Evimizdeki Demanslı Hastayla İletişim

Evimizdeki Demanslı Hastayla İletişim : Demans 65 yaş üstündeki tüm insanların % 5 - % 11’inde gelişmekte ve 85 yaş üstündekilerin % 50 kadarını etkilemektedir. Kalp hastalığı, kanser ve inmeden sonra ölüme sebep olan hastalıklar sıralamasında dördüncü olan Alzheimer hastalığı yılda 100.000’den fazla ölümden sorumludur.

Demansın Belirtileri Nelerdir ?

Hemen herkesin bildiği gibi demansın baş belirtisi bellek kusuru yani unutkanlıktır. Buna uygun olarak yeni bilgileri öğrenme yetileri bozulmuştur. Zaten eski bilgiler iyi biçimde anımsanırken yeni bilgilerde daha fazla anımsama güçlüğü vardır. Dil kullanımı giderek bozulur, yineleme, yanlış söyleme, hiç konuşmama bunlardan bazılarıdır. Motor becerilerin de bozulmasıyla birlikte eskiden kullanmakta olduğu aletleri kullanamaz olur. Örneğin erkek hastalar traş olamaz, kadın hastalar mutfak aletlerini kullanmayı beceremez. Tüm bunlar kişinin günlük yaşantısında, toplumsal ilişkilerinde ve mesleki işlevselliğinde bozulmaya yol açar.

Aslında demansın belirtilerini böyle kabaca listelemekten çok demansın gelişim evrelerine göre ele almak daha açıklayıcı olabilir. Demansın erken evresinde ılımlı bir unutkanlık dışında çarpıcı belirtiler bulunmayabilir. Çoğu kişinin önemseyebileceği isimleri, bazı olayları unutma gibi duruma özgü olmayan belirti ön plandadır. Hemen her zaman bu unutkanlık bir yakınma nedeni olmadığı gibi, üstüne üstlük hasta tarafından ustaca gizlenmeye çalışılır. Hasta unutkanlığın yolaçtığı sorunları kendi yöntemleriyle ve çoğunlukla da kaçınma ile halleder. Örneğin arkadaşlarıyla emekli klübünde bezik oynayan hasta, unutkanlık nedeniyle başarısız olmaya başlayınca, yorgunluk, ortamı beğenmeme gibi gerekçelerle o gruptan uzaklaşmaya başlar. Başbakanın adını anımsamamayı gazete okumamaya, torununun adını anımsamamayı ise hiç ziyaretine gelmemelerine bağlar. Ancak bu yitimler hastayı mutsuz etmekte, endişeye sevketmektedir. Neşesizlik, huzursuzluk, uyku düzensizliği, içe kapanma gelişir. Hasta yitimlerin büyük oranda farkındadır. Hastanın çevresindekiler ise bu değişimin farkına varmakta güçlük çekerler ya da olağanlaştırırlar.

Orta evrede ise unutkanlık artık iyice belirginleşmiştir. Bu evre genellikle hastanın çevresindekilerin uyandığı evredir. Bellek bozukluğu ile hasta nerede olduğunu, ne yapacağını, evi dahil bildiği yerlere nasıl ulaşacağını bilmez hale gelir. Aynı soruları tekrar tekrar sorar. Burada üzüntü, sıkıntı gibi ruhsal belirtilerin yerini öfke, kızgınlık gibi ruhsal sorunlar alır. Çevresindekileri tanımakta güçlük çeker. Önceden yüklendiği hiçbir sorumluluğu yerine getiremez. Küçük kazalara neden olur. Artık hemen hiçbir aleti kullanamaz olur. Anlama güçlüğü nedeniyle, onu ikna çabalarını değerlendiremez; bu durum dışarıdan hastalık gibi görünür. Kuşkuculuk, alınganlık, cimrilik belirginleşir. Bu dönemde hastanın bu belirtilere karşı farkındalığı pek yoktur. Hastanın yakınları ise onu tedavisi konusunda ikna etmeye uğraşırlar, harekete geçerler.

İleri evrede tüm işlevlerde şiddetli kusurlar gelişir. Hasta konuşmakta, yürümekte, yemek yemekte güçlük çeker, inkontinans oluşabilir. Bellek tamamen bozulmuştur. Saldırganlık, uyumsuzluk, aşırı hareketlilik olabileceği gibi, sürekli yatma, hiç hareket etmeme gibi belirtiler de bulunabilir. Sonuçta hasta giderek yatağa bağlı bir hale gelir. Bu durumda da pekçok hastalığa yatkın hale gelir ve bu şekilde kaybedilir.

Demanslı Hastanın Psikolojisi ( Ruhsal Problemler )

Hafıza problemi olan kişiler aynı zamanda üzgün, keyifsiz veya kederli olabilirler. Hafızası bozulmuş bir kişinin böyle kederli olduğu hallerde dikkatli bir teşhis konularak, eğer varsa depresyonun tedavisi yoluna gidilmesi önemlidir. Hafıza problemi Alzheimer hastalığına bağlı olmayabilir veya hastada hem Alzheimer hem de tedaviye cevap verebilecek bir depresyon bulunabilir.

Eğer tedavi edilemez bir hastalığı olan kişinin morali bozuksa, bunun sebebi mantıksal olarak kronik hastalığa bağlı depresyon gibi görünmektedir. Ancak bütün Alzheimer veya başka kronik hastalıkları olan kişiler depresyon hali göstermezler. Bazı hastalar problemlerinin farkında değil gibi görünmektedirler. Kişinin durumuyla ilgili olarak anlayış gösterilebilir, ancak derin keder veya sürekli depresyon ne normaldir ne de gereklidir. Bu tip depresyonlar tedaviye iyi cevap verir, böylece kişi değişmez bir demans hastalığına sahip olsun ya da olmasın kendini daha iyi hissetmesi sağlanabilir.

Araştırmacılar, depresyona girme sebebini anlamaya çalışmakla birlikte bunun tam bir yanıtını henüz bulabilmiş değillerdir. Bize kötü birşey olduğu zaman şüphesiz kendimizi üzgün ve kederli hissederiz. Ama bu, depresyon olayını tam olarak açıklayamamaktadır.

Depresyona giren bir kimsenin, bu durumdan kendi başına kurtulması imkansızdır. Kendisine sözle yapılan uyarılar da onun duygularını ve içinden çıkılmaz durumunu olumsuz yönde etkileyecektir. Bazı kişiler için onları neşelendirmeye çalışmak, onlar için anlaşılmadıkları duygusunu oluşturur.

Sağlık Şikayetleri

Sık sık sağlık problemlerinden yakınmaları olabilir. Kronik bir şikayeti olsa bile bu şikayetlerin ciddiye alınması ve böyle şikayetler için fiziksel bir sebep olup olmadığının değerlendirilmesi önemlidir. Sağlık problemleri üzerinde yoğunlaşan insanlar gerçekten mutsuzdurlar ve uygun bakıma gereksinim duyarlar.

İntihar

Kişi kederli, morali bozuk veya isteksiz olduğunda her zaman kendine zarar verme ihtimali vardır. Bir Alzheimer hastası için intihar planı yapmak zor olabilir, ancak kendine zarar verme ihtimaline karşı her zaman uyanık olunmalı ve intihar konusunda yapılan yorumlar her zaman ciddiye alınmalıdır.

Alkol veya İlaçların Kötüye Kullanımı

Depresyona giren kişiler içlerindeki kederden kurtulmak için alkol veya ilaç (traklizan) kullanabilirler. Bu bir demans hastasının fonksiyon yeteneğini iyice düşürür. Yalnız yaşayan ve daha önce alkol veya ilaç kullanımı olan kişilerde bu ihtimale karşı dikkatli olunmalıdır.

Çok alkol kullanan ve demans hastalığına yakalanan kişiler, ailelerinin kontrolü bakımından çok güç durumlar yaratabilirler. Böyle kişiler normal insanlara göre çok az alkolden etkilenebilir ve bir kadeh içki bile onların fonksiyonlarını kötü yönde etkileyebilir. Böyle kişiler genel olarak beslenme bozukluğuna sebep olacak kadar kötü beslenirler. Kaba inatçı ve saldırgan davranışlarda bulunabilirler.

Cansızlık ve Kayıtsızlık

Bazen bu hastalar cansız ve kayıtsız bir hale gelirler. Sadece oturur ve hiçbir şey yapmak istemezler. Böyle kişilerin sinirli kişilere göre bakımları daha kolay olabilir, ancak böyle bir davranış yine de görmezden gelinmemelidir. Aynı depresyonda olduğu gibi, demans hastalarının neden cansız ve kayıtsız hale geldikleri tam olarak bilinmemektedir.

Duyguları Hatırlama

Demans hastaları duygulara sebep olan olayı hatırlamayabildikleri halde, bu olay sonunda yaşadıkları duyguları hatırlayabilirler. Günlerce kızına kızgınlığını sürdüren bir hasta kızmasına yolaçan nedeni unutabilir.

Öfke ve Alınganlık

Bazen demans hastaları öfkelenirler. Eşyaları bir yerlere vurup, verilen bakıma reaksiyon gösterir, yemekleri fırlatır, bağırır ve ithamlarda bulunabilir. Bu ciddi bir durum olmakla beraber sık meydana gelmemekte ve kontrol edilebilmektedir.

Endişelenme, Sinirlilik ve Huzursuzluk

Demans hastaları endişeli, sinirli, huzursuz ve kızgın hale gelebilirler. Gezinebilir veya kıpırdanabilirler. Kişi neden sinirli olduğunu açıklamıyor olabilir veya makul olmayan bir şekilde açıklıyor olabilir.

Bazı endişe ve sinirlilik halleri beyindeki değişikliklerden kaynaklanabildiği gibi bazıları da kaybolma veya gerilme ile ilgili gerçek duygulardan meydana gelebilir. Nerede olduğunu bilmemek, ne yapması gerektiğini bilmemek veya kişinin tanıdığı şeylerin nerede olduğunu bilmemek gibi gerçek duygular kişiyi endişelenmeye sevkedebilir. Tanıdık bir çevre isteği (Eve gitmek istiyorum.) veya geçmişteki tanıdık kişiler için kaygı duymak (Çocuklarım nerede?) endişe yaratmaya sebep olabilir.

Kol saati gibi sevdiği özel bir şeyi kaybetmek de onu üzebilir. Hasta yine doğru bir duygu yaşamaktadır (birşey kaybolmuştur, hafızası kaybolmuştur, zaman kaybolmuştur, birçok şey kaybolmuştur), ancak açıklaması yanlıştır.

Yanlış Fikirler, Şüphecilik, Paranoya ve Halüsinasyonlar

Unutkan kişiler, dayanılmaz boyutta şüpheci olabilirler. Başkalarının paralarını, eşyalarını ve hatta kimsenin almayacağı eski diş fırçası gibi eşyalarını çaldıklarından şüphelenir veya onları itham edebilirler. Eşyalarını saklayabilirler, yardım için bağırabilir veya polis çağırabilirler.

Demans hastası gerçekte olmayan şeyleri görebilir, duyabilir, hissedebilir veya koklayabilir. Böyle bir halüsinasyon onu korkutabilir veya hoşuna gidebilir.Demans Hastasının Yakınlarının (Bakımı Üstlenen Kişilerin) Psikolojisi Kronik bir hafıza kaybı olan demans hastasının bakımını sürdüren kişilerde çeşitli duygular oluşabilir. Kronik bir hastalık gerçeği ile yüzleşebildiğinde duygusal çöküntü normaldir ve anlayışla karşılanabilir. Hastanın bakımını sürdüren kişilerin yaşadıkları duygular şöyle sıralanabilir :

Kızgınlık

Hasta yakını bunun kendi başına gelmesine, bakımı yüklenen kişi olmasına, ona yardım etmeyenlere ve çaresiz kalmasına kızabilir. Bazı demans hastaları dayanması imkansız görünen davranışlar sergileyebilirler. Bu durumda kızmamak imkansız gibi görünmektedir. Yaşanan bu öfke zaman zaman aile bireylerine, doktora, Allah’a karşı olabilmektedir. Demans hastasının hasta yakınını hayatına getirdikleri ve götürdüklerine kızgınlık duymasının insani bir duygu olduğu anlatılmalıdır. Ancak bu duygunun hastaya yansıtılmasının onun davranışlarını daha da kötüleştireceği, onun hastalığının yaşanan bu öfkeyi makul şekilde karşılamasını imkansız hale getirebileceği belirtilmelidir.

Öfkeyle başetmenin ilk adımı hastanın davranış şeklinin nasıl olabileceğinin kavranması ve davranışlarının sebebi olarak beyinde olup bitenlerin anlaşılmasıdır. Hastanın rahatsız edici davranışlarını değiştirebilmek için, ortamın ya da günlük düzenin değiştirilmesi denenebilir. Ayrıca sadece hoş olmayan hareket tarzının hastalıktan kaynaklandığını ve kişinin kontrolünde olmadığını bilmek rahatlatıcı olabilir. O hastadır ve çoğu kez davranışlarını kontrol edememektedir.

Utanma

Bazen demans hastasının davranışları utanç verici olabilir ve çoğu zaman yabancılar ne olduğunu anlayamazlar. Bu duyguyu azaltmak mümkündür. Komşulara açıklama yapmak ve hastalığı anlatmak onların daha anlayışlı olmalarını sağlayacaktır. Komşuların ve yakın aile bireylerinin problemi bilmeleri hasta yakınına daha fazla yardım ve destek vermelerini temin edecektir. Ayrıca bu hastalığa sahip kişilere bakan ve aynı sorunları yaşayan kişilerle tecrübeleri paylaşmak ve hatta destek grupları oluşturmak da çok önemlidir

• Hastayla iletişime geçerken basit kelimeler ve kısa cümleler ile iletişime geçilmeli, anlatacaklarımızı basitleştirmeli, hasta bebekmiş gibi, hiçbirşey anlamı- yormuş gibi davranmamalıyız. Sonuçta hasta büyümüşte küçülmüştür. Yani tamamen çocukça hale gelmemiştir. Hele hastalığın başlangıcında zaten aklı başında, herşeyi anlayan kapasitededir. Yine iletişimesnasında hastanın ilgisini dağıtacak sesleri ve gürültüyü (TV, radyo gibi..) en aza indirmemiz gerekmektedir.
 
• Hastayla konuşacakken önce göz teması kurmalı, bunun içinde hastayla aynı seviyede olmalı, hasta oturuyorsa onun karşısında oturur vaziyette olunmalı öyle iletişime geçilmelidir.
 
• Hastanın cevap vermesi için beklemeli, ona zaman tanımalı, sözünü kesmemeye dikkat edilmelidir. Çünkü konuşurken kelime bulmada zaten zorluk çekmektedirler.
 
• Hastanın bir kelimeyi bulmada zorlandığı fark edilirse kibarca uygun kelime söylenmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp