Dezenfektan Ve Antiseptiklerin Etki Mekanizması

Dezenfektan Ve Antiseptiklerin Etki Mekanizması : Dezenfektanlar mikroorganizmalar üzerine çeşitli mekanizmalarla etki ederler. Hücre zarlarının işlevlerini bozmak, hücre proteinlerini denatüre etmek, önemli enzimlerin aktivitesini bozmak ve nükleik asitleri etkimek dezenfektanların başlıca etki mekanizmalarım oluşturur. Bu etkiler sonucunda mikroorganizmaların ya ba zı yaşamsal etkinlikleri durarak üreyemez olurlar (mikrobiyastatik etki) ya da mikroorganizmalar ölür (mikrobisit = jermisid etki).Yukarıdaki bölümde özetlenen dezenfeksiyonu yani dezenfektanların etkisini etkileyen etmenlerin, olumlu ve olumsuz etkilerinin bir sonucu olarak bir dezenfektan madde ayni mikrop üzerine mik- robiyostatik ya da mikrobisit etki gösterebilir. Mikrobisit etkiden önce bir mikrobiyostatik dönem vardır. Mikrobiyostazia’e uğramış bir mikroorganizma üreyebilmesi için çok uygun koşulları içeren bir ortama alındıktan bir süre sonra dezenfektanın etkisindenkurtularak üremeğe başlar. Böyle bir ortama alındıktan sonra birkaç döl üreyip artık üreme yeteneği göstermeyen mikroorganizmalar ölmüş sayılırlar.

Bu durumu sağlayan etki mikrobisit = jermisit etkidir. Ölüm olayı ani bir olay olmayıp mikroorganizmalar dirençliliklerine ve bulundukları üreme dönemine göre değişik zamanlarda ölürler. Jermisid etkinin araştırılması esnasında mikroorganizmaların kesinlikle öldüklerini saptamak bazen kolay olmayabilir. Bazı koşullar altında yapılan araştırmalarda artık üreyeme- dikleri ve ölmüş olduklarına karar verilen mikroorganizmaların bir süre soğukta bekletilmelerinden ve ortama değişik metabolitlerin eklenmesinden sonra yeniden üreme yeteneklerini kazandıkları görülür. Özellikle yüzeye aktif etkili maddelerin (dörtlü amonyum bileşikleri gibi) etkinliğinden sonra mikroorganizmalarda bu tür durumlar daha sık görülmektedir. Bu durumda uygulanan bir dezen- feksiyon işlemi sonucunda elde edile nsonuç hakkında yanılgıya düşülebilir. Jermisid etkinliğin araştırılmasında olabildiğince optimum koşullarda deneylerin yapılması bu bakımdan önem taşır.Dezenfektan ve antiseptiklerin en önemli etki mekanizmaları ve bu temele göre sınıflandırılmış en önemli dezenfektanlar aşağıda belirtilmektedir:

A— Hücre zarına etki ve bu yoldan etkili dezenfektanlar :Hücre zarı lipo-protein yapısında olup bu maddeler belirli bir düzene göre dizilmişlerdir. Yüzeye etkin (surface aktive) maddeler, fenol ve türevleri ve organik çözücüler bu yapısal düzeni değiştirerek zarın yarı geçirgenliğini, aktif transportunu ve enerji metabolizmasını bozmak yoluyla etkili olurlar.Yüzey gerilimin düşmesi ile kimyasal maddeler mikroorganizmalarla daha kolayca ilişki kurarlar ve mikroorganizmanın yüzeyinde toplanırlar.

1— Deterjanlar : Yüzey gerilimi düşürüp ıslatma özellikleri ile yüzeye etkin (surface active) maddelerdir. Uzun zincirli hidrokarbonlardan oluşmuş bir hidrofobik kısım ile hidrofilik polar gruplardan yapılıdırlar. Hidrofilik gruplarının elektrik yükü özelliklerine göre 3 çeşit deterjan ayrılır.

a) Katyonik deterjanlarda hidrofilik kısım pozitif elektirik yüklüdür. Mikroorganizmalarla karşılaştıklarında membran fosfolipid- lerin negatif fosfat kökü ile tepkimeye girerler. Deterjanın hidrofobik kısmı da membranm hidrofobik kısımlaırnm içine girer. Bu suretle hücre zarının yapısındaki bütünlük bozulur. Ayrıca hücre içine de giren deterjanlar önemli enzimleri de etkileyerek görevlerini bozarlar.Bu tür deterjanlara en iyi örnek dörtlü amonyum bileşikleridir. Amonyum klorürün hidrojenleri yerine çeşitli kimyasal köklerin ve bu arada özellikle alkil gruplarının girmesi ile oluşan bu tür antiseptik ve dezenfektanlara örnekler benzamkonium klorür (zefiran, zefirol), phemerol, diaparane cetavlon vb. dır.

b) Anyonik deterjanlar : Suda dissosye olunca negatif elektrik ile yüklü iyonlar oluştururlar. Sodium lauryl sulfate, alkil benzen sulfonat gibi maddelerin yanında yüksek yağ asitlerinin Na veka K tuzları olan sabunlar da bunlar arasındadır. Yüzey gerilimi düşürüp suyun ıslatma yeteneğini arttırarak etki yapan bu maddelerin gram olumlu mikroplar üzerinde bir dereceye kadar bakterisi etkileri varsa da etkileri daha çok deri ve çamaşırlarda yağ ve kir içindeki mikroorganizmaları emülsiyon haline getirip mekanik olarak uzaklaştırma şeklindedir.

c) İyonik olmayan deterjanlar : Bunların mikroplar üzerindeöldürücü ya da üremeyi durdurucu etkileri yoktur. Hattâ bazıları örneğin Tween 80. Mycobacterium tuberculosis için bir besin kaynağı olarak kullanılabilir. Poliester ve gliserol esterler antiseptik etkiden çok derideki kir ve mikroorganizmaları saponifikasyon ile mekanik uzaklaştırıcı özellik gösterirler.

2— Fenol ve Fenol Bileşikleri :Bu maddeler mikroorganizmaların sitoplazmik zarlarına yapışarak oksidaz ve dehidrogenaz enzimlerini geri dönücü olmayacak şekilde inaktive ederler. Bunun sonucunda hücre için önemli bazı maddeler hücre dışına çıkarlar. Hücre üremesi durur ve ölüme gider. Fenollerin diğer bir etkisi de hücre proteinlerini denatüre etmek şeklindedir.Fenol : (C6H5OH = Asit fenik = karbolik asit) oldukça toksikbir madde olduğundan buna çeşitli kimyasal kökler eklenerek daha az toksik ve bazısı daha çok etkili birçok türevleri elde edilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır :Metil fenol, fenol halkasına alkil kökünün değişik durumlarda eklenmesi ile elde edilen orto — meta — para krezoller, yeşil sabun ile emülsifiye edilmiş bir krezol olan lizol, bir hidroksifenol olan re- zorsinol, iki fenol halkasının birleşmesi ile oluşan ve az toksik fakat hem bakterisit hem de fungisit etkili bisfenol, klorlu bir fenol türevi olan ve özellikle gram olumlu koklar üzerinde bakterisit etkisi bulunan hekzaklorofen bunlardan en önemlileridir.

3— Organik eriticiler :Alkoller, kloroform, eter ve toluen gibi organik eriticiler hücre zarındaki lipid yapıyı bozarak etkili olurlar. Bu şekilde sitoplazmik zarın işlevleri bozulur. Ayrıca bu maddeler proteinleri de denatüre ederler. Kısa zincirli alkoller uzun zincirli olanlardan daha etkilidir. Bu maddeler ayni zamanda derideki yağlı kirleri de mekanik olarak uzaklaşdıklarmdan bu yönde de antiseptik etki gösterirler.

B— Mikroorganizma proteinlerini denatüre ederek etki gösterenler :Bu maddeler proteinlerin üç buutlu yapı konumunu bozarak ve polipeptid zincirlerinin rastgele bir şekilde halkalanmasma ve helezonlaşmalarına yol açarak yapılarını bozmak suretiyle etkili olurlar. Etkileri jermisiddir. Enzimler de protein yapısında olduklarından bu tür dezenfektanlar onlara da etki ederek daha çok etkin olurlar. A- sitler ve alkaliler protein denatürasyonu yolu ile etki gösterenlerin başındadırlar. Ayrıca diğer etkilerinin yanında alkoller, aseton ve diğer organik eriticiler ayni zamanda protein denatürasyonu yolu ile de etkindirler.Asitlerin etkisi ortamdaki serbest H+ iyonları yoğunluğuna bağlıdır. Fazla iyonize olan mineral asitler (HC1, H2SO4, HN02, H3PO< vb.) az iyonize olan organik astilerden (laktik asit, asetik asit, propi- yonik asit, benzoik asit vb.) daha etkilidirler.Alkaliler’in etkisi sebest hidroksil (OH) iyonlarının yoğunluğuna bağlıdır. Dissosyasyon yeteneği fazla olan NaOH, KOH gibi alkalilerin etkisi bu yönde daha zayıf olan Ca (OH)2, yeı göre daha fazladır. Aslında zayıf bir baz olmasına karşın Ba (OH)2 nin etkisinin fazla olması ayni zamanda Baryum iyonunun da etkisine bağlıdır.

C— Mikroorganizma enzimlerinin işlevlerini bozan dezenfektanlar:Bu tür dezenfektanlar, enzimlerin katalizör grupları ya da esas substratlarla birleşen aktif işlevsel grupları (—SH, inidazol, indol vb.) ile bileşikler yapmak suretiyle enzimlerin işlevlerini bozarlar. Çeşitli dezenfektan kimyasal maddelerin etkili oldukları enzim türleri arasında ayrımlar varsa da birkaç enzime birden etkili olan maddeler de vardır. Enzim işlevlerini bozarak etkili olan dezenfektanların başlıcaları şunlardır :a) Ağır metaller ve tuzları : Civa, gümüş, bakır ve arsenikbunlardandır.

Bunların etkisi enzimlerin —SH grupları ile birleşerek ortaya çıkar.b) Tuzlar : Az miktarları ile mikroorganizmaların beslenme ve üremesinde etkili olan tuzların ortamdaki yoğunlukları artınca bir çoğu enzimatik aktiviteyi etkileyerek mikrobiyostatik ve sonra mik- robiosid etki gösterirler. Tuzların katyonları ve anyonları ayrı ayrı etkili oldukları gibi tuz molekülünün de etkisi vardır. Katyonların valansları arttıkça daha etkili olurlar.c) Oksidanlar : Hidrojen peroksit (H202), potasyum permanganat(KMn O4), Ozon (03), Perasetik asit (CH3.CO.O.OH) oksitleyici etkileriyle enzim aktivitesini bozarlar.Halogenler : Klor (Cl2) ve klor vericiler (Sodium hipoklorid = NaOCİ, kaliyum hipoklorid = Ca (OCl)2, kloraminler (monoklora- min, dikloramin,azokloramin), Brom (Br) iyot (I) kuvvetli oksitleyici etkileri olan dezenfektanlardır.Bu grupta kireç, sönmüş kireç ve kireç sütü de sayılmalıdır.ç) Alkilen maddeler : Gaz halinde etkili olabilen formol, etilenoksid ve beta propiolakton bunlardandır.

D— Nükleik asitlere etkili olanlar :Özellikle bir çoğu mikrobiyolojide boyama yöntemlerinde kullanılan boya maddeleri (malaşit yeşili, brillant yeşili, fuksin, metilen mavisi, jansiyan moru, akridin boyaları vb.) nukleik asitlerle bileşikler yaparak aktivitelerini bozmak suretiyle dezenfektan etki gösterirler. Bunların çeşitli yoğunluklardaki çözeltilerinin mikroplar üzerindeki etkileri mikroplar arası ayrı şiddetle olduğundan bu seçicilik özelliklerinden yararlanılarak bakteriyolojide istenmeyen bakterilerin inhibisyonu amacı ile yararlanılır. Metilen mavisi, akridin boyaları mukoza dezenfektanı olarak da kullanılmaktadırlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp