Çocuk Alerji Testi

ÇOCUK ALERJİ TESTİ

Besin alerjileri etkileri çocukluk döneminden veya anne karnından başlayarak insan hayatını olumsuz yönde etkilemektedirler.
Yapılan araştırmalarda, toplumda insanların en az %15-20‘sinin alınan bir besinin kendisini rahatsız ettiğine inandığını göstermektedir. Ancak besin alerjilerinin sıklığı genelde çocuklarda %2-8 arasında iken yetişkinlerde %1 civarında, tüm nüfusta ise %2 oranında görülmektedir. Besin alerjileri sadece besinin tüketimi ile değil dokunma ve hatta kokusunun solunması ile de ortaya çıkabilmektedir. Besinler çoğunlukla birden fazla maddenin karışımı şeklinde olduklarından besindeki hangi maddenin alerjiye yol açtığını anlamak kolay değildir.

Bazı kimyasal ve fiziksel özellikleri besinlerin alerjen olmasını sağlar. Çoğu proteolitik enzimlere ve ısıya dirençli glikoproteinler alerjen olabilmektedirler.

Çoğunlukla farkında olunmasa da Gıda Duyarlılığına bağlı alerjik reaksiyonlar günümüzde en çok rahatsızlıklara neden olan faktörlerdendir. İngiliz Alerji Vakfı‘nın (British Allergy Foundation) tahminine göre Avrupa ve ABD toplumun % 45‘i gıda duyarlılığına bağlı sağlık sorunları yaşamaktadır.

Bağışıklık sistemin kişiye göre değişen gıdalara tepki vermesinden oluşan enflamasyon, farklı hastalıklara neden olabilir:
Kronik demir eksikliği
Obezite
IBS
Hipertansiyon
Tip 2 Diabet
Kronik yorgunluk
Astım
Depresyon
Egzama
Hipertiroidizm

Yukarıda söylendiği gibi bütün bu hastalıkların ve daha fazlasının ortak nedeni kronik enflamasyondur. Bahsettiğimiz Gıda Duyarlılığı gecikmeli reaksiyon gösteren IgG‘ye bağlı Tip 3 Alerjisidir ve kesinlikle tipik alerji olarak bilinen IgE‘ye bağlı olan Tip 1 Alerji ile karıştırılmamalıdır. IgE‘nin varlığı iyi belirlenmiştir ve histamin salınımı nedeniyle semptomların hemen başladığı bir atopik reaksiyonu temsil eder. Tip 1 alerjilerinin seyrek olmasına karşın Tip 3 Gıda Duyarlılığına sıkça rastlanır.

Anne sütü ile bebeğe geçebildiği gibi zaman içerisinde de oluşabilir. Eğer vücudumuzun bir gıdaya karşı bağışıklık konusunda problemi varsa, G tipi Globulinler (IgG) oluşturmaya başlar. Bu antikorlar, kan örneğinde bakılan ImuPro300 testi ile yaklaşık 300 farklı gıda için güvenli bir şekilde ortaya çıkarılabilir. Belirli gıdalara karşı duyarlı olmamızın birden fazla nedeni olabilir. Bu nedenler arasında gıdaların üretilme / saklanma şekilleri, tek yönlü yeme alışkanlıklarımız, stres, çevresel etkiler, antibiyotik kullanımı, bir şekilde aldığımız toksik maddelerden söz edebiliriz.
Bu da bağırsak fonksiyonlarımızı, yani sindirim sistemimizi etkiler ve yediklerimiz bağışıklık sistemimiz tarafından yabancı madde olarak algılanabilir. IgG tespitinin değeri uzun süre anlaşılmamıştır. Yeni yayınlar IgG‘nin belirlenmesine dair kanıtları belgelemektedir ve ardından etken gıdadan uzak durularak uygulanan tedavi, ilgili hastalıklar için önemli bir gelişme yaratmıştır.

İngiliz Alerji Vakfı tarafından yürütülen bir çalışma hastalara yararlarını olduğu kadar sağlık sigortası sistemi ve toplum için de sağlanan ekonomik avantajları ortaya koymuştur. Gıdalar potansiyel antijenleri temsil ettiği için ve gıdalar her gün hatta günde pek çok kez tüketildiği için, eğer organizma belli bir gıdaya immün reaksiyon geliştirirse, bu gıdanın kronik inflamatuar hastalık etkeni olacağı açıktır. Gıdaya spesifik IgG‘nin belirlenmesi, enflamasyondan sorumlu gıdanın belirlenmesini mümkün kılar ve yalnızca bu gıdadan uzak durmak bile etkene yönelik bir tedavi oluşturur. Gıdaya spesifik IgG‘nin belirlenmesi etiyolojisi bilinmeyen tüm kronik enflamatuar hastalıklarda önerilmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp