Fonksiyonel Işitme Deneyleri
Fonksiyonel Işitme Deneyleri : işitme deneylerinden maksat, işitme kusurunu meydana çıkarmak, bu kusurun derecesini, kulağın lıangi bölgesine ait olduğunu anlamaktır. İşitme kusuru bazan dışkulak ortakulak ve tuba auditivadan ibaret olan nakil yolunda, bazan da içkulak ve işitme sinirinde, yani alıcı organdadır. Bundan başka işitme deneyleri sübjektif olduklarından, hastanın psikolojik durumu da göz önünde tutulmalıdır. Deneylere başlamadan önce dışkulak yolu, kulakzarı dikkatle muayene olunduğu gibi, burun, nazofarenks ve farenks de gözden geçirilmelidir. Buralardaki patolojik değişmeler, nakil yolu tipinde işitme bozukluğu yapabilirler. Hastanın duruş ve hareketlerine de dikkat edilmelidir. Hastanın, konuşanın dudaklarına dikkat etmesi( dudak okuma), sağlam kulağını konuşana çevirmesi, konuştuğu zaman sesinin tonu aydınlatıcı bilgi verir.
Nakil yolu hastalığı varsa, ekseriya autophonia bulunur. Hastaya kendi sesi çok yüksek gelir. Onun için alçak sesle konuşur. Diğer taraftan alıcı organ hastalığı varsa, hasta yüksek sesle konuşur, işitme muayeneleri sessiz bir yerde yapılmalıdır. Ses ile muayene insan kulağının pratik iş görme kabililyetini anlamak için çok önemlidir.Normal insan kulağı saniyede 16 - 22,000 titreşim arasındaki tonları işitebilir. Konuşma sesi ise 200 - 4,000 titreşim arasındadır.Eğer bir insan 200 titreşimin altındaki bütün alçak tonlarla 4,000 titreşimin yukarısındaki bütün yüksek tonları işitir fakat bu iki hudut arasındaki titreşimleri azalmazsa, konuşma sesini anlamak kudretinde değildir, pratik bakımdan sağırdır.Sesle muayenede mutlak, kantitatif neticeler almak mümkün değildir. Muayene edenin sesi muhtelif zamanlarda değişebilir. Diyapazonlar bu hususta çok kullanışlıdır. Pratikte kullanılan diyapazonlar 16 - 4096 titreşim sayısı arasındadırlar, daha yüksek tonların tayininde düdükler, monokord kullanmak lâzımdır.
HAVA YOLU İLE SESİN ULAŞTIRILMASI
Sesin meydana getirdiği hava dalgaları dışkulak yolundan ilerliyerek kulakzarına çarpar. Kulak zarının hareketi orta kulak boşluğundaki kemikçiklere, oradan da oval pencere yoluyla labirent içindeki perilenf sıvısına geçer. İşitme organının bu yol ile uyarılmasına hava yolundan işitme diyoruz.
KEMİK YOLU İLE SESİN ULAŞTIRILMASI
Titreşim halindeki bir diyapazon başa konursa diyapazonun sesi işitilir. Yazarların çoğu kemik yoluyla sesin ulaştırılmasında iç kulağa gideıı asıl yolun kemikten geçtiğini bir kısmı da craniotympanik yolu kabul ederler.Kafatası asimetrileri, kafa kemiklerinin kesafet değişiklikleri, burun çevresi sinüslerinin değişik şartlarda oluşu kafatası rezonansında değişmeler yapacağından kemik yolunun muayenesinde göz önünde tutulmalıdırlar.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
