Dıabetes Mellıtus Nedir

DIABETES MELLITUS

Diabetes Mellitus veya Şeker Diyabeti idrarda sürekli glikozun varlığı, fazla idrar çıkarma ve güç kaybı, böbreklerde ağrı, idrar yollarında kaşıntı ve yanma, aşırı susuzluk, kuru ağız, tahriş olmuş ve kırmızı, çoğu kez çatlak dil, soluk kuru dışkı ve bazen ishal olması ile nitelendirilir. Bright hastalığından farkı ödemin olmamasıdır.Tedavi - Bir uzmana danışın. Diyabet Insipidus için verilen talimatlara aynen uyun. Karbonhidratlı gıdalardan uzak durun. 
 
Marul, salatalık, ıspanak, hindiba, kereviz, kuşkonmaz, lahana turşusu, çalı fasulyesi, domates ve turp gibi mineral bakımından zengin sebzeler yiyin.Bay H. bana bir kutu Atkuyruğu otu verdi ve bana mükemmel derecede yardımcı oldu. Çok kötü şekerli diyabetim var, fakat bir kutu bana doktorlardan daha fazla yardımcı oldu. Ve her ne kadar çok doktora gittiysem de, Bay H. benden bunu denememi isteyene kadar sonuç alamadım.Eşit miktarda Köpek Otu, Hatmi, Ayı üzümü, Kavak Ağacı kabuğu ve Beyaz Çam İğneleri alın ve diyabet için mükemmel bir ilaç hazırlayın. 
 

Bu ilacın üzerine daha iyisinin olacağına inanmıyoruz.

Sarı Kök alın ve bir çay yapın, günde iki bardak için, bu çay Şeker Diyabetini iyileştirecektir.Bir saatten daha uzun süre pişirilmiş Yabanmersini Yaprakları diyabet için iyi bir çay olur. Bir kaç ay boyunca bu çayı su yerine içtikten sonra idrarda şeker izine rastlanmaz. Bu test tedaviden bir yıl sonra yapıldı.

Diyabetes mellitus ya da bilinen adı ile şeker hastalığı vücudumuzda insülin yapımında yetersizlik veya yeterli olduğu halde etkisizlik ya da her iki nedenin birlikte olduğu; hiperglisemi ile seyreden kronik bir metabolik hastalıktır. İnsülin, yediğimiz gıdalardan elde edilen glukozun yakıt olarak kullanılmak üzere hücrelerin içine girmesini sağlayan bır hormondur. Pankreasın beta hücrelerinde üretilerek kan dolaşımına verilir. İnsülin eksikliğinde veya etkisizliğinde kan şekeri yükselir ve hiperglisemi ortaya çıkar. Kronik hiperglisemi yılları alan bir süreç içinde kalp, böbrekler, gözler ve sinirler gibi hayati organlarda hasara yol açar.

Diyabetes mellitus dünyada ve ülkemizde sık rastlanan ve sıklığı giderek artan bir hastalıktır.

Türkiye’de görülme sıklığı % 7 civarındadır. Dünyada her yıl diyabet nedeniyle 4 milyona yakın insan hayatını kaybetmektedir. Yine dünyada her 10 saniyede bir kişi diyabet veya bununla bağlantılı nedenlerden ölmektedir. Tüm yaş gruplarında görülmekle birlikte orta ve ileri yaş grubunda tip 2 diyabet, çocuk ve genç yaş grubunda ise daha çok tip 1 diyabet görülür. Ancak yaşadığımız çağda beslenme alışkanlıkları ve sedanter yaşam nedeniyle hızla artan obezite sorunu , tip 2 diyabetin başlangıç yaşının gençlere kadar dayanmasına yol açmıştır. Tip 1 diyabetin gelişimi önlenemez ancak tip 2 diyabet büyük oranda önlenebilir bir hastalıktır.

Diyabet hastalığı pek çok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Tp 1 diyabette otoimmun mekanizma dediğimiz vücudun kendi hüclerini yabancılayarak pankreas beta hücrelerine karşı savaş başlatması ve sonuçta bu hücrelerin tamamen harabiyeti ile insülinin üretememesi ve hiperglisemi oluşması söz konusudur. Tip 2 diyabet ise genetik geçişi olan ancak çevresel faktörler ile yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığının da önemli rol oynadığı bir hastalık olup kanda yeterli miktarda insülin bulunmasına karşın , hedef dokudaki etkisinde yetersizlik vardır. Bazen miktarında azalma da buna eşlik edebilir.

Şeker hastalığının belirtileri hiperglisemiye bağlıdır.
Çok su içme, çok idrara çıkma, çok yemek yeme, yemeklerden sonra uyuklama hali, bulanık görme, kilo kaybı gibi... İlerleyen yıllarda ise hastalıktan etkilenen organların hasarına bağlı olarak cinsel fonksiyon bozukluğu, koroner damar tıkannmasına bağlı miyokard infarktüsü , görme kaybı, böbrek yetmezliği, ayak ülserleri gibi bulgular görülür. Ancak tip 1 diyabet, daha önce üstteki yakınmaların hiçbiri yok iken ani gelişen bir ketoasidoz koması ile ortaya çıkabilir. Ya da tip 2 diyabette hastalaık belirtileri başlamadan bir kaç yıl öncesinden itibaren kan tetkiklerinde diyabet saptanabilir. Bazen de daha önce hiç bir yakınma olmayan bir kadında gebelik esnasında diyabet görülebilir.

Şeker hastalığı tedavisinde diyetin rolü çok önemlidir.
Öyle ki diyetsiz bir tedavi düşünülemez. Yine şeker hastası, hastalığı hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursa, hastalığın kontrol altına alınması ve tedavinin uygulanması o kadar kolaylaşır. Bu nedenle şeker hastaları için ilgili kurumlarda sürekli eğitim programları düzenlenmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp