böbrek taşı nasıl oluşur nedenleri nelerdir

Böbrek Taş : TEDAVİ
Cerrahi tedavi günümüzde çok sınırlı olarak uygulanır. Daha çok böbrek taşının özellikleri nedeniyle litotripsi ve ultrasonla taş kırma yöntemi uygulanamayan olgularda kullanılır. Öte yandan taş kırma yöntemi, cerrahi girişim sonrasında boşaltım sisteminde kalan, enfeksiyona ve yeni çökelmelere yol açan taşların çıkarılmasında çok yararlıdır. Ameliyat sonrası kalan taşların şok dalgalarıyla “temizlenmesi” cerrahi girişim ile bütün taşların çıkarılma zorunluluğunu ortadan kaldırmış, tersi durumlarda doğacak sorunları büyük ölçüde çözmüştür.

KORUNMA
Bütün taş türlerinin zamanla yemden oluşması sık görülen bir durumdur. Kalsiyum taşı olgularının yüzde 20-30′unda bir yıl içinde yinelenme görülmektedir. Bu nedenle bütün böbHc taşı hastalarında ayrıntılı incelemeerin yapılması zorunludur. Böylece birincil hiperpara-tiroidizm, böbrek kaynaklı asidoz, sisti-nüri ve enfeksiyon gibi belirli bir hastalığa bağlı olarak gelişen böbrek taşı olguları saptanmalı tıbbi ve cerrahi tedavi buna göre yürütülmelidir.

Böbrek taşı tanısında ultrasonografi gibi hastaya zarar vermeyen tanı yöntemleri başka amaçlar için de kullanılabilir. Bazı durumlarda böbrek taşları, yoğun tedavi gerektiren ağır bir genel hastalığın ilk belirtisi olabilir.Böbrek taşı bir yandan iş saati kaybı, doktor ve ilaç masrafları, ultrasonografi ve cerrahi tedavi harcamaları gibi hastaya ekonomik ve sosyal yük getirirken, bir yandan da dayanılmaz sancılar ve enfeksiyonlarla zor bir dönem yaşatır. .Ultrasonla taş kırma ile tedavinin birkaç kez uygulanması sonucu böbrek işlevlerinin uzun dönemde nasıl etkileneceği iyi bilinmemektedir. Ama yapılan araştırmalarda böbrek taşı hastalarının yüzde 70′i aşan bölümünde özel bir işlev bozukluğuna rastlanmamıştır. Kalsiyum ve ürik asit atılımında artış, idrar asitliğinin yükselmesi gibi idrar bozuklukları laboratuvar incelemeleriyle ortaya çıkarılabilmektedir.

Laboratuvar incelemelerinde elde edilen bilgilerin ışığında metabolizma bozukluklarına yönelik tedaviler uygulanabilir. Ama bu tedavilerin böbrek taşı oluşumunu önleyici etki yaptığı henüz kesin olarak kanıtlanamamıştı.

Unutulmaması gereken iki önemli nokta vardır:

1) Olguların yüzde 60′ım aşan bölümünde hastaların bol sıvı almasıyla böbrek taşı oluşumu Önlenebilir: 24 saatte 1,5-2 İt idrar çıkarmak için en az 3-4 İt sıvı alınması böbrek taşlarının önlenmesinde çok yararlıdır. Sıvı alımının kısıtlandığı kalp yetmezliği, yüksek tansiyon gibi durumlarda bu yöntem uygulanamaz. Ayrıca kalsiyum, oksalat ve pürince zengin besinlerden kaçınmak gerekir. Böbrek taşı yavaş gelişmesinin do sonucu olarak kronik bir hastalıktır. Hastanın sürekli olarak doktor denetiminde kalması yararlıdır. Nedeni bilinmeyen böbrek taşı olgularında idrarda ortaya çıkan yüksek kalsiyum düzeyi idrar söktürücü (diüretik) ilaçlar yardımıyla denetlenebilir. Bu uygulamayla birlikte tuz alımı azaltılarak sodyumun tedaviyi engelleyici etkisi giderilir. İdrarında ürik asit ve oksalat düzeyi yükselmiş hastalarda 24 saatte 300 mg allo-purinol verilmesi oldukça yararlıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp