erkekte meme kanseri olur mu
Erkekte Meme Kanseri : Erkek memesinde kadın memesinde olduğu gibi kanserin meydana geldiği asırlardan beri bilinmektedir. Ancak, erkek memesinde kanser oldukça nadir görülmektedir. Genellikle her 100 kadın meme kanserine karşılık bir erkek meme kanseri vardır. Kadınlarda görülen habis tümörler arasında %18-22’si meme kanseri iken bu oran erkeklerde %0,2-0,5 arasındadır. Keza, normal populasyonda erkek meme kanseri insidansı ülkelere göre değişmekle birlikte takriben her 100.000 erkek arasında 0,1-1’inde görülmektedir (Şekil 7/4).Kadın meme kanserinde olduğu gibi, erkek meme kanserinin etyolo- jisi kesin olarak bilinmiyor.
Ancak, jinekomasti, heredite, radyasyon, kline- felter sendromu, hormonal stimulasyon, bilharziazis ve travma gibi faktörler hastalığın ortaya çıkışında; sorumlu tutulmaktadır. Jinekomasti, duktal epitel ve bağ dokusu proliferasyonu ile karakterize olup, ciddi epi- telyal atipi buna eşlik edebilir. Jinekomasti, erkek meme kanserlerinin %2-3’ünden sorumludur. Prostat kanserinde ablatif hormonal tedaviden veya östrojen tedavisinden sonra, ya da klinefelter sendıomunda, meme kanserinin normal populasyona göre daha yüksek oranda olması, etyoloji- de hormonal stimulasyon suçlanmaktadır.
Erkek meme kanserinde, idrarda estrone, estradiol ve estriol’un kontrol grubuna göre yüksek oranda bulunmaktadır. Keza, bilharziazis, karaciğerde hasar yaparak östıojenin yeterli ölçüde metabolize edilememesi ile meme kanseri riski artmaktadır. Mısır’da bilharziazis enfeksiyonun yaygın olduğu ve buna bağlı meme kanseri oranının yüksek olduğu biliniyor. Bu ülkede, erkek meme kanseri, tüm meme kanserlerinin %6’sını teşkil eder ve bu artış bilhaızia- zis’e bağlanmaktadır. Ayrıca, kadın meme kanserinde olduğu gibi, erkek meme kanserinde, radyasyonun aşikâr rolü vardır. Pulmoner tüberkülozun takibi için multipl floroskopi yapılanlarda meme kanseri oranı yüksektir. Erkek meme kanserinde lokal travmanın önemine işaret edilmişsede travmanın kanseri başlattığına dair, kesin bulgu yoktur. Ancak, mevcut kanseri agrave edebilir. Keza, prostat kanserinin memeye metaz- tazı da meme kanseri şeklinde görünüm verebilir.
Zira, prostat kanseri vakalarının otopsisinde %5 oranında meme metaztazı tesbit edilmiştir.Erkekte meme kanseri, herhangi bir yaşta görülebilir. Fakat, en çok orta ve ileri yaşlarda ortaya çıkar. Vakaların sadece %5-6’sı 40 yaşın altındadır ve yaş ortalaması kadınlara göre 6-8 yıl daha fazladır. Sağ veya sol memede, bazende bilateral lokalizasyon gösterir. Ağrısız meme kitlesi, en sık belirtisidir .Vakaların %85’inde kitle 5 cm.nin altındadır, subareolar bölgede sert, ağrısız, düzensiz kenarlı kitle şeklinde palpe edilir. Meme başı retraksiyonu, meme başı ve meme cildi ülseıasyonu, kitlenin deriye ve pektoıal adaleye fıksasyonu, vakaların 1/3’ünde bulunur. Keza, erkek meme kanserlerinin %10-15’iııde meme başı akıntısı meme kitlesine eşlik eder ve erkek meme başı akıntılarının %75-80'i habaseti göstermesi bakımından önemlidir. Ayrıca, erkek meme kanseı ide, teşhis edildiğinde aksil- ler ganglion metaztazı kadın meme kanserine göre daha yüksek orandadır ve bunun oranı %50’nin üzerindedir.
Erkek meme kanserinin histopatolojisi, kadın memesinden farklı değildir. Ancak, erkeklerde lobulus oluşumu olmadığından, lobuler kaısino- mun görülmesi çok nadirdir. Kadında lobuler karsinom %9-10 iken erkekte %1’in altındadır. Keza, erkekte paget kanseri ve enflamatuvar karsinom ortaya çıkabilir.Erkek memesinde palpe edilen kitlede, jinekomasti ve karsinom arasında, keza meme sarkomu ve memeye tümör metaztazı arasında ayrıcı teşhisi önem taşır. Jinekomasti, erkek memesinde kitle yapan memenin en sık lezyonudur. Ekseriya hassastır ve genç yaşlarda görülür.
Vakaların sıklıkla bilateral oluşu, östıojen ve benzeri ilaç kullanımı ya da kalp yetmezliğinde digital vb. ilaç kullanımı hikâyesinin bulunması, ağrılı oluşu, üzerindeki meme derisine fıksasyonu ve ülserasyonu olmaması, kaısi-nomdan ayırır. Kanlı akıntı, düzensiz kenar, ağrısız kitle, meme cildine fir- kasyon ve ciltte ülserasyon habis gelişiminin lehine ise de orta ve ileri yaşlarda, görülen meme kitlesinin kliniği ne olursa olsun aksi ispat edilinceye kadar karsinom gibi değerlendirilmeli, İAB ya da biyopsi ile kesin histopa- tolojik tanısı yapılmalıdır.
Erkek meme kanserinde tedavi prensipleri, kadın meme kanserinden farklı değildir. Kadınlarda olduğu gibi hastalığın evresi ve vakanın genel durumu dikkate alınarak, operabl vakalarda modifıye radikal mastektomi veya radikal mastektomi şeklinde cerrahi tedavi uygulanır. Bu vakalarda meme dokusunun azlığı ve pektoral fasyaya yüksek oranda fiksasyon bulunması sebebiyle radikal mastektomi tercih edilir.
Cerrahi tedaviden sonra, radyoterapi ve kemoteı api yapılması gerekir.Erkek meme kanseri vakaları, kadın memesine benzer klinik ve histo- patolojik özellikler göstermesine rağmen erkekte meme dokusunun azlığı, tümörün doğrudan doğruya toraks duvarına oturması, lenf yollarının kadın memesine göre kısa olması ve erken régional metaztaz yapması gibi anatomik özelliklerin yanında, erkekte meme kanserinin tanınmaması ya da önemsenmemesi gibi sebeplerle hastalığın başlangıcı ile hekime müracaat arasındaki sürenin kadınlara göre iki misli daha fazla olmasına ve erkek meme kanserinin prognozunun kötüleşmesine yol açmaktadır.
Gerçekten, erkek meme kanserinde aksiller lenf ganglionu mctaztazı teşhis edildiğinde %50'nin üzerinde olup hekime müracaat zamanı ise hastalığın başlangıcından itibaren takriben 20-22 ay sonra olmaktadır. Öte yandan, ayıtı özelliklere sahip erkek ve kadın meme kanseri arasında prog- noz bakımından fark olmaması, erkek meme kanserinde prognozun teşhis problemleri ile hastalığın önemsenmemesi ve tedavi sırasında hastalığın, kadın meme kanserine göre daha yüksek oranda aşikâr veya gizli metaztaz yapması gibi faktörlere bağlı olduğunu desteklemektedir.
Bir çok erkek meme kanserinde 5 ve 10 yıllık survi ortalama; aksiller metaztazı olmayanlarda %80-90 ve %60-70, keza, aksiller metaztaz gösterenlerde %25-30 ve %4-5 olarak bildirilmektedir. Ayrıca, tümör teşhis edildiğinde, uzak metaztaz olan vakalarda 5 yıllık survi %4-5 arasındadır ki bu oran kadınlara göre daha düşüktür.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
