Endometriyum Karsinomu

Birleşik Devletler ve batı ülkelerinde, kadın genital sisteminin en sık izlenen tümörü endometriyum karsinomudur. Birkaç yıl önce servikal kanserlerden daha az sıklıkta görülmekte idi. Periodik sitolojik inceleme ile CIN tanısının erken dönemde konması, uygun tedavinin uygulanması sonucu invaziv serviks kanserlerinin insidansı dramatik bir şekilde düşmüştür.

Epidemiyoloji ve Patogenez

Endometriyal kanser en sık 5565 yaş arasında görülür ve 40 yaşın altında nadirdir. Endometriyal karsinomlar iki farklı klinik ortamda gelişir: aşırı östrojenin etkili olduğu perimenopozal dönem ve endometriyal atrofik içeren ileri yaş kadınlar. Bu farklı klinik duruma farklı histoloji de eşlik eder: perimenopozal dönemde endometrioid, ileri yaşta sero: karsinom şeklinde izlenir. Endometrium karsinomu için iyi bilinen risk faktör grubu şunlardır:

• Obezite, adrenal veya over kökenli prekürsörlerin yağ depolarında östrojene dönüşmeleri

• Diyabet • Hipertansiyon

• İnfertilite: doğum yapmamış ve sıklıkla anovulatuar siklus içeren kadınlar, Bu risk faktörlerinden bazıları artmış östrojen uyarısını işaret eder. Gerçekten de süresi ve dozajına bağımlı uzun süreli östrojen replasman tedavisi ve östrojen salgılayan over tümörleri kanser gelişim riskini artırmaktadırlar. Endometriyal kanserlerin büyük çoğunluğu yufkanda belirtilen ortamlarda gelişir. Bu risk faktörlerinin birçoğu endometrial hiperplazi için de geçerlidir. Endometriyal karsinomlar• sıklıkla endometriyal hiperplazi zemininde gelişirler. Bu tümörler, normal endometriyal bez yapılarına benzer bir görünüme sahip oldukları için endometrioid karsinom olarak tamlanırlar. Meme kanseri, endometrial kanserli kadınlarda daha sık gelişir (tam tersi de geçerlidir). Endometrioid karsinomların incelenmesinde, yüksek oranda endometrioid tip endometrial karsinom gelişim riskine sahip iki ailesel kanser sendromunun araştırılması yardımcı olacaktır:

• DNA tamir geninde kalıtsal genetik efekt sonucu oluşan herediter nonpolipôz kolon kanser sendromuna sık1ık olarak ikinci sırada eşlik eden kanser endometriyal karsinomdur. Sporadik endometrioid tip endometrial karsinomlarda yüksek sıklıkta bu genlerde metilasyon sonucu inaktivasyon izlenmektedir. Sonuç olarak nispeten genomik yapıları değişkendir (mikrosatellit in stabilite ).

• Multipl hamartom sendromu olan ve meme tiroid ve endometriyumda kanser gelişme riski yüksek olan Cowden sendromlu kişilerde, tümör baskılayıcı genlerden biri olan PTEN'de mutasyonlar izlenmektedir. Sporadik endometrial karsinom olgularında da PTEN mutasyonları izlenmektedir. Onarım geni ve PTEN mutasyonları, endometrial karsinogenezin erken döneminde anormal proliferasyondan atipik hiperplaziye geçişte roloynarlar. Endometriyumun seröz karsinomu fizyopatolojik olarak farklı bir antitedir. atrofik bazen de polip zemininde gelişir. Seröz karsinomlarda DNA tamir genlerinde ve PTEN' de mutasyonlar nadirdir; ancak tüm olgularda p53 tümör baskılayıcı geninde mutasyonlar izlenir.

Morfoloji

Endometriyal karsinomlar, normal endometriuma benzer ve ekzofitik ya da infiltratif olabilirler (Şekil 1914A, B). Sıklıkla müsinöz, tubal (titrek tüylü) ve sküamöz hücre (bazen adenosküamöz) diferansiasyon gösterirler. Mukozadan köken alan tümör myometriumu ve vasküler boşlukları infiltre eder ve bölgesel lenf düğümlerine metastaz yapar. Bu grup tümörde derecelendirme (dereceli) ve evrelendirme birbirine paralel gider: evre i, korpusa sınırlı; evre II, serviks tutulumu; evre, gerçek pelvikse sınırlı ancak uterusu aşmış; evre iV, uzak metastaz ya da diğer viseral organların tutulması. Bu duruma endometrium ve overlerde eş zamanlı gelişen endometrioid karsinom bir istisna oluşturur. Bu tablo evre tümör yerine iki ayrı primer olarak kabul edilir ve prognozu da iyidir. Seröz karsinomlarda, endometrioid karsinomda izlenen bezlerden farklı olarak papiller yapılar ve kümelenmeler izlenir ayrıca sitolojik atipi çok belirgindir. Kötü diferansiye tümör gibi agresif davranırlar ve derecelendirme yapılmaz.

Klinik Seyir

Endometrium karsinomunun ilk klinik bulguları genellikle belirgin lökore ve düzensiz kanamadır. Bu durum postmenopozal dönemdeki kadında endişeye neden olur ve endometrium yüzeyindeki erozyon ve ülserasyonu yansıtır. Olayın ilerlemesi ile uterus palpasyonla büyümüştür ve zamanla kanserin uterus dışına yayılımı ile çevre yapılara yapışır.

Olumlu olan yön, bu tümörlerin genellikle geç metastaz yapan neoplaziler olmasıdır. Ancak eninde sonunda bölgesel lenf düğümlerine ve daha uzak bölgelere yayılım olur. Tedavi ile evre i karsinomda 5 yıllık yaşam süresi %90' dır. Bu oran evre II‘ de %30S0'ye, evre III ve evre IV'te %20'den aza düşer. Seröz karsinomlarda prognozu cerrahi evrelime sırasında alınan peritonsal sitoloji ile birlikte değerlendirilen tümörün yaygınlığı ile doğrudan bağlantılıdır. Bu durum çok küçük ya da yüzeyel seröz tümörlerin fallop tüpleri aracılığı ile peritona ulaşabilineleri nedeniyle önemlidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp