Diabetin Sınıflaması

DİABETİN SINIFLAMASI

Şeker hastalığı 3 tür sınıflamaya tabi tutulabilir.

I - Dış görünüşe göre II - Klinik seyir ve belirtilerine göre III - Diyabeti oluşturan faktörlere göre

I - Dış Görünüşe Göre Ayırım: Şeker hastalığı dış görünüşe göre iki ayrı tipe ayrılır.

1 - Zayıf diyabetli (La diyabete maigre) - inselinle Ayarlanan - insülindepandant diyabet.

2 - Şişman diyabetli (La dlabete Gres) yalnız diyetle ayarlanabilen veya dilet + tabletlerle ayarlanan - inselin İhtiyacı olmayan - insülin independant diyabet.

1 - Zayıf Diabetli: Bütün diabetiklerin % 20-25'ni oluşturur. Ekseriya çocukluk yaşında, gençlikte ve 40 yaşın altındaki erişkinlerde görülen diyabet tipidir.

Hereditenin bunlarda rolü münakaşalıdır.

Fazla su içme, fazla idrara çıkma ve fazla yemek yeme ve devamlı açlık hissi ile hastalık belirgin hale gelir. Bazı çocuk ve gençlerde fazla yemek yerine, bulantı, kusma ve iştahsızlık hakimdir. Ve zayıflama ön plandadır. Hastalık çok ani ve ağır belirtilerle meydana çıktığı için hastalığın yaşını tayin etmek gayet kolaydır.Yorgunlukla ve bazen yorulmadan meydana çıkan halsizlik en önemli şikayet konusudur. idrarda fazla miktarda glikoz görülür (Glikozüri). Kan şekeri çok yüksek düzeylere ulaşmıştır (Hiperglisemi). Nabız hızlı, tansiyon düşük, cilt kuru, saç, tırnak ve deri beslenmesi yetersizdir. Zayıf diabetlide belirtilerin meydana çıkışı ekseriya üç şekilde olur.

a) Ani olarak susuzluk hissi ve fazla idrar yapma ve bununla birlikte belirgin kilo kaybı olur. Bunlar ya çok Önemli bir hastalığın seyrinde, aşırı çalışma, aşırı heyecan, aşırı korku, sürmenaj, vuruk ve trafik kazalarında meydana çıkabilir veya b) Basit bir yangı hastalığının seyrinde, bir aşı Kampanyası veya ameliyat öncesi kontrolde veya nadiren Toplu gurupların muayeneleri esnasında ortaya konulabilir. c) Çok kere de hastalık, diyabet kete-asi dozu veya koruması ile ortaya çıkar. Eskiden (1921 yılından önce) bu tip diabetli birkaç Ay ile 1-2 senelik yaşama süresi ve şansı olan hasta olarak kabul edilirdi.

Hastaların büyük bir kısmı aşırı kan şeker yükselmesi ve asetonun kanda ve idrarda artması ile karakterIze olan diabet komasından veya araya giren bir nfokslyon (ateşli hastalık) ile kaybederdi Çocuklar ek serlya püberteye (buluğ yaşı) gelmeden ölürler. Genç yaşı dıabatık kadın, hamile kalamaz veya kalmışsa canlı çok Cuk doğurma imkânı hemen olmaz, anne ve çocuk ağır diabet tablosu içinde ölürlerdi. Bu tip diabetikler, insüline ihtiyaç gösteren ve insüll ne hassas olan hastalardır. Yalnız rejimle veya oral anti dlabetiklerle (ağızdan kullanılan tabletlerle) tedavileri kabil değildir.

2 - Şişman Diabetli: Diyabetik vaka‘ların % 75-80'ni oluşturan guruptur. Ekseriya 40 yaşın üstündeki erişkin kimseleri tutar. Heredite (irsiyet) mühıim bir rol oynar.

Kilo fazlalığı ilk göze çarpan belirtilerdir. Bunlarda fazla su içme (polidips/) fazla idrar idrar (poliürl) ve fazla yemek (polifaji) çok çabuk acıkma ve bununa paralel giden aşırı kilo alma i/k ve esas kardinal belirti/erdir. Be liftiler ekserlya yavaş başlar, hastalar genellikle bu belirtilere önem vermezler. Kaşıntılar, kan çıbanları mevcut tur, fakat hasta ve etrafı bunları fark etmez ve eskidense mevcut alışkanlıklarına bağlarlar.Glikozüri (idrarda şeker) ve hiperglisemi (kan şekeri yükselmesi) genellikle başka 'bir sağlık kontrolü nedeni ile ortaya konulur. Bazı vakıalarda diabetin komplikasyonları ön plana çıkmıştır. Bunlar teşhise götüren elemanlardır. Mesela: Cilt enfeksiyonları, kadınlarda ve erkeklerde geçnltal bölge kaşıntıları, diş eti hastalıkları ve dişlerin erken çürümesi, ayak parmakları ve tırnak dibi iltihaplarının uzun süre devam etmesi, bacak ağrıları ve kramplar gibi. Bu tip hastaların tedavi/eri genellikle fazla olan kilolarının normale indirilmesi i/e sağlanır. Normal kiloya in molerine rağmen iyi bir ayar temin edilemiyorsa kan şeker rina düşürücü tabletler verilir. Bu çeşit vakıalar inseline Karşı duyarlı değildirler.

Teşhiste gecikilmiş vakıalarda nöropatik komplikasyon başlangıcı olarak refleks azalması veya kaybı ekseriya mevcuttur. Karaciğer genellikle büyük, idrarda glikozüri mevcut fakat çok fazla değildir. Kan şekeri ekseriya 300 mg % 'nin altındadır. Kan yağları (lipid ve kolesterol) ve orik asla seviyeleri yükselmiştir. Bu tıp vaka‘ların % 0,1 'inde tamamıyla iyileşme, yanı normale dönüş mevcuttur. Geri kalanlar hayat boyu süren, kronik diabet halinde yaşantılarına devam ederler. Bu gelişme İle birlikte diabetin komplikasyonları da görülmeye Başlar. Bu tip vaka‘larda ölüm sebebi ekseriya bu kompli kasyonlar (lhtilatlar) nedeni ile olur.

JUVENiL DİABET - GENÇ YAŞI DİABET

Bu diabet daha evvel izah edilen zayıf tip diabete verilen isimdir. Juvenil tip ile erişkin tip diabet yaş sınırlarına göre şöyle bir ayırıma tabi tutulurlar. Bu ayırmada 1-40 yaşa kadar olan diabete juvenil yaş diabeti ismini veriyoruz. 41-60 yaş gurubunda olanlara da erişkin yaş diabeti olarak değerlendirme ve tedaviye tabi tutuyoruz. Juvenil yaş diabetin özelliğini, daha önce belirtildiği gibi aniden başlaması, kanda insülin miktarının çok düşük olması, insüline hassas ve insülin ihtiyacı gösteren vak'alar olmaları, kan şekerinde de devamlı oynamaların mevcudiyeti ve sık sık keto-asidoz denen kanda ve idrarda aseton çıkması ile belirgin duruma girmeleri meydana getirir. Bazı vak'alar erişkin yaşa yakın olmalarına rağmen klınık davranışları tamamen juvenil tip diabet davranışı şeklindedir. Kan şekerinin bir günkü değeri ertesi güne uymaz, hipoglisemiden (kan şekerinin fazla düşmesi) hi perglisemiye geçiş (şeker yükselmesi) çok sık görülür.

Bu ayarsızlığın sebebi henüz bilinmiyor. Dışarıdan verileninsüline karşı aşırı hassasiyet veya bazı insülin cinslerine karşı duyarsızlık bunun nedeni olabildiği gibi, kendi pankreası tarafından yapılan insülin yapımındaki bozuklukta buna sebep olabilmektedir.

ERİŞKiN YAŞI DİABET - OLGUNLUK DİABETİ

Bu adlandırma daha önce bahsedilen şişmarı diabete verilen isimdir. 40 yaşın üstünde başlayan diabetikler bu sınıfa dahildir. Hastaların büyük bir çoğunluğu normal kilolarından % 15-20'den fazla sapma gösteren kimselerdlr. Hastalığın ilerlemesi ile kilo kaybetmeye başlarlar ve çoğunda bu sebepsiz kilo kaybı diabetin ortaya çıkmasına neden olabilir. Fazla su içmeyi, fazla yemek yemeği ekseriya eskiden gelen alışkanlığa bağlamak meylinde olan hastalar, fazla idrar yapmayı da ya yaşlılığın bir neticesi veya erkek hastalarda prostat büyümesinin başlangıcı gibi bir değerlendirme yoluna giderler.

Kanda insülin düzeyleri normal veya fazla olabilir. Dışarıdan verilen insüline karşı dirençlidirier, insülin tedavi si gerekli ayarı sağlayamadığı gibi hastanın şişmanlamasına da sebep olur. Bu bakımdan bu tip hastalarda acil du rumlar hariç insülin tedavisinin gereği yoktur.Bu iki tip diabet arasında kafi ayırım her vakit kolay değildir. Öyle vaka‘lar vardır ki 40 yaşın altında olmasına rağmen erişkin yaş diabet gibi başlayıp, sonradan zayıf, ketozlu juvenil diabet şekline dönerler, aksi 40 yaşın üstünde olan erişkin diabetlinin, aniden ve çok ağır bir tablo ile meydana çıkıp, insülin tedavisine girdiği ve sonradan stabl sabi't diabet şekline döndüğü de görülmektedir. Tedaviye cevapları bakımından da bazen erişkin yaşın insülin ihtiyacı gösterdiği, juvenil diabetin kısa bir süre de olsa ağızdan kullanılan tabletlerle ayarlandığı görülmüştür.

III-Diabeti Oluşturan Faktörlere Göre Ayırım:

Primer Diabet (Genetik Diabet)

a) Genç yaşı - Juvenil diabet

b) Erişkin yaşı - Olgun diabet

2 - Sekonder (Non genetik) . Semptomatik diabet. Sekonder diabet çeşitli nedenlere bağlıdır. Pankreas (uykuluk) bezinin hastalıkları esnasın Da meydana çıkan diyabet şekli. Pankreas guddesi insülin yapan ve salgılayan bir organ olduğu için bunun hastalıkları esnasında geçici olarak diabetik durum meydana gelir, hastalığın tedavisinden sonra eğer insülin adacıkları (Beta hücreleri) harap olmamışsa kan şekeri normal düzeylere döner. Geçici, bazı kerede kalıcı diabete sebep olabilen pankreas hastalıkları şunlardır:

a) Pankreatitler (Pankreas lltlhaplarrl , bunlar akut ve kronik olmak üzere iki şekil gösterir. Bilhassa kronik pankreatit seyrinde karbonhidrat tolerans bozukluğu (şe kere tahammülsüzlük) ve insülin yetersizliği ve kan şekeri yükselmesi sıklıkla görülür.

b) Pankreas kanserleri: Pankreas kanserlerin!n % 10-12'si diabetle beraberdir. Kanserin pankreas bezinde yerleşme yerine göre ayrı ayrı klinik tablolar meydana çıkar. Bunların en mühimi tıkanma sanlığıdır.

c) Pankreas kalsifikasyonu : Kalsifikasyon ve taşla pankreas salgılarının akmasını bozarak geçlcl olarak diabetik durum meydana getirebilirler. Son yıl. larda uzak doğuda tarif edilen Jamaica tipi diabet buna örnektir) Pankreas kistleri: Bilhassa pankreas ın flbro-klstlk hastalığında diabetik durumun sıklıkla ortaya çıktığı bilinmektedir.

II - Hipofiz guddesi: Orta beyinde büyüme hormonu salgılayan guddenin hastalıkları içinde bilhassa Akrome ga1i hastalığında % 25 oranında diabetin ortaya çıktığı görülmüştür.

III - Böbrek üstü bezinin (Sürrenal) aşırı çalışması neticesinde meydana çıkan Cushing hastalığında tansiyon yükselmesi, şişmanlık, başarısı yanında kan şekerinin yükseldiği ve diabetik durumun meydana geldiği bilinmek tedir.

iV - Tiroid bezinin aşırı çalışması neticesi meydana gelen hipertiroidi ve tireotoksikoz hastalığında. diabete is tidalı olan şahısların kolayca diabete döndükleri ve tiroid tedavi edilinceye kadar geçici diabetik durumun ortaya çıktığı bilinmektedir.

V - Vatrojenik diabet: (ilaçlarla meydana gelen). Yu karıda hastalık olarak isimleri bildirilen hormon salgılayan guddelerin salgı maddelerinin ve oral kontrasseptif (hamilelikten korunma) İlaçlarının tedavi amacı ile uzun süre Kullanılışlarıma geçici diabetik duruma neden olabilir.

VI - Beyin ve beyin zarı hastalıkları: Beyin tümörleri beyinde yerleşmiş kanserler, beyin sarsıntı ve yaralan maları diabetik duruma neden olabilirler. Aynca mikrobik beyin zarı hastalıklarının da (menenjit ve ansefalit) has talık sobesince kan şekeri ayarında geçici bozukluğa sebep oldukları gözlenmiştir.

VII - Vatrojenik Diabet: ilaçlarla oluşan selusuden diabet şeklidir. Bu İlaçlar içerisinde Kortizon ve deriveleri Önemli yer tutar, bazı kalp ilaçları ve düretlkler de geçici diabetik durum yaparlar. Yatrojenik diabet ilaçlar bırakılınca normale döner.

Senkonder diabet olarak sınıflandırılan bu altı gurupda diabetln meydana çıkışının nedenleri şöyle izah edilmek tedir. Hipofiz guddesi ve beynin hipotalamus bölgesi kan şekerini ayarlayan bir merkezdir. Bu merkezin bozukluğu birinci etkendir. Diğer bir neden bu hastalıklarda salgılanan hormonlar, pankreasın salgıladığı insüline ters etki (kontrinsüliner) gösterirler. Üçüncü bir neden ise bu hormonların karaciğerde glikoz metabolizmasını bozdukları ve bu yolla diabetik durumun meydana geldiğidir. Hastalıklar tedavi edilir, verilen hormonlar kısa süreli kullanılırsa diabetık durumda bir süre sonra normale döner. Yani geçici diabet oluşmuş olur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp