Diz Ağrıları Sebepleri Nelerdir

Diz Ağrıları Sebepleri Nelerdir :

Diz hastalıkları çok sık görülür. Bununda altında belli sebepler vardır. En başta gelen sebep yük taşıyan bir eklem olması.Bütün vücudumuzun yükünü diz taşıyor, kalça ve ayak bileği taşıyor. Bu eklemlerin birtakım özelliklerine göre de bazılarında daha sık hastalıklar/yaralanmalar gözüküyor. Mesela kalça örneğini verirsek kalça kemiğide bizim yükümüzü taşıyor; ama top ve yuva şeklinde bir eklem. Kemik bütünlüğü çok sıkı bir eklem.Yani kalçanın yerinden çıkması veya yaralanma ihtimali çok daha az. Diz eklemi daha çok kaslara, bağlara bağlı bir eklem.Yani onlara ihtiyacı var. Onlardaki en ufak bir problem dizde başka problemlere yol açıyor.Dolayısıyla eğer biz dizlerimize iyi bakmazsak onu fiziksel olarak iyi bir durumda tutmazsak oluşacak her türlü kas zayıflığı, bağ zayıflığı diz hastalıklarına yol açacaktır.

2.Diz hastalıkları arasında en sık neler görülmektedir?

Daha önce de bahsedildiği gibi gerçekten diz hastalıkları sık görülüyor. Bununda sebeplerini söylerken yük taşıması dedik. Yük taşıyan bir eklemde oluşabilecek ilk rahatsızlık tabi aşınmadır. Bir ayakkabıyı çok kullanırsanız, üstünde çok gezerseniz haliyle topuğu, tabanı aşınacaktır. Bu örnekten yola çıkarakta dizimizde de birtakım aşınmalar meydana geliyor ki bu halk arasındaki takılan ismiyle sık bilinen ismiyle kireçlenme diye nitelendiriyoruz. Artroz dediğimiz ostiartroz dediğimiz bir hastalık grubu bu. Dizlerde özellikle kıkırdaklarda bir aşınma meydan geliyor. Yani yaşa bağlı zamana bağlı birtakım değişiklikler meydana geliyorki buna kireçlenme diyoruz.En sık gördüğümüz hastalık gruplarından bir tanesi bu.Onun haricinde hepimizin sık duyduğu menisküs dediğimiz birtakım hastalıklar var. Aslında bir doku var.Bunların birtakım yaralanlanmaları hastalıkları meydana geliyor. Onunda ötesinde biraz önce bahsettiğim gibi dizimizde bağla çok önemli yapılar.İki kemiği bir arada tutup anormal hareket olmasını engelleyen bağlarda da birtakım yaralanmalar, kopmalar , yırtılmalar olabiliyor. Onun haricinde diz kapağı hastalıkları patella dediğimiz halk arasındaki tabiriyle ayna kemeri dediğimiz o yuvarlak kemikte birtakım hastalıklar olabiliyor. Bir de yaş icabı, çocukluk çağında da bu büyüme ağrıları dediğimiz veya öyle tabir ettiğimiz "Osgood Schlatter" hastalığı dediğimiz dizin tam önünde şişlik ve ağrıyla genellikle erkek çocuklarda görülen bir hastalık.Toparlayacak olursak kireçlenme, menisküs, bağ yaralanmaları, diz kapağı hastalıkları, birde çocukluk çağında büyüme ağrıları diye tabir edilen diz önünde şişlik ve ağrıyla seyreden birtakım hastalıklar olarak sıralanabilir.


3.Sık olarak “ben menisküs olmuşum” diye çevremizde duyarız, nedir bu menisküs, nasıl olur ve tedavileri konusunda biraz bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle şuradan başlayayım sizinde dediğiniz gibi ben menisküs olmuşum gibi ifadeleri çok sık duyuyoruz. Bu aynı bende kalp var gibi.Kalp herkesde var.Bakın bu da aynı şekilde bende menisküs var dediğiniz zaman menisküs aslında kıkırdak bir yapı.Dizimizin içinde iki kemiğimizi koruyan hareketimizi kolaylaştıran bir yapı aslında.Yani benim menisküsüm var dediğiniz zaman aslında aynı bende kalp var gibi oluyor. Halbuki kalp damarlarımda tıkanıklık var gibi bir özele indirgediğiniz zaman bu daha doğru oluyor. Menisküs içinde benzer şeyi kullanmak lazım. Menisküs zaten var olan bir yapıdır. Ama menisküsler zaman içerisinde tramvayla veya aşınmayla yırtılabilir. Zaten biz biraz sonra anlatmaya çalışacağım iki grupta inceliyoruz biz menisküs rahatsızlıklarını. Bir tanesi gençlerde görülen, sporcularda görülen tramvatik yırtıklar.Bir diğeri ise daha ileri yaş grubunda gözüken dejeneratif yırtıklar veya aşınmaya, yıpranmaya,zamana bağlı yırtıklar. Bunlar çok farklı şeyler.Benzer tedaviler uyguladığınız zaman hastaya bazen faydadan çok zarar verebilirsiniz.O yüzden bu konunun çok iyi değerlendirilip kararların ona göre verilmesi lazım. Oluşumunda yaşam tarzı da önemli ama tek sebep bu değil. Örneğin klilomuzda etkili olabilir. İşimiz, yaşam biçimimiz, spor yapıyorsak bunların bütün hepsi menisküs hastalıkşlarında etkili faktörlerden.Şimdi menisküsten konu açılmışken çok önemli olduğuna inandığım birkaç konudan bahsetmek istiyorum.Şöyle bir örnek vereyim tıp tarihine baktığımız zaman ortopedi veya diz hastalıkları tarihine baktığımız zaman çok eskiden 1930'larda 1940'larda diz herhangi bir sebepten açıldığı zaman o zamanki cerrahlar diyorduki biz hazır açmışken bu menisküsü alalım.Bu bizim başımıza ileride bir problem çıkaracak.Yani o işe yaramaz bir kıkırdak gibi görülüyordu önceden. Halbuki daha sonra bilimadamları incelemişler,bakmışlar ki menisküsleri alınan kişilerde 10-15 sene sonra ciddi problemler ortaya çıkıyor. Burada menisküsün ne işe yaradığı ortaya çıkmış. Menisküsü biz bir conta bir amortisör gibi düşünmeliyiz. İki kemeiğimizi birbirinden koruyan bir şey. O yüzden menisküs hastalıklarında çok gerekmedikçe gerçekten menisküsü feda etmemek lazım. Menisküsü almak yerine bugünkü modern yöntemlerle tamir edilebilir. Tamir derken biraz sonrada bahedeceğiz artroskopi dediğimiz kapalı ameliyat yönetmeleri var.Halk arasında laserli ameliyat gibi benzetmeler yapılıyor ama lazerle bir alakası yok.Yarım santimlik bir santimlik deliklerden girerek yapılan bir ameliyat. Bu şekilde birtakım teknolojik yardımlarla bu menisküsler tamir edilebiliyor böylece bir eksiklik oluşturmadan bunu almadan tedavi mümkün olabiliyor. İlaç tedavilerininde birtakım faydaları var. Ancak şunu da ifade etmem gerekiyor menisküs yırtıldığı zaman kendiliğinden iyileşmiyor. Böyle bir yeteneği yok menisküsün. O yüzden ya tamir etmek lazım uygun bir yerdeyse yırtık ya da onu traşlayıp almak gerekiyor. Ama biraz öncede bahsettiğim sebeple o traşlayıp almak yerine menisküsü tamir etmek yani onun amortisör görevinden mahrum kalmamak gerekiyor.

Menisküs yırtıklarının tedavisinde iki farklı yöntem var. İlaç tedavisi bunlardan üçüncüsü ve destek olarak kullanılıyor. Tedavi olarak egzersiz vererek dizi kuvvetlendireceksiniz ya da ameliyatla tedavi edip ya yırtığı temizleyip ya da yırıtğı dikiceksiniz. Ameliyatta da iki tane farklı yöntemi var. Şimdi bir tanesinde yaptığımız işlem biraz öncede dediğim gibi menisküsler kendiliğinden iyileşmez. Böyle bir yeteneği bu dokunun damarlı bir doku olmadığı için. O zaman egzersizle bunu biz nasıl iyi edeceğiz. Egzersiz yaptığımız zaman o menisküsler yırıtılan kısım birbirine tekrar kavuşmayacak. İyileşme o şekilde olmayacak. Ama dize bir stebilite verdiğimiz için anormal hereketler iki kemiğin birbirinden hareketlerini kısıtladığımız ve normale indirgediğimiz için o yırıtığı hissetmeyeceğiz. Hem ağrısı olmayacak hem de bize zarar vermeyecek.Örnek verelim bir pencerenin contası vardır. Bu ne içindir? İçeri ses girmesin, rüzgar girmesin, yalıtım içindir. Contada zamana bağlı birtakım değişiklikler olsada ufak ufak yarıklar aşınmalar olsa bile pencereyi kapattığımız zaman eğer o havayı kesiyorsa sesi yalıtıyorsa o zaman bunu kullanalım. Niye çıkartıp değiştirelim ki bir mantıkla yaklaşıyoruz. Dolayısıyla egzersizle dizi stebil hael getirdikten sonra ellemeyelim menisküs orada yırtık olara dursun. Eğer amortisör görevini conta görevini yerine getiriyorsa hiç problem değil eğer ağrışarı yoksa. Ama ağrı varsa o zaman ameliyat yöntemlerine başvurabiliyoruz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp