Boğaz Hastalıkları

Boğaz Hastalıkları ve Tedavisine Yardımcı Olan Bitkisel Ürünler İle İlgili Açıklamalar Makalemizde Yer Almaktadır.

FARENJİT

Farenjit, boğazda farenks adı verilen kısmın iltihabıdır. Farenks, burun ve ağız boşluğunun arka tarafındadır. Burun arkasındaki kısmına nasofarenks adı verilir. Ağız boşluğunun arkasındaki kısma ise orofarenks adı verilir. Farenjit deyince orofarenksin iltihabı akla gelir.

Eğer farenjit yeni oluşmuşsa buna akut farenjit denilir. Ancak uzun süredir var ve hastada çok şiddetli olmayan şikâyetler ortaya çıkarıyorsa kronik farenjit adı verilir.

Sebebi:

Akut farenjit genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir parçası olarak görülür ve sebebi çoğunlukla virüslerdir. Bazen bakteriler de bu hastalığa yol açabilirler. Bazı kimyasal maddelerin veya tahriş edici maddelerin de farenkse teması ile akut farenjit gelişebilir. Kronik farenjitte ise yine virüsler rol oynamasına rağmen genellikle tahriş edici bir faktör vardır. Bunlar arasında en önemlileri sigara içilmesi, alkol kullanılması, alerji, geniz akıntısı, kuru ve kirli hava, burun tıkanıklığı yapan faktörler, reflü, aşırı sıcak veya soğuk besinler, boğaz temizleme refleksinin aşırı olması, diş ve bademcik iltihapları, geniz eti sayılabilir.

Belirtileri:

Akut farenjit'te hastanın şikâyetleri daha belirgindir. Boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, boğazda kuruluk, yanma veya kaşınma hissi, ateş, öksürük gibi şikâyetler olur. Boyunda beze, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı, halsizlik-kırgınlık, ses kısıklığı gibi şikâyetlerde görülebilir. Kronik farenjitte ise ateş, halsizlik ve kırgınlık gibi şikâyetler pek görülmez. Boğaz ile ilgili şikâyetler daha hafiftir. Boğazda kuruluk hissi, gıcık, yanma, kuruluk, yabancı cisim hissi, takılma, hafif yutkunma zorluğu gibi şikâyetler olur. Gıcık öksürüğü şeklinde bir öksürük de eşlik edebilir. Hastalar boğazını temizleyerek rahatlayacakları hissine kapılırlar ve sürekli temizleme hareketi yaparlar. Ancak bu çoğu zaman boğazı daha fazla tahriş eder.

Tedavi:

Akut farenjite virüslerin neden olduğu düşünüldüğünde antibiyotik verilmesi gerekli değildir. Ancak sıklıkla virüslerin yaptığı iltihaba bakterilerde eklendiğinden antibiyotikler hastalığın iyileşme süresini kısaltmaktadırlar. Antibiyotiklerin yanısıra, ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar, alerji düşünülen hastalarda antihistaminikler, burun açıcı spreyler, öksürük kesiciler ve ağız gargaraları kullanılabilir. Kronik farenjitin ise tedavisi oldukça zordur ve çoğu zaman tam olarak ortadan kaldırılamaz.

Tedaviyi belirlemek için kronik farenjiti tetikleyen başka bir faktör olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer bulunursa önce onun tedavisi gerekir. Alerji, burun kemiğinde eğrilik veya burunda et, sinüzit, reflü gibi hastalıklar tedavi edilmelidir. Antibiyotikler genellikle faydasızdır. Gargaralar sıkça kullanılırlar. Bazen mideden asit kaçağını önleyici ilaçlar da verilebilir. Dikkat edilecek durumlar şöyle sıralanabilir:

- Yiyecek ve içecekleri aşırı sıcak ve soğuk tüketmemek
- Sigara ve alkol almamak
- Reflü düşünülen hastalarda akşam saatlerinde çay-kahve-alkol almamak ve mideyi aşırı doldurmamak
- Tozlu yerlerde bulunmamak
- Alerjiye neden olan faktörlerden uzak kalmak
- Boğazı temizlemeye çalışmamak

Uygun tedavi ve hastanın maksimum dikkati bile kronik farenjitin bulgularını ortadan kaldırmayabilir. Ancak bulgular hafifleyebilir veya geçici olarak kaybolabilir.

SES KISIKLIĞI

Sesteki çatallaşmalar, titreşimler, boğuk ses ve diğer tüm ses değişikliğine ses kısıklığı denir.

Ses kısıklığına sebep olabilecek hastalıklar arasında şunlar sayılabilir:

- Larenjit
- Nodül, kist veya polip gibi iyi huylu tümörler
- Akciğer hastalıkları
- Ses teli felci
- Geniz akıntısı
- Reflü
- Gırtlak ve çevresindeki dokuların tümörleri
- Boyuna gelen darbeler
- Psikolojik sebepler
- Şeker hastalığı veya sinir sistemi hastalıkları gibi vücudun diğer bölgeleriyle birlikte ses telini de tutan hastalıklar.

Tedavisi:

Ses kısıklığının tedavisi, ses kısıklığı yapan hastalığa göre değişir. Çünkü ses kısıklığı kendisi bir hastalık değil başka hastalıkların belirtisidir. Ses teli iltihabı genel olarak ilaç ile tedavi edilir. Nodül ve polip gibi hastalıklar ses eğitimi ile gerilemezse ameliyat ile tedavi edilmektedir.

Ses teli felçleri bazen tümör gibi hastalıklara bazen de guatr ameliyatlarına bağlı olmaktadır. Eğer tümöre bağlıysa tümörün tedavisi gerekir. Guatr ameliyatı sırasında bazen ses teli siniri kesilebilir. Bu durumda bazı ameliyatlar yapılabilmektedir. Mideden asit kaçağı olan vakalarda hem ilaç tedavisi hem de hastanın alacağı bazı önlemler vardır.

Eğer ses kısıklığı gırtlağın kötü huylu bir tümörüne bağlıysa hasta ameliyatla tedavi edilir. Bu ameliyatta tümörün yaygınlığına göre gırtlağın bir kısmı veya tamamı çıkarılır. Ses fonksiyonu bu ameliyattan mutlaka etkilenir. Konuşma için bazı yardımcı yöntemler gerekebilir.

Dikkat edilmesi gereken hususlar:

- Sigara ve alkol kullanılmaması
- Sesin doğru tonda kullanılması- Çok uzun süre konuşmaktan kaçınılması
- Diaframı kullanarak, gırtlak kaslarını çok yormadan konuşulması
- Bol su içilmesi
- Boğaz temizleme hareketini yapmaktan kaçınılması
- Reflüsü olan hastalar için akşam saatlerinde çay, kahve, kola, alkol alınmaması, mideyi dolduracak kadar yemek yenmemesi, yemek yiyip hemen yatılmaması, yüksek yastıkta yatılması
- Bulunduğu ortamın nemi ve ısısının uygun olması

Ameliyat:


Ses kısıklığı yapan hastalıklardan bazıları ameliyatla tedavi edilirler. Nodül, polip ve kistler ses eğitimi ile düzelmemiş ise veya boyutları büyükse ameliyatla alınabilirler. Tümörler çoğu zaman ameliyatla tedavi edilirler. Ses teli sinirlerinin felcinde de konuşmayı daha iyi hale getirmek için bazen ameliyatlar yapılmaktadır.

YUTMA GÜÇLÜĞÜ

Tanım:


Yutma güçlüğü, özellikle yaşlılarda olmak üzere bütün yaşlarda sık görülür. Sıvı ve katı gıdaların ağızdan mideye ulaşmasındaki zorluk bu durumu tarifler. Birçok sebebi vardır, çoğu önemli değildir ve geçicidir. Yutma güçlüğü, nadiren büyümekte olan bir tümör veya nörolojik bir hastalığın belirtisidir. Böyle bir durumda şikayetler mutlaka bir KBB hekimi tarafından değerlendirilmelidir.

Belirtiler:

- Salya akması
- Tükürüğü, katı ve sıvı gıdaları yutarken boğaz veya göğüste takılma hissi
- Boğaz ve göğüste rahatsızlık
- Boğazda yabancı cisim veya kitle hissi
- Yutma güçlüğü sebebi ile kilo kaybı ve yetersiz beslenme
- Sıvı ve katı gıdaların, yemek borusundan rahat geçmemelerinden dolayı, nefes borusuna kaçmaları ve öksürük ile boğulma hissi yaratmaları

Değerlendirme:

Yutma bozukluğu sürekli bir hâl almış ve sebep belirgin değilse, kulak, burun, boğaz uzmanı, hastalık hakkında hastanın şikayetlerini dinler ve muayene yapar. Bu muayenede ayna veya endoskoplar kullanılabilir. Gerekli görülürse, yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağı incelemesi gastroenterologlar ile beraber yürütülür. Sindirim sisteminin baryumlu röntgen filmleri istenebilir.

Bir nörologla beraber, yutma bozukluğunun sinir sisteminden kaynaklanıp kaynaklanmadığının değerlendirilmesi gerekebilir.

Tedavisi:

- İlaç
- Yutma tedavisi
- Operasyon

Bu hastalıkların birçoğu ilaç ile tedavi edilebilir. Mide asit salgısını azaltan veya nötralize eden, kas gevşeten ilaçlar bunlardandır. Tedavi, sebebe göre düzenlenir.

Gastroözefajeal reflü, yemek ve yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi ile tedavi edilebilir.

- Sık sık ve az miktarda yumuşak yiyecek yemek
- Alkol ve kafein alımını kesmek
- Kilo ve stresi azaltmak
- Yatağa yatmadan en az 3 saat önce bir şey yememek
- Yatağınızın başını yükseltmek

Bunlar yardımcı olmazsa, yemek aralarında ve yatarken, antiasit ilaçlar fayda sağlayabilir.

Hastalara, "yemeği ağızlarına belli bir pozisyonda almak" ve "yutmak için vücutlarına daha kolay bir pozisyon vermek" öğretilebilir.

Bazı durumlarda cerrahi gerekebilir. Bir daralma veya yapışıklık mevcutsa, bu bölge genişletilebilir veya açılabilir. eğer bir kas çok gerginse, gerginliği azaltmak içi kesilmesi veya gevşetilmesi gerekebilir.

BADEMCİK VE GENİZ ETİ

Bademcik ve geniz eti, solunum ve sindirim sisteminin başlangıcında yerleşmişlerdir. Alınan yiyecek, içecek ve solunan hava ile ilk temasa geçen dokulardandır. Vücudun savunmasına yardımcı olurlar. Her doku gibi, fonksiyonlarını gördükleri ve kişiye zarar verecek duruma gelmedikleri sürece, faydalı yapılardır.

Bu görevleri, yaşamın ilk birkaç yılında gerçekleşir ve çocuğun ileriki yaşlarında önemi azalır.

Nasıl değerlendirilir:

- Hikaye
- Fizik muayene
- Bakteriyolojik kültür
- Grafiler
- Kan testleri

Burun ve boğazınızın muayenesinde, küçük aynalar veya endoskoplar kullanılabilir. Fizik muayene sırasında boyundaki lenf bezleri de değerlendirilir.
Bakteriyolojik boğaz kültürleri, belli durumlarda yararlıdır. Kültürün alınıp alınmayacağına boğazın durumu ve görüntüsüne göre karar verilir.

Direkt olarak geniz etinin görülemediği nadir durumlarda, grafiler yardımcı olabilir.

Nasıl Tedavi Edilir :

Bademcik ve geniz etinin akut iltihaplarında tedavi genellikle ilaçlarla yapılır. İlaç olarak en sık antibiyotikler , ağrı kesiciler ve eğer alerjik faktörlerde düşünülüyorsa antihistaminiklerdir. Ciddi problemlere yol açmayan ve sık enfeksiyona yol açmayan bademcik ve geniz eti ilaçlarla tedavi edilmesine rağmen, bazen bademcik ve geniz etinin alınması gerekebilir.

- Yılda 7 defadan fazla ateşli bademcik enfeksiyonu geçirme
- Tonsillerde infeksiyon olmasada yutmayı zorlaştıracak kadar büyümesi
- Tonsil lenfoması veya tonsili tutan başka habis hastalıklar
- Adenoid dokusunun nefes almayı bozacak kadar büyümesi
- Orta kulak iltihabı ve işitme kaybına neden olması
- Sık sık sinüzit ve alt solunum yolu problemlerine neden olması

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp