir bilim adamı olarak, yeni verilere daima açık oldu, özgün kuramla uyuşmayan yeni gözlemler biriktikçe önceki konumlarım düzeltti. Örneğin, meslek yaşamının geç bir döneminde anksiyete kuramını bütünüyle yeniden gözden geçirdi. Freud’un kuramı, savunma mekanizmalarının açıklığa kavuşmasında (1946/1947) ve psikanalitik kuramın çocuk psikiyatrisine uygulanmasında (1958) özellikle önemli bir rol oynayan kızı Anna tarafından daha da genişletildi.Freud yeni verilere açık olsa da, zıt görüşlereaçık değildi. Meslektaşlarının ve taraffarlannın libido kuramını ve kişiliğin işlevinde cinsel güdünün merkezi konumunu sorgulamaları konusunda çok hassastı. Bu dogmatizm, Freud ile birçok parlak yardımcısı arasında bir ayrışmaya yol açtı. Bunlardan bazılan, cinsellikten başka güdüsel süreçlere daha fazla ağırlık veren rakip kuramlar geliştirdiler. Bu eski arkadaşlar, Cari Jung ve Alfred Adler’dir.

Onların yanı sıra, Karen Homey, Harry Stack Sullivan ve Erich Fromm saydabilir. Bu muhalifler ve daha yakın zamanlarda ortaya çıkan diğer psikanalitik kuramlar, egonun rolünü daha fazla vurgularlar. Bunlar egonun doğunda birlikte ortaya çıktığına, idden bağımsız olarak geliştiğine, id itkilerini doyurmanın gerçekçi yollarım bulmaktan başka işlevleri yerine getirdiklerine inanırlar. Bu ego işlevleri, çevreyle nasd başa çıkdacağını öğrenmek ve deneyim duygusu oluşturmaktır. Ego, doyumları, keşfetmeyi, değiştirmeyi ve performansta uzmanlaşmayı kapsar. Bu yaklaşım, ego kavramını bilişsel süreçlere daha yakından bağlar.

Bu yeni yönelimin önemli bir parçasına nesne ilişkileri kuramı denir. Bu kuram, bir kişinin yaşam boyunca diğer kişderle olan bağlantı ve ilişkileriyle ilgilidir. Nesne ilişkileri kuramcıları, id kavramını ya da biyolojik dürtülerin güdüleyici davranıştaki önemini reddetmemişlerdir. Ancak bunlar, ana babadan psikolojik olarak ayrdmanın derecesi, kişinin kendi başına olmasından çok diğer insanlara bağlanmasının ve onlara ilgi duymasının derecesi ile kişinin kendine değer verme veyeterlilik duygulannın gücü gibi konulara da eşit derecede ilgi göstermişlerdir.

Erikson bizzat Anna Freud tarafından bir psikanalist olarak eğitildi ve kendi görüşlerini Freudcu kuramı değiştirmekten çok genişleterek oluşturdu. Gelişim evrelerini, psikocinsel işlevlerine göre ele alacak yerde, öncelikle ego süreçlerini kapsayan psikososyal evreler olarak görür. Erikson için yaşamın ilk yılının önemli özelliği oral haz üzerinde yoğunlaşma değildir. Bu evrede çocuk, gereksinimlerinin karşılayıcısı olarak çevresine güvenmeyi (ya da güvenmemeyi) öğrenir. Yaşamın ikinci yılının önemli özelliği tuvalet eğitimi gibi anal kaygılar üzerinde yoğunlaşmaz, çocuk bu evrede özerkliği öğrenir. Tuvalet eğitimi çocuğun özerklik çabalannın ana babasından gelen yeni itaat talepleriyle karşı karşıya geldiği bir çatışma alanı haline gelir. Erikson’un kuramı, bütün yaşam süresini kapsayan daha fazla evre ekler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp