Dünya Beslenme Gurubu

Dünya Beslenme Gurubu

Günümüzde - ortaya çıkan kısa süreli kıtlıklara karşın - artan dünya nüfusunu yeterli derecede besleyecek düzeyde gıda üretilmektedir. 90'lı yılların başında kişi başına düşen günlük ortalama enerji, 2700 kilokaloriden (kkal) fazlaydı; böylece sanayileşmiş ülkelerdeki yaklaşık 2400 kkal'lik ve gelişmekte olan ülkelerdeki 2200 kkal'lik gereksinim karşılanabilir durumdaydı. Bu, 1960-1980 yıllarıyla karşılaştırıldığında, gıda sağlama alanında önemli bir gelişmedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO),yaptığı tahminlerde ortalama gıda sağlama durumunun 2010 yılına kadar iyileşmeye devam edeceğinden yola çıkmaktadır (A, B).Temel GıdalarDünya üzerinde bulunan yenebilir SO.OOO'den fazla çeşit bitkinin yalnızca birkaç yüzü beslenme amaçlı kullanılmaktadır. Sadece 15 bitki, tüm dünya çapında alman gıda enerjisinin 9690'ını, bunlardan üçü de - pirinç, mısır ve buğday - %54'ünü sağlamaktadır. İnsanların büyük çoğunluğu, temel gıdaların pek azıyla beslenmektedir (C): Tahıllar (pirinç, buğday, mısır, darı, süpürge darısı), kökler, yumrulu- depolu kökler ve hayvansal gıdalar (et. süt. yumurta, peynir, balık).

Gıda Sağlama Durumu

Dünya çapında yeterli düzeyde yiyecek sağlanmasına karşın, beslenme bozukluğu oldukça yaygındır; bunun nedeni yiyeceklerin bölgelere dağılımındaki farklılıklardır (D). Günümüzde dünya beslenme durumu iki tür beslenme bozukluğuyla tanımlanmaktadır:Gelişmekte olan ülkelerin 4 milyarı aşan nüfusunun beslenmek İçin kişi başına günlük ortalama 2320 kkal alabildiği yetersiz beslenme ve sanayileşmiş ülkelerin 1,26 milyara varan nüfusunun kişi başına günlük ortalama 3350 kkal alabildiği aşırı beslenme. Gittikçe, gelişmekte olan ülkelerde de aşırı beslenme ve bunun yol açtığı hastalıklarla karşılaşıldığı (örn. Çin'in ve Mısır'ın kentsel bölgelerinde) ve sanayileşmiş ülkelerin bazı kesimlerinde de (örn. ABD'de ve Almanya'da) yetersiz beslenmenin ortaya çıktığı görülmektedir.

Yetersiz Beslenmenin Sonuçlan

Dünyada yaygın olarak görülen yetersiz beslenme türleri, protein-enerji yetersizliği ve mikro besinlerden A vitamini, demir ve iyot yetersizlikleridir. Diğer yetersizlikler ise. örn. C vitami- niyetmezliği, seyrek olarak istisnai durumlarda, örn. mülteci kamplarında görülmektedir. Yetersiz beslenme, çocukların bedensel ve zihinsel gelişimini, fiziksel etkinliği, büyümeyi, öğrenme kapasitesini, iş yapabilme gücünü, yaşam kalitesini ve genel olarak sağlığı olumsuz yönde etkileyen bir dizi geçici veya kalıcı zararla sonuçlanmaktadır. Bunun yanında, yetersiz beslenme, vücudun bulaşıcı hastalıklara karşı direncini de azaltır. Her yıl görülen yaklaşık 12 milyon çocuk ölümünün yarısından fazlasında hafif ve ağır düzeyde yetersiz beslenmenin payı vardır.
 
Aşın Beslenmenin Sonuçlan
 
Aşırı beslenme, gereksinim duyulanın çok üzerinde kalorinin, özellikle yağın (en başta doymuş yağlar), şekerin ve alkolün alınmasıyla ortaya çıkar. Sonuçları, fazla kilo, kalp-damar sistemi rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, felç, şeker hastalığı, diş çürüğü, çeşitli kanser türleri ile sindirim sistemi ve karaciğer rahatsızlıkları gibi beslenmeye bağlı, bulaşıcı olmayan hastalıklardır. Bu hastalıkların oluşmasında diğer etkenler, stres, tütün kullanımı ve hareketsizliktir.Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa'da 65 yaşından genç kadın ve erkeklerde rastlanan erken ölüm vakalarının yaklaşıkyarısının beslenmeye bağlı veya beslenme kaynaklı olduğunu tahmin etmektedir.Öngörüler
 
1992 yılında yapılan Dünya Beslenme Konferansı'nda ve 1996 yılındaki Dünya Beslenme Zirvesi'nde açlığın ve açlığa bağlı ölümlerin önüne geçilmesini, tüm insanların miktar ve kalite yönünden yeterli gıdalara sürekli olarak ulaşabilmesini amaçlayan bildireler ve eylem planları açıklanmıştır. Bunun ötesinde tüm insanlar için sağlıklı beslenmeyi ve sağlığı, tüm sektörlerde de devamlı bir gelişimi sağlamak hedeflenmiştir. En geç 2015 yılına kadar,yetersiz beslenen insan sayısının 90'lıyıl- ların ortasına göre yarıya indirilmesi amacı, net olarak dile getirilmiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp