Beslenmenin Pmt'ye Etkileri

Beslenmenin Pmt'ye Etkileri : PMT’un nedenlerine ilişkin birçok kuram vardır. Bazı doktorlara göre, bu salt psikolojik bir tepkidir, bazılarına göre ise tiroit ya da diyabet gibi bir hormon hastalığıdır. Ancak, bu kuramların hiçbiri son yıllarda Batı ülkelerinde PMT’un neden bu denli arttığını açıklamaya yeterli değildir. Son yüzyıllarda Batı ülkelerinde gerek beslenme, gerekse toplumsal alışkanlıklar konusunda birçok değişiklik olmuştur. Örneğin, şeker, alkol, çay, kahve, süt ve süt ürünleri, hayvansal yağ tüketimi çok artmış, magnezyum ve öbür besin maddeleri alımı ise çok azalmıştır. Sigara tiryakisi kadınların sayısı yüzyılın başlangıcındakin- den çok daha fazladır. PMT’un artmasında bütün bunların payı olabilir.

Dr. Abraham, sağlıklı kadınlara oranla bedenlerinde besin maddeleri eksikliği bulunan kadınlarda daha çok PMT’a rastlandığını belirtiyor. Ayrıca, PMT’u olan kadınlarda genellikle magnezyum düzeyinin düşük olduğunu ileri sürüyor. Bilindiği gibi, magnezyum gerek hormon metabolizması üzerinde, gerekse kan şekeri denetiminde çok önemli bir rol oynar.Çay, kahve, çikolata, kolalı içecekler ve içinde kafein bulunan ilaçlar da anksiyete, uykusuzluk, titreme ve göğüs semptomlarını azdırabilir. Bunlardan kaçınıp sigarayı bırakmak göğüsteki duyarlılığı azaltabilir.

Çok miktarda tuz yemek de bedende sıvı tutulmasını ve göğüste duyarlılığı artırabilir. Az tuz yiyen kadınların vücudunda âdet öncesi su toplanması hemen hiç görülmez. PMT’un nedenlerinden biri de, yağ yemek olabilir. Araştırmalar PMT'lu kadınların temel yağ asitlerinden linoleik asidi yeterince metabolize edemediğini ve normal yan ürünlere dönüştüremediğini göstermiştir. Bunun nedeni, linoleik asit türevleri ile âdetle ilgili belli hormonlar arasındaki etkileşim olabilir. Bu da, gerekli besin maddelerinin eksikliğinden kaynaklanabilir. Linoleik asidin türevlerine dönüşebilmesi için gerekli besin maddeleri B6, C, B3 vitaminleri ve magnezyum, çinko, kromdur. Hayvansal yağı bol bir beslenme tarzı, temel yağ asidi metabolizmasının çalışmasını zorlaştırabilir. Dr. Abraham’a göre bol sebze yiyen uluslarda PMT daha azdır.PMT’lu kadınlarda düşük kan şekeri bir sorundur.

Çoğu kadın âdetten bir hafta kadar önce iştahının arttığını, canının şiddetle yemek ya da tatlı bir şey istediğini farketmiştir. Bu da şişmanlamaya ve bedende sıvı tutulmasına yol açar. Gebeliği önleyici hap alan kadınların kan şekeri denetimi bozulur. Bu durumda B6 vitamini yararlı olabilir. Bol şekerli, tatlılı yiyecekler durumun düzelmesini sağlamaz. Sigara, alkol, aşın miktarda çay, kahve de ancak zararlı olabilir. Öte yandan diüretikler (idrar söktürücü ilaçlar) da kan şekeri denetiminibozar. Böyle belirtileri olan kadınlara çayı, kahveyi, alkolü ve sigarayı bırakmalarını, gebeliği önleyici hap yerine başka bir yöntem kullanmalarını, düzgün aralıklarla azar azar yemelerini, özellikle bitkisel besinlerle beslenmelerini öğütleriz. Ayrıca, beslenme yoluyla yeterince B vitamini, magnezyum ve eser elemanları almalarını salık veririz.Besinsel etkenler PMT’u etkilediği gibi, bazen PMT'un nedeni de olabilir. Bu kitapta bunları ayrıntılarıyla tartışacak değiliz. Ancak, şu kadarını bilelim yeter: Yukarıda sözü edilen besinsel etkenlerin tümü beyni ve hormon metabolizmasını öyle bir biçimde etkiler ki, sonuç olarak PMT ortaya çıkar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp