Diyabet Hastalığı Nedir Kısaca

Diyabet Hastalığı Nedir Kısaca : Bu durumda, hastabol miktarda, çok seyreltik idrar çıkartmaktadır.Nedeni: Hipofiz bezinin arka kısınınca salgılanan vazopressin hormonunun (anti- diüretik hormonun) yetmezliğidir.Tedavi: Vazopressin enjeksiyonudur. Beklenen etki elde edilene kadar, hormon dozu artırılır. (Alkolün diüretik etkisi, vazopressin salgılanmasını önlemekle oluşmaktadır).Diabetes mellitus, bilinen “Şekerli diyabet” tir.Nedeni: Pankreas tarafından salgılanan ensülin hormonu azlığıdır.Ensülin’in varlığı veya pankreas’ı çıkarılmış köpeklerde şekerli diyabetin ortaya çıktığı, 1889 yılında Almanya’da ortaya atılmıştır, fakat bu hormon ancak 1922 yılında, Ka- nada’da çalışmakta olan Banting, Best ve Macleod tarafından, pankreas’ın adacık hücrelerinden ayrılmış ve adlan geçen kişiler de bu çalışmalarıyle Nobel ödülünü kazanmışlardır.

Belirtileri: Hastalık, orta yaşlarda, çok hafif bir şekilde başlayabilir ve teşhis edilmesi, ancak genel muayenede, rastlantıyla olur. Bu kişinin o zamana kadar olan yegâne şikâyeti, belki de tekrarlayan çıbandır. Diyabet, aynı zamanda, atardamar hastalıklanyle de ilgilidir. Kadınlarda ilk şikâyet dış üreme organlarındaki kaşıntı (pruritus vulvae) olabilir. Diyabete, şişmanlarda daha çok rastlanır.Hastalık, yaşamın erken döneminde başlarsa, daha ağır seyreder. Hasta, gittikçe artan susuzluk duygusu, halsizlik ve kilo kaybından şikâyet eder ve sık, az idrar çıkartır. Kadınlarda, âdetler kesilebilir ve dış üreme organlarında kaşıntı başlar, erkeklerde ise cinsel güç azalabilir. Dil yüzeyi genellikle düzgündür ama dişetleri iltihaplarına sık rastlanır ve tekrarlayan çıbanlar, geceleri gelen bacak krampları, el ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma, diyabetin sık rastlanan ön belirtileridir. İdrarda şeker boldur ve ağır diyabet vakalarında, hastanın soluğu aseton kokar. Tedavi edilmezse, bilinç kaybı ve diyabet koması görülür. Diyabetli hastaların dikkatli bir genel muayeneden geçirilmeleri gereklidir, çünkü bu hastalık, akciğer tüberkülozu gibi, diğer bir kronik hastalıkla bir arada bulunabilir.

Tedavi: Mütehassıs doktora özgüdür. Bazen, sadece diyetle idare edilebilir, diyetle birlikte ağızdan bir anti-diyabetik ilâç alınabilir veya daha ağır vakalarda diyetle birlikte, ensülin enjeksiyonu gerekebilir. Ensülin'in çeşitli bileşimleri vardır ve her birini gerektiren değişik durumlar vardır. Belirli bir bileşim ve doz, doktorun fikri alınmaksızın değiştiril- memelidir. Diyabetli bir hastaya, kendi idrar deneyini yapmayı ve tedavisini ayarlamayı öğretmek artık âdet olmuştur, fakat ağır vakalarda daima, düşük şeker düzeyinden ötürü, koma tehlikesi olduğu gibi, bazen de çok yüksek kan şeker ve keton düzeyinden ötürü koma (diyabetik koma) olasılığı vardır.

1. Hipoglisemik koma (Düşük kan şekeri düzeyi koması):

Nedeni: Yüksek doz ensülin almaktan, bir öğün atlamaktan veya şiddetli egzersiz yapmaktan ötürü, kan şeker düzeyinin düşmesidir.Belirtileri: Önceleri iyi olan bir hastada, anî başlaması tipiktir. Öncü belirtiler, huzursuzluk, bayılma duygusu, kalp çarpıntısı, soğuk terleme ve açlık duygusudur. Hasta, genellikle belirtileri tanır ve nöbeti, bir miktar şeker yiyerek atlatır. Bunu önleyemezse, sarhoşmuş gibi yürür, konuşur, bayılır ve komaya girer.

Tedavi: Ensülin kullanan diyabetliler, yanlarında şeker taşımalı ve üstlerinde bulundurdukları bir kartta da, kişinin diyabetik olduğu ve neresinde şeker bulunduğu yazılı olmalıdır. Ön belirtiler belirginse hasta, şekeri kendi alır, ama konfüzyon ve baygınlık hali çok anî başlarsa hasta, şekeri yutamayacağından, durum daha önemli olur. Bu durumda, deri altına yapılacak 0,6 mİ. adrenalin, kan şekeri düzeyini yükseltir ve hasta, şekerini yiyecek kadar iyileşebilir. Aynı şekilde, damar- içi yoğun glikoz verilmesi de hastayı kendine getirir ama, böyle bir enjeksiyonun el altında olması enderdir. Mide yoluyle vücuda şeker vermenin diğer bir biçimi de, mide tübü kullanmaktır, ama burada, yanlışlıkla baygın hastanın akciğerlerine şeker göndermek tehlikesi vardır. Mümkünse, glukagon enjeksiyonu (bkz.) yapılmalıdır, çünkü bu, en emin yoldur.

Bu madde, ampul halinde satılır ve enjekte edilmesi için, diğer bir ampul içinde bulunan bir sıvıyla karıştırılmalıdır. Herhangi bir becerikli kişi, bu ikisini karıştırıp hastaya enjekte edebilir, çünkü bu maddenin, derialtı, adale veya damariçine enjekte edilmesi fark etmez.

2. Diyabet koması:Nedeni: Kanda artmış şeker düzeyi ve ketonların varlığıdır. Bilinen diyabetli vakalarda, bir doz ensülin’in ihmal edilmesi, gereğinden az ensülin kullanılması, akut enjeksiyon veya ruhsal sıkıntı hali bu komaya neden olabilir. Bir de, tedavi edilmemiş diyabet vakaları bu komayla sonuçlanır. Belirtileri: Bu koma hali yavaş yavaş belirir. Hastanın iştahı azalır, bulantı ve kusma başlar. Karında ağrı ve uyuklama da görülebilir.

Deri kurur, ağız kurur ve kötü kokuludur, kan basıncı düşer ve nabız hızlı ve zayıf atar. Solunum derindir.Tedavi: Hastalar hemen hastaneye nakledil- melidir, çünkü, tedavinin temeli basit olmakla birlikte, —ensülin verilmesi— ayrıntısı çoktur ve laboratuvar deneyleri gerekmektedir.Görülüyor ki, diyabette rastlanabilen iki koma arasında büyük farklar vardır. En fazla rastlanan hipoglisemik komadır ve baygın bir hastanın diyabetli olduğu biliniyorsa, hemen şeker veya glukagon verilerek tedavi edilmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp