Felç Hastalığının Tedavisi

Felç hastalığının tedavisi;felç hastalığının tedavisi hakkında merak ettiklerinizi ve daha fazlasını aşağıda sizin için hazırladığımız yazımızda görebilirsiniz...

Felç Tedavisi

Felç hastalığının tedavisi gerçekten de zamanında müdahale edildiği takdirde çok çabuk ve hızlı bir şekilde cevap verir. Fakat uzun zaman geçtikten sonra tedaviye cevap verme de zorlaşmaktadır. Bu yüzden böyle bir olay ile karşılaştığınızda ilk yapılması gereken geç kalmamaktır. İlk 6 ay içinde yapılacak müdahaleler çok önemlidir. Günümüzdeki felç tedavileri nelerdir?

Fizik Tedavisi


Fizik tedavisi gerekli görülür ise felç hastalarına uygulanan bir tedavi yöntemidir zira egzersizlerin düzenli olarak yapılması için fizik tedavi mutlak suretle gereklidir. Fizik tedaviyi kişi tek başına başlangıç için yapamaz.

Daha sonra uzman kontrol ve plan içinde uygulanır ve başarılı sonuçlar alınabilmektedir.

Yukarıda saydığımız tedaviler de felç tedavisi için yardımcı tedaviler olarak uygulanabilir ve bu yardımcı tedavilerden çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Bu tedaviler çoğunlukla modern tıbbın çaresiz kaldığı durumlarda denendiği için de yük ağır oluyor bu yüzden Modern Tıp ile Alternatif Tıpın birlikte denenmesi felç tedavisi için çok önemlidir.

Gözalıcı başarılarına karşın tıp biliminin çare bulamadığı bir sorun, omurilik yaralanmalarının yol açtığı felç. Gerçi felçli hastaları kısmen de olsa iyileştirebilmek için mekanik elektronik düzenekler geliştirilmiş bulunuyor. Hatta bunlarla biyolojik araçları birleştiren “biyonik çözümler” de tasarım ve deney aşamasında.

Son yıllarda değişik ülkelerde hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, omurilik yaralanmalarının tedavisi için alternatifler sunuyor. Bilim adamları, omurilik sinirlerinin zedelenmesi, genellikle kırılan omurganın omuriliği ezmesi sonucu oluşan omurilik yaralanmalarının doğasını ve sinir sisteminin bu yaralanmaya tepkisini anlamaya çalışıyorlar.

Felç Nedir?

Felç, sinirlerin ya da kasların bozukluğundan ileri gelen hareketsizlik ya da hareket azalması. Felcin aşırı durumunda hasta, vücudunun bir yarısını ya da tamamını oynatamadığı gibi, tam bir bilinçsizlik de gösterir; yanı sıra duyu eksikliği de vardır. Ağır olgularda hasta en çok kırksekiz saat yaşar. Bir süre bilinçsiz ve hareketsiz kaldıktan sonra yavaş yavaş iyileşen olgular da vardır
Felç geçiren hasta için ilk altı saat altın değerinde!

felç ve inme

Konuşma bozukluğu, kollarda ve bacaklarda geçici hissizlik, görme kaybı gibi belirtiler gösteren felç, acil tedavi gerektiriyor. İlk 6-8 saat içinde müdahale edilebilen ve beyin dokusuna tekrar kan gitmesi sağlanabilen hastalarda, felç tamamen ya da çok az hasarla düzeliyor
Felç geçiren hasta için ilk altı saat altın değerinde!

Konuşma bozukluğu, kollarda ve bacaklarda geçici hissizlik, görme kaybı gibi belirtiler gösteren felç, acil tedavi gerektiriyor. İlk 6-8 saat içinde müdahale edilebilen ve beyin dokusuna tekrar kan gitmesi sağlanabilen hastalarda, felç tamamen ya da çok az hasarla düzeliyor

Felcin öncü belirtiler gösterdiğini vurgulayan uzmanlar, bu yakınmaların önemsenmemesi durumunda, beyin tıkanma riskinin yüksek olduğunu vurguluyorlar. Konuşma bozukluğu, bacaklarda, ellerde, kollarda geçici kuvvetsizlik, hissizlik gibi yakınmaları olan kişilerin mutlaka incelenmesi gerektiğine değinen uzmanlar, duruma göre uygulanan tedavi ile kalıcı hasarların önlendiğini belirtiyorlar. Konuyla ilgili sorularımızı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroradyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özenç Minareci yanıtladı…

İnme neden olur?

İnme beyin fonksiyonunun ani kaybıdır. Bu kayıp beyin kanamasına bağlı olabileceği gibi, beyin damarlarındaki tıkanmaya da bağlı olabilir. Kesin ve en pratik ayrım bilgisayarlı tomografi (BT) ile yapılır. Kanama saptanmaması halinde, inmenin damar tıkanıklığına bağlı olduğu düşünülür.

İnme hep felçle mi kendini gösterir? Tedavi edilebilir mi?


Evet, vücudun bir ya da daha fazla uzvunun hareket ettirilememesi, konuşma bozukluğu, hafıza kaybı, görme bozukluğu gibi belirtileri vardır. İnme tablosunu hastalara daha iyi anlatabilmek için beyin krizi tanımını kullanırız. Tedavisinde de çok acil bir kriz yönetimi uygulamak gerekir. Damar tıkanıklığına bağlı olan inme-beyin krizinde damarı tıkanan beyin dokusuna ilk altı ya da sekiz saat içinde yeniden, kan gitmesini sağlayabilirsek, hastanın felci tamamen ya da tama yakın düzelebilir. Ancak bu süre içinde gerekli tedavinin yapılmaması halinde, damarı tıkanan beyin dokusu ve çevresi canlılığını kaybedeceğinden, bu hastanın tekrar düzelmesi imkânsız olur. Sonuçta hasta ya ömür boyu sakat kalır ya da kaybedilir.

Anında müdahale edilemezse sonradan hiçbir tedavi şansı yok mudur?

Kaybedilen dokuyu geri kazandıracak başka bir tedavi yöntemi yoktur. Ancak fizyoterapi gibi yöntemlerle kısmi bir düzelme sağlanabilir.

İnme geçiren kişinin beyin dokusuna nasıl tekrar kan gitmesi sağlanır, ameliyat şart mıdır?
Beyin damarının tıkanması çoğu kez bir pıhtı yüzünden oluşur. Yapılan MR incelemesinde beynin hangi bölgesinin zarar gördüğü ve çevresindeki dolaşım bozukluğu değerlendirilir. Eğer hastanın tıkalı damarının açılmasından yarar göreceğine karar verilirse, acilen anjiyo yapılarak hangi damarın tıkanmış olduğu saptanır. Pıhtıya kadar anjiyo ile ulaşılır ve bu pıhtıyı eritecek ilaç verilerek, damarın yeniden açılması sağlanabilir. Bunun için ameliyata gerek yoktur. Ancak her şey zamanla yarışılarak yapılır, hiç geç kalınmaması gerekir. Bazen işlem sırasında bile hastanın düzeldiğini gözleyebiliriz. Hasta birkaç gün gözetim altında tutulduktan sonra normal hayatını sürdürebilir. İnme geçiren kişi, durumuna göre ya tamamen düzeliyor ya da müdahale edilmediği takdirde ciddi bir sakatlıkla karşı karşıya kalabiliyor. İnme tablosu bazen çok hafif bir sorunla da atlatılabilir.

İnme sık görülen bir hastalık mı?

İnmenin görülme sıklığı yaklaşık olarak yüz binde 120 kişidir. Daha çok ileri yaş hastalığıdır. Ancak ana nedeni damar sertliği olduğu için, damar sertliğine neden olan her tablo inme riskini direkt olarak etkiler. Erkeklerde biraz daha sık görülür. Kalp damar hastaları bu hastalığın adaylarındandır. Hipertansiyon (yüksek tansiyon), diyabet (şeker hastalığı), kolesterol yüksekliği riski artırır.

Hastalığın belirtileri var mı?

Beyin krizi dediğimiz bu tablonun genellikle öncü belirtileri vardır. Bu dönemde hastanın uygun bir tedavi alması halinde beyin krizi önlenebilir. Öncü belirtiler bizim geçici ‘istemik atak‘ diye tanımladığımız bulgulardır. Bunlar arasında en sık görülenleri; elde, kolda veya bacakta geçici hissizlik veya kuvvetsizlik, geçici hafıza kaybı veya konuşamama, geçici görme kaybı, geçici yüz felci gibi tablolardır. Kişi bu yakınmaları önemsemezse, beyin tıkanma riski yüksektir. Bu yakınmaları olan kişilerin mutlaka incelenmesi gereklidir. Bu inceleme sonunda beyin damarlarında bir daralma saptanması halinde ya ilaç tedavisi yapılır, kan sulandırıcı ilaçlar kullanılır ya da anjiyo veya cerrahi yöntemle daralan damarın tekrar açılması sağlanır. Hangi yöntemin daha etkili olacağını, hastanın durumuna göre seçilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp