beyin damarı genişlemesi tedavisi

Beyinde Damar Genişlemesi

Beyinde Damar Genişlemesi Hakkında Genel Bilgiler

Beyinde damar genişlemesi;beyinde damar genişlemesi hakkında merak ettikleriniz ve daha fazlası için aşağıda sizin için hazırladığımız yazımızı okuyabilirsiniz...

Beyin damar hastalıkları çok yaygın olmasına rağmen halk arasında en az bilinen hastalık gruplarındandır. Beyin damarların tıkanmasına bağlı gelişen inme dünyada ölüm nedenlerin arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Ayrıca dünyada sakatlığa neden olan hastalıların arasında birinci sıradadır. Ortalama olarak, ABD'de her 53 saniyede bir kişi inme geçirmekte ve her 3.3 dakikada inme nedeniyle bir kişi ölmektedir.

İnsan beyni damar beslenmesi çok zengindir. İnsan beyni vucudun ağırlığının %2'si teşkil ederken beslenmesi için kalpten çıkan kanın %20'sini kullanmaktadır. İnme beynin içindeki kan akımı bozulduğunda ortaya çıkar. Bu bozulma damarların tıkanması veya patlaması sonucunda olmaktadır. Buna bağlı olarak beyin hücrelerine giden kan miktarı azalması beyin hücre ölümü ile sonuçlanır. Beyin hücre ölümü geri dönüşümsüz bir olaydır ve yapılan tedavilerin amacı bu hasarın ilerlemesi veya tekrarlamasını engellemektir.

İnmenin iki tipi vardır. İskemik inme (kanamasız, damar tıkanıklığına bağlı,daha sık görülür) ve hemorajik inme (kanamalı, damarların patlamasına bağlı beyin kanaması).

Risk Faktörleri

İnme tedavisinde amaç mevcut hasarın ilerlemesini ve/veya tekrarlamasını engellemektir. Bu tedavinin önemli bir parçası alta yatan risk faktörleri tanımak ve bu riskleri ortadan kaldırmaktır. Önemli risk faktörleri:

1. Hipertansiyon: Yüksek tansiyon en önemli risk faktörüdür. Yüksek tansiyonlu bir hasta tedavi edilmeli ve tansiyonu 140/90 mmHg altında tutulmalıdır.

2.Sigara: Sigara içenlerde inme riski iki kat daha yüksektir.

3.Kilo: Obez hastalarda tansiyon ve kan kolesterol düzeyi daha yüksektir ve herikisi de beyine giden boyun damarların daralmasına neden olmaktadır.

4.Kan kolesterol düzeyi: Yüksek kan kolesterol düzeyi inme riskini artırmaktadır. Hedef kan kolesterol düzeyi 200 altında olmalıdır.

Doktor kontrolünde olmanız ve onun önerdiği şeklinde yaşam stilinizi değiştirmeniz inme geçirme riskinizi 10 kata kadar azaltmaktadır.

Hastanın Şikayetleri

Hasarlanan damarın büyüklüğü ve beyinde beslediği yere göre değişik şikayetler ve bulgulara neden olur. Aşağıdaki şikayetler herhangi birisi olursa inme olasılığı yüksek olmasını aklınızda tutarak doktorunuza başvurunuz:

1.Görme bozukluğu: Çift görme, bulanık görme veya görme kaybı şeklinde olabilir.

2.Güçsüzlük: Kolda veya bacakta ani güç kaybı gelişmesi çok anlamlıdır.

3.Duysal bozukluklar: Hissizlik, uyuşma veya karıncalama.

4.Konuşma bozukluğu: Konuşamama veya anlamsız konuşma.

5.Başdönmesi ve dengesizlik.

6.Yüzde kayma veya düşme.

7.Başağrısı: Özellikle ani başlayan, şiddetli ve bayılmaya neden başağrısı kanamalı inme için çok önemlidir. Özellikle anevrizmal kanama sonrası hastalar bu ağrıyı 'Hayatımda yaşadığım en kötü başağrısı' diye nitelendirirler.

İnmelerin çoğu nöroloji hekimliği tarafından tedavi edilmesine rağmen aşağıdakı inmeye neden olan hastalıklar beyin cerrahı tarafından tedavi edilmektedir:

1.Karotid stenozu: Beyne giden boyun damarların daralması.

2.Anevrizma: Beynin damarların genişlemesi.

3.Vasküler Malformasyonlar: Beyin damarların gelişimsel bozuklukları.


Tanı Yöntemleri ve Görüntüleme


1. Boyun Doppler Ultrason: En hızlı ve en basit görüntüleme yöntemidir. Beyne giden boyun damarlarındaki darlıkları saptayabilmektedir.

2. Beyin Bilgisayarlı Tomografi (BT): X-ışığını kullanarak bilgtisayarda beyin imajlarını oluşturabilir. Acil durumlarda inmenin erken döneminde kanamalı olup olmadığını gösterebilir.

3. Beyin MR ve MR anjio: Radiomanyatik dalgaları kullanarak beyin imajlarını oluşturabilir. Damar tıkanıklığına bağlı olan inmelerin tanısı koymak, hasar gören beyin bölgelerini göstermek ve hastalıklı damarları göstermek en önemli özellikleridir.

4.Beyin Anjiografi: Röntgen makinesi gibi X-ışığını kullanarak damar içine verilen kontrast maddelerin akımını göstermektedir. Damarların özelliklerini en iyi gösteren yöntemdir (tıkanmış damarlar, damar genişlemeleri ve damar gelişimsel bozuklukları).

Tedavi

-Damar tıkanmasına bağlı olan inmelerin tedavisi dört gruba ayrılır:

1. Erken medikal tedavi: İnmeden 3 saat içerisinde hasta tedavi merkezine ulaşabildiği durumlarda damarı tıkayan pıhtıyı eritmek için uygun ilaç tedavisi uygulanabilir.

2.Erken cerrahi tedavi: Damar tıkanmasına bağlı gelişen hücre ölümü beyinde ödem gelişmesi ile sonuçlanır. Büyük damarların tıkanması sonucunda aşırı beyin ödemi kafa içi basıncı artması ve hastanın hayati tehlikesine neden olur. Bu basıncı azaltmak için hastanın hayatını kurtarmak amacıyla belli hasta grubunda cerrahi müdahale yapılabilir.

3.Önleyici medikal tedavi: Hastanın risk faktörlerini araştırdıktan sonra düzeltmek ve kan pıhtılaşmasını engellemek için kan sulandırıcı ilaçları (Aspirin, Coumadin) kullanmak ile elde edilir.

4.Önleyici cerrahi tedavi: Altta yatan boyun damar darlığı söz konusu ise cerrahi olarak boyun damarları daraltan ve beyne atılan pıhtıların kaynağı olan plaklar çıkarılabilir.

Kanamalı inmelerde altta yatan kanamanın nedenini saptanması ve ona yönelik tedavi uygulanması gerekmektedir (Ör: sebep hipertansiyon ise tansiyon düşürücü ilaçlar, kan sulandırıcı ilaçlar kullanımı ise o ilaçları kesmek, anevrizma veya gelişimsel damar bozukluğu ise cerrahi tedavi).

Hastanın kanaması hastanın hayati tehlikesine neden olacak kadar büyük ise kanamayı boşaltmak amacıyla cerrahi müdahale yapılabilir.

Anevrizmalar

Anevrizma tanım olarak herhangi bir damarın genişlemesidir. Yukarıda saydığımız risk faktörlerin yanında kalıtsal damar yapısal bozuklukları sonucunda damar duvarı bir kısmı incelmesi ve buna bağlı olarak genişlemesidir. İncelmiş ve genişlemiş damarın duvarı ani tansiyon yükselmesine karşı dayanıklı değil ve sonuç olarak damarın bu zayıf noktasından patlaması ve beyin kanaması geçirilmesidir. Genellikle bu kanamalar beyin dokusu ve onu örten ince zar (Araknoid) arasında olup buna Subaraknoid Kanama denir (SAK). SAK geçiren hastaların %30 hastaneye yetişmeden hayatını kaybeder. Tedavi edilenlerin sadece %60'ı iyi sonuca sahip olur. Geri kalanı hasta grubunda kanamanın yaptığı hasarlar nedeniyle (kanamanın beyin üzerinde basısı veya damarların büzüşmesine bağlı -Vazospazm- kanlanma azalması ve hücre ölümü) kalıcı nörolojik hasar görülebilir.

SAK tanısı Bilgisayarlı Tomografi ile konur iken SAK'ın nedeni olan anvrizma tanısı Anjiografi ile konmaktadır. Anevrizmaların tedavisine hastaya göre karar vermek en doğrusudur. Multidisipliner yaklaşım gerektirir. Genel olarak yapılacak işlemler ikiye ayrılır; açık cerrahi yöntemler ve endovasküler yöntemler. Açık cerrahi operasyonda asıl amaç anevrizmanın kliplenerek dolaşımdan çıkartılmasıdır.





SENDE YORUM YAP!

Whatsapp