Boyun Bezeleri

Boyun bezeleri vücudun hemen her bölgesine yayılmış olan lenfatik sistem adlı bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Değişik bölgelerde gruplar halinde bulunurlar. Boyunda sayıları 200-300 civarındadır. Vücuttaki enfeksiyon ve kanser gibi yabancı oluşumlara karşı savaşırlar. Bu mücadele sırasında irileşirler. Bunun nedeni içerisindeki savaşçı hücre (lenfosit- antikor) sayısının artmasıdır.

Genelde 1 cm çapına kadar olanlar normal kabul edilebilir. Daha büyükler mutlaka yakından takip edilmelidir. Boyunda çene altında, kulak ön ve arkasında, boyun orta hattı ve yanlarında, boyundaki en büyük kasın üst, orta ve altında gruplaşırlar. Baş boyunda her hangi bir yerde vücuda zarar verme potansiyeli olan bir olay varsa bu bezeler irileşir. Kanserlerin büyük kısmı lenf yollarıyla yayılmaya çalışırlar ve uzun süre boyun bezelerine takılırlar. Aslında bu durum vücuttaki diğer bölgeler için de geçerlidir. Genellikle kanserin çevresindeki bölgeye ait lenf düğümleri tutulurlar. Sonra geniş yayılım olur.

Boyunda kitle ile gelen bir hastada öncelikle hastanın yaşı ve kitlenin yeri çok önemlidir. Çocuklarda genellikle enfeksiyonlar ön planda iken 40 yaşını geçenlerde kanser akla gelmeli ve bu yönde araştırma yapmalıdır. Boyun orta hattında bulunan tiroid bezi (guatr vs) hastalıklarıyla karıştırılmamalıdır.

NASIL AYRIM YAPILIR ?

Enfeksiyon kaynaklı olanlarda şu özellikle çoğu kez mevcuttur.

1) Ağrı olması

2) Son zamanlarda ortaya çıkmış olması

3) Üstteki ciltte kızarıklık olması

4) Enfeksiyon kaynağının görülebilir olması(bademcik,geniz eti, sinüzit, ağız içi vs..)

5) Muayenede yumuşak olması

Kanser kaynaklı olanlardaki muhtemel özellikler


1) Hastanın yaşı (40 üzeri)

2) Haftalar-Aylardır var olması

3) Ağrı olmaması

4) Muayenede cilde yapışık gibi durması, sert olması

5) Birbirine yapışık gibi duran lastik kıvamında birden fazla beze hissedilmesi (lenfoma olabilir)

6) Kulak alt hizasında olması

7) Hastanın sigara, alkol kullanma öyküsü

8) KBB‘ye ait bölgelerde iyileşmeyen yara olması (şart değil)

Diabet gibi sistemik hastalığı bulunan erişkinlerde, bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi görenlerde enfeksiyon daha çabuk yayılabileceği unutulmamalıdır.

KBB hekiminin detaylı muayenesi gerekir. Enfeksiyon öngörüldüyse ilaç tedavisi verilir, yakıntakip edilir. Gerek görülürse kan ve radyolojik tetkik istenir. Tümör düşünülmüşse kaynaklanabileceği muhtemel yerler iyice muayene edilir. Baş- boyun radyolojik tetkikleri istenir. Muhtemel çıkış yerlerinden biyopsi alınır.

Kitlenin üstünden de ince iğne biyopsisi yapılabilir ama parça çıkarma suretiyle biyopsi yapılamamalıdır. Tetkik sonuçlarına göre cerrahi ya da diğer tedavi yöntemleri uygulanır. Bazen muayene ve tetkik sonuçlarından yeterli bilgi elde edilemezse kitlenin tamamı çıkarılarak aynı zamanda biyopsi yapılmış olur. Devamında sonuca göre antibiyotik, kemoterapi, radyoterapi uygulanabilir.Buna takip eden doktor ya da doktorlar karar vermelidir.

Boyundaki şişliklerde bir üçüncü ihtimal de doğumsal kitlelerin varlığıdır. Bunlar genellikle küçük yaşlarda fark edilmelerine karşın bazen ileri yaşlara kadar ortaya çıkmazlar. Enfeksiyon kapınca şişip ortaya çıkabilirler. Ciltten dışarı akıntıya neden olabilirler. Bunlar lenf düğümü (beze) değil kitledirler. İyi huyludurlar. Genellikle boyun orta hattında bulunurlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp