Düşük Belirtileri Nelerdir?

Düşük Belirtileri Nelerdir?

Düşük, hamileliğin başlangıcı ve ilk 20 haftası arasındaki dönemde görülür.

Dünya genelinde hamileliklerin yaklaşık %15’i düşükle sonuçlanmaktadır ve bunların yaklaşık %80’i 12. haftadan önce meydana gelmektedir.

Hafif veya ağır kanamalar, “lekelenme” olarak adlandırılan vajinadan akıntı gelmesi, şiddetli kramplar ve karın bölgesinde yaşanan ağrılar düşük belirtileri arasında ilk sıralarda gösterilmektedir.

Hamileliğin normal gidişatı dışında rahatsızlıklar yaşıyorsanız vakit kaybetmeden doktorunuza görünmeniz en güvenli yoldur.

Düşük Nedenleri ve Belirtileri
Düşük konusunda istatistiklerle sabitlenmiş bir gerçek, kadının yaşı ilerledikçe düşük yapma oranının arttığıdır.

20’li yaşlarda düşük oranı %12-%15 arasında iken 40 yaşında bir kadının düşük yapma riski %25’lere kadar çıkmaktadır.

İlk 3 ay içerisinde görülen düşükler büyük oranda fetüsteki kromozom anormalliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu durum genellikle yumurtanın veya spermin yanlış sayıda kromozoma sahip olduğu anlamına gelir. Kromozom sayısı yanlış olduğunda yumurta normal gelişimini sürdüremez.

Enfeksiyon, çalışma ortamında yüksek oranda gaza veya radyasyona maruz kalmak, rahim bozuklukları, hormonal problemler, içki ve alkol kullanımı, böbrek hastalıkları, bağışıklık sistemi sorunları, kontrol altında tutulmayan diyabet, yetersiz beslenme gibi faktörler düşük nedenleri arasında sayılmakla birlikte bazı kadınlarda tüm bu nedenlerden bağımsız olarak da düşük görülebilir.

Bu faktörler düşük riskini arttırmaktadır ancak düşüğün tam olarak neden meydana geldiği konusunda henüz net bir cevap bulunmamaktadır.

Düşük Riskini Artıran Diğer Faktörler

Daha Önce Düşük Yapmış Olmak: İstatistikler daha önce 2 veya daha fazla sayıda düşük yapmış kadınların düşük yaşama riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Genetik Sorunlar: Siz, eşiniz veya aile bireylerinizde genetik sorunlar bulunuyorsa düşük ihtimali artmaktadır.

İlaçlar: Bazı ilaçların düşükle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle gebelik sırasında ve hatta gebe kalma sürecinde herhangi bir ilaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.

Obezite: Aşırı kiloların düşük riskini artırdığı yönünde bazı araştırma sonuçları bulunmaktadır.

Rahim Problemleri: Rahim ağzının aşırı geniş olması (servikal yetmezlik), rahimde doğumdan gelen anormallikler bulunması ve büyük miyomlar düşüğe neden olabilmektedir.

Babayla İlgili Faktörler: Babanın düşük üzerindeki etkisi hakkındaki mevcut bilgiler oldukça azdır. Ancak babanın yaşı arttıkça görülen düşük oranın da yükseldiği bilinmektedir.

Bu alanda yapılan araştırmalar yaşlı erkeklerde çevresel faktörlerden (hava kirliliği, endüstriyel kimyasallar, tarım ilaçları) etkilenen spermin yumurtayı döllemesine rağmen düşük riski genç erkeklerden daha yüksek olmaktadır.

Düşük Belirtileri

Vajinadan gelen akıntı nedeniyle yaşanan lekelenme veya derecesi hafifle-ağır arasında geniş bir yelpazede görülebilen kanamalar düşük belirtileri arasında ilk sırada gelmektedir.

Burada unutulmaması gereken nokta, hamile 4 kadından 1’inde bu kanamaların veya lekelenmelerin doğal olarak görülmesidir.

Yani gebeliğin ilk 3 ayında iç çamaşırınızda leke veya kan görürseniz bu %100 düşük yaptığınız anlamına gelmez. Böyle bir durumda emin olabilmek için vakit kaybetmeden doktorunuza görünmelisiniz.

Karın bölgesinde yaşanan ağrılar düşük belirtisi olabilir. Bu ağrılar genellikle akıntı veya kanama gerçekleştikten sonra görülmektedir.

Ağrıyla birlikte kramplar oluşabilir. Karın ağrıları uzun süreli, hafif veya keskin olabilir, sırt veya kalça bölgesine yayılabilir. Eğer kanama ve ağrılar birlikte görülüyorsa düşük yaşanma ihtimali çok yüksektir.

Ateş, halsizlik, bulantı ve kusma, sırt ağrıları düşüğün diğer belirtileri arasındadır.

Düşük Şüpheniz Varsa Ne Yapmalısınız?
Düşük şüphesi yaşıyorsanız yapılacak en doğru şey doktorunuzu ziyaret etmektir.

Doktorunuz kanama ve akıntılar hakkımda sizden detaylı bilgi aldıktan ve fiziksel muayene yapacaktır ve gebelik hormonu ölçümü isteyecektir.

Hormon ölçüm testi, seviyelerin olması gerektiği gibi yükselip yükselmediğinin belirlenmesi için 2-3 gün sonra tekrar yapılabilir.

Doktorunuz dış gebelik olasılığını elemek için ultrason isteyebilir. Ultrasonda bir şey çıkmazsa ancak dış gebelik şüphesi devam ediyorsa kontrol için 7 hafta sonra tekrar ultrason çekilebilir.

Son olarak sonografi ile embriyo görülüp, normal kalp atışı tespit edilerek düşük olasılığı tamamen elenir.

Bazı durumlarda gebelik normalden daha yavaş ilerleyebilir ve sonografi sırasında kalp atışı olması gerekenden daha zayıf duyulabilir. Bu durumda doktorunuz ultrasonu ve kan testini 2 hafta sonra tekrar isteyebilir.

Düşük Sonrası Dokunun Vücuttan Alınması
Düşük sonrası embriyodan geriye kalan dokunun vücuttan atılması için farklı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler doktorunuzla yapacağınız görüşme sonrası belirlenebilir.

Ortada herhangi bir sağlık riski yoksa dokunun vücuttan doğal yolla atılması için beklenebilir. Bu süreç bazı ilaçlarla hızlandırılabilmektedir ancak bu ilaçlar herkes için uygun olmayabilir.

Ayrıca dokunun atılmasını hızlandıran ilaçların mide bulantısı, ishal ve kusma gibi yan etkileri görülebilir.

Dokunun vücuttan atılması anne adayı için hem duygusal hem de fiziksel olarak ıstırap verici olduğunda cerrahi müdahale yöntemi kullanılabilir.

Düşük sonrası duygusal dalgalanmalar yaşanması, öfke ve üzüntü duygularının artması, anne adayının derin bir suçluluk hissetmesi normaldir. Bu dönemde depresyon sık görülür. Duygusal sorunlarla daha kolay başa çıkmak için bir uzmana görünebilirsiniz.

Tüm bu yöntemler hakkında doktorunuzdan bilgi alınız. Doktorunuz fiziksel ve psikolojik durumunuz için en uygun seçenekler hakkında sizi bilgilendirecektir.

Düşük Sonrası Neler Yaşanır?
Düşük yaptıktan ve doku vücuttan atıldıktan (veya alındıktan) sonra 1-2 gün adet kramplarına benzer kramplar yaşanabilir.

Bu kramplara hafif kanama eşlik edebilir ve bu kanama 1-2 hafta sürebilir. Bu dönemde tampon yerine ped kullanılması önerilir. Kramplar için nasıl bir ağrı kesici kullanmanız gerektiği konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.

Düşük sonrası dönemde ağır kanama yaşıyorsanız (her 1-2 saatte bir pedinizi değiştirmek ihtiyacı hissediyorsanız), ateş, kas ağrıları ve kokulu akıntı gibi enfeksiyon belirtileri varsa hemen bir sağlık kuruluşuna veya acil servise başvurun.

Kanamanız çok ağırsa, kan kaybına bağlı olarak baş dönmesi yaşayabilirsiniz. Böyle bir durumda bayılma görülebileceğinden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayabilirsiniz.

Düşükle İlgili Diğer Bilgiler
Gebelik sırasında sigara kullanımı genetik olarak normal bir bebeğin kaybedilmesine yol açabilir. Ayrıca yapılan araştırmalar gebelik öncesinde sigara kullanımının düşük riskini arttırdığını ortaya koymaktadır.

Bu konuda yapılan bir araştırmaya göre günde 10 adet veya daha fazla sigara içen kadınların içmeyenlere oranla düşük riski 2 kat fazladır.

Gebelik döneminde alkol kullanmayın. Günde 2 veya daha fazla miktarda alkol tüketen kadınların düşük riski 2 kat artar. Aynı şekilde kafein içeren içecekler (kahve, kola) düşük riskini artırır.

Karın bölgesine alınan darbeler, emniyet kemerinin vücuda baskı yaptığı hafif kazalar özellikle hamileliğin ilk 3 ayında düşük riskini yükselten faktörlerdir.

Düşük yaptıktan sonra karamsarlığa kapılarak bir daha bebek sahibi olamayacağınızı düşünmeyin. Düşük sonrası tekrar hamile kalarak sağlıklı bir bebek dünyaya getiren annelerin oranı %70-%80 arasındadır.

Gebelik sırasında yediklerinize dikkat edin. Nadir olarak görülmekle birlikte özellikle az pişmiş veya çiğ etin neden olabileceği enfeksiyonlar düşük riskini artırabilir.

Epilepsi, lupus, tiroit gibi kronik hastalıklar düşük riskini yükseltir. Eğer bu tip bir rahatsızlığınız varsa hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında mutlaka doktorunuzla konuşun. Aile bireylerinizde kısırlık, kan pıhtılaşması sorunları varsa bunlar hakkında doktorunuzu bilgilendirin.

Hamilelik sırasında hafif egzersizler önerilmekle birlikte, özellikle karın bölgesine darbe alma riski bulunan sporlardan ve vücut ısısını yükselterek fetüse doğru olan kan akışını azaltan ağır egzersizlerden uzak durun.

 Düşükler Erkek Ve Kadın Nasıl Karşılanıyor?
— Farklı şekillerde yaşanabilir. Eşlerin yas tutma süreleri birbirinden farklı olabilir. Örneğin, eşlerden biri yas tutmak için zaman ayırmak isterken, bir diğeri kendini meşgul tutmayı ve tedaviye devam etmeyi isteyebilir. Ya da mesela, erkek biraz ara vermek isterken, kadın yumurtaları yaşlandığı için zaman kaybetmek istemez. 
 
Böyle zamanlama farklılıkları yaşanabiliyor çiftler arasında. Farklılık yaşanabilecek bir başka konu da bütçe konusu. Eşlerden biri için bir-iki olumsuz denemeden sonra maddi öncelik bir ev, araba satın almak olabilirken, diğer eş için tedavi parasını her şeyin önünde tutmak olabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp