Endokrin Tedavi

Meme kanserinin diğer solid tümörlerden farkı endokrin tedavi yöntemleriyle tümör büyümesinin önlenebilmesidir. ilk endokrin tedavi yöntemi olan ooforektomi halen geçerli bir yöntemdir. İlk kez 1896 yılında Beatson bu yöntemin cerrahi tedavi ile çıkarılması mümkün olmayacak kadar yaygın olan tümörlerdegerilemeye yol açtığını bildirmiştir. Ooforektomi ve tamoxifenin (Nolvadex) yerini alabilecek "gonadotropin releasing hormon" analogu olan Leuprolide'in premenapozal kadında etkin olduğu gösterilmesine karşın, cerrahi ooforektomi premenapozal kadında halen değerli bir yöntemdir.Major cerrahi ablasyon yöntemlerinden olan adrenalektomi ve hipofizektominin yerini aminogluthetemide (Cytadren) almıştır. Aminoglutetemide oral bir préparât olup etkin olarak adrenal ve periferik dokuda östro- jen sentezini durdurur.Halen kullanılan endokrin tedavi yöntemleri ooforektomi, tamoxifen, progestinler ve aminoglutetemide gibi ilaçlan içermektedir.Bu konuda önemli bir gelişme meme dokusunda ve meme kanseri hücresinde östro- jen reseptörlerinin bulunmasıdır. Bugün öst- rojen reseptörünün pozitifliği tümörün tedaviye daha iyi cevap vereceği, negatifliği ise nadir hastalar dışında cevap vermeyeceği anlamı taşıdığı genellikle kabul edilmektedir. Reseptör negatif hastalar bu nedenle kemote- rapi ile tedavi edilmektedir. Bazılarınca pro- gesteron reseptörlerinin daha iyi gösterge oldukları kabul edilmektedir. Onkologların çoğu östrojen ve progesteron reseptörlerinin birlikte daha değerli olduklarını ve daha yüksek reseptör değerlerinin daha iyi cevap göstergesi olduklarını düşünmektedir.Eğer reseptörün pozitif olduğu biliniyorsa endokrin tedaviye cevap oram yaklaşık %60 tır. Bu oran kemoterapi ile elde olunan rakamlara yakındır. Endokrin tedavi yumuşak doku veya kemik metastazları ve asemptoma- tik nodüler pulmoner metastazları için uygundur. Diğer taraftan yaygın yumuşak doku metastazları, yaygın ve semptomatik kemik metastazları ile önemli pulmoner, hepatik veya serebral metastazlar en iyi kombinasyon kemoterapisi ile tedavi edilirler.

Ooforektomi Premenapozal kadında başlangıç palyatif tedavi ooforektomi olmalıdır. Cevap oranı %50 ve hastalığın cevap süresi 16 aydır. Nadiren yıllarla ölçülebilen cevap alınabilir. Oo- forektomiye cevap veren hastalar için diğer endokrin tedavi yöntemleri de iyi bir cevap olasılığı ile kullanılabilir. Cevap vermiyenler- de bile, eğer reseptörlerin pozitif olduğu biliniyorsadiğer endokrin tedavi yöntemlerinin denenmesi yararlı olacaktır.

Tamoxifen (Nolvadex) Postmenapozal kadınlar için ilk uygulanması gereken endokrin tedavi 12 ay için %35- 40 remisyon oranı sağlıyan tamoxifendir. An- ti-östrojenik olduğu bilinen bu ajan, tümör hücrelerindeki östrojen reseptörlerini bloke ederek östrojenlerin hücreye etkisini ortadan kaldırır. Bunun meme kanserinde tamoxi- fen'e cevap mekanizması olduğu kabul edilmektedir.Prospektif çalışmalarda tamoxifen'in, di- ethylstilbestrol'a üstünlüğü gösterilememiştir. Tamoxifen'in östrojen veya androjene göre daha iyi bir ajan olarak alınmasının en önemli nedeni yan etkilerinin olmamasıdır. En sık rastlanan yan etkiler sıcak basması, geçici bulantı, daha az olasılıkla vajinal kanama, deri döküntüsü, ödem, geçici lökopeni ve trombositopeni ile tromboembolidir. Tümörün aktivasyonu, kemik ağrıları ve/veya hiperkal- semi de görülebilir. Optik nörit te nadir bir komplikasyon olarak bildirilmiştir. Tamoxifen günde iki defa 10 mg dozunda verilmelidir. Eğer 4-6 haftada tümörde bir ilerleme saptanırsa tamoxifen kesilmeli ve diğer palyatif tedavi yöntemleri kullanılmalıdır. Ancak, tamoxifen'in. erken ve geçici olarak tümörü uyardığı ("tümör alevlenmesi") ve bunun genellikle tümör regresyonu ile sonuçlanacağını ileri sürenler de vardır.Tamoxifen'e cevap verenler progestin ve/veya aminoglutetemide tedavisine de iyi adaydırlar.

Progestinler Bugün yaygın olarak kullanılan iki pro- gestasyonel bileşik vardır. Bunlardan birisi Megace (megesterol asetat) ve diğeri medroxyprogesterone asetattır. İkinci preparat ABD dışında birçok ülkede vardır.Megace'in 10-12 ay süren objektif tümör regresyonuna yol açtığı bilinmektedir. Oral olarak günde 4 defa 40 mg verilmektedir. Yan etkileri depresyon, kilo alınması, tromboem- boli ve vajinal kanamadır. Medroxyprogesterone asetat intramüsküler veya oral yoldan verilmektedir. Kendi tecrübelerimize göre günde oral 400 mg lık doz iyi tolere edilmekte ve %50 hastada 10-12 aylık bir cevap sağlamaktadır.Kilo alınması bizim hastalarımızda en sık rastlanan yan etki idi.

Aminogluthetemide (Cytadren) Bu ilaç bir sedatif olan Doriden'in bir türevi olup adrenal baskılayıcı etkisi cerrahi dışı adrenal supresyon yöntemi olarak farkedil- miştir. Prospektif bir çalışmada, adrenalekto- mi ile karşılaştırılabilecek bir terapötik etkinliği olduğu saptanmıştır. Başlangıçta 40 mg hydrocortisone ile birlikte günde 1000 mg bölünmüş dozlarda verilmişse de 500 mg dozunda çok daha az yan etki ile daha iyi tolere edilmiştir. Cevap oranı 10-14 ay süreyle %30 dur. Uyku hali, ataksi, letarji, baş dönmesi, ilaç ateşi ve deri döküntüsü çoğunlukla geçici olmaktadır. Ancak bu yan etkiler sebat ettikleri zaman ilaç kesilmelidir.

Diğer Hormonal Ajanlar Androjen ve östrojenler bugün meme kanserinin palyatif tedavisinde çok daha nadir kullanılmaktadırlar. Bunun en önemli nedeni önemli yan etkileridir. Ancak bazı özel durumlarda bu ajanlar kullanılabilir.Fluoxymesterone (Halotestin) bir androjen olup günde iki defa 10 mg dozu ile %20-30 hastada başarıyla tümör regresyonuna yol açar. En sık kullanılan östrojen ise stilbestrol olup günde üç defa 5 mg dozda oral olarak verilir. Klinik bir çalışmada bu ilacın tamoxifen kadar etkili olduğu saptanmıştır.Estrojen veya androjenden birisi bir başka endokrin tedaviye iyi cevap veren kişilerde metastazların yoğunluk olarak az olduğu veya yavaş seyirli olduğu durumlarda kullanılabilir.Hirsutizm, ses değişikliği ve akne androje- nin; bulantı, kusma, ağrıda geçici artış, vaji- nal kanama ve idrar ve/veya dışkı inkonti- nansı östrojenin bilinen önemli yan etkileridir. Hormonal etkiye bağlı hiperkalsemi özellikle yaygın kemik metastazlarında hem östrojen hem de androjene bağlı olası bir yan etkidir. Bu yan etki nedeniyle bu hormonların oral preparatları daha kısa etkili olduğu için intramüsküler şekillerine tercih edilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp