bebeklerde aşı sonrası ateş nasıl düşürülür

Atipik Depresyon :

TİPLERİ

Doç. Dr.Kültegin Ögel, depresyon tiplerinden söz ederek, risk grubunda yeralan kişileri açıkladı: “Bir kaç tip var, bir tanesi majör yani ağır depresyon.. Bu çok daha az gözüken, yüzde 2 civarında gözüken bir depresyon. Daha hafif depresyonların yaygınlığı çok daha fazla... Ama en önemlisi o maskeli tip dediğimiz depresyon, ki genelde doğu toplumlarında ve Türkiye‘de böyle. Daha çok böyle bir depresyon görülüyor. Yani, bunlar nasıl... Daha çok bedensel belirtilerle seyrediyor. Oram ağrıyor, buram ağrıyor. Başım ağrıyor, sinirliyim. Ama az evvel saydığımız gibi depresif ruh hali yok. Ya da hayattan zevk almama yok kişide. Ama başka belirtiler çıkıyor. Ve bu belirtileri inceliyorsunuz hiçbir şey çıkmıyor. Bedeninizde ağrılara bir neden bulunamıyor. İşte o zaman arkada bakıyoruz ki depresyon var. İşte bu maskeli tip dediğimiz depresyon. Belki depresyonun tehlikeli bir tipi, çünkü tanı koyamıyoruz. Halbuki tanı koysak, tedavisi de mümkün. Ama bu hastalar, özellikle çok sık doktorlara başvuruyorlar, çok para harcıyorlar dolayısıyla. Toplumsal maliyesi de çok yüksek oluyor. Halbuki o dönemde maskeli tip depresyon teşhisi konulsa çok daha rahat bir şekilde halledilebilir bu.”

HASTALIĞIN SEYRİ

Depresyonun nasıl seyreden bir hastalık olduğunu açıklayan Doç. Dr.Kültegin Ögel, hastalığın şiddeti ve zaman ilişkisini açıkladı: “İlaç tedavisine başladığımızı farzedelim. Zaten ilaç 15-20 günden önce istemeyecek. Ama ilk başladığı zaman kendisine iyi hissetmeye başlar. Bu tamamen psikolojik bir iyileşmedir. Aslında bunun rahatlığı şudur: bir hastalık varmış bende, demek ki bu düzelecekmiş, düzelmeyecek bir şey değilmiş duygusu. Bir kere o da düzelmeye yolaçıyor. 15-20 gün sonra ilaç içilmeye başlayınca bu sefer gerçek iyiliğin farkına varıyor. Özellikle 6. hafta civarında filan hasta tamam ben iyileşiyorum, çok iyi, herşey düzeldi, havasına girer ve hatta öyle olur ki, tamam artık herşeyi ben çözdüm. Depresyonu da aştım. Kötü günler geride kaldı. İlacı da kesebilirim. Hayatımda önemli değişikliklere gidebilirim.” “Aslında bunu şöyle düşünmek lazım” diyen Doç. Dr.Kültegin Ögel, konu ile ilgili olarak şöyle devam etti: “Cezaevi‘nde insan, iki yıl kaldı farzedelim. İki yıl sonra dışarı çıktığında çok büyük bir mutluluk yaşar. Ama bu mutluluk aslında hayatını düzene koymamıştır. Daha bir iş bulamamıştır. Bu mutluluk, aslında depresyonda bu mutluluğa benziyor. Dolayısıyla önümüzde yapacak daha çok şey var. Depresyona girmemek için yapmamız gerekenler var. Depresyonun tekrarlamaması için ilacı daha uzun kullanmamız gerekiyor. Depresyonu iyileştirmek için en az üç ay gerekli. Dolayısıyla böyle bir aşırı mutluluk dönemi oluyor. Ondan sonra düşüşler dönemi oluyor. Ve iki-üç gün süren ya da bir hafta süren, tekrar depresyon hali yaşıyor insanlar. O zaman da bir karamsarlık ortaya çıkıyor. İşte bak iyileşiyordum ama herşey yeniden başladı. Hiçbir şey değişmeyecek düşünceleri başlıyor. Bu düşünceye kapıldığı zaman tekrar geri dönebiliyor, kişi. Halbuki o dönemde biz uyarıyoruz. Bu geçici bir düşüş, arkasından tekrar yükselmeye devam edecek. Dalgalı bir düzelmeden bahsediyorum. Düşüş ve çıkışlarla devam eden bir durum bu.. Üçüncü ayın civarında stabil hale gelir kişi... Düzelmeye başlar. O dönemde yalnız yine herşey bitti düşüncesine kapılır. Halbuki herşey bitmiyor. O zaman koruyucu döneme geçiyoruz. Yani, depresyonun tekrarlama riski çok yüksek çünkü... Bazı depresyonlar tekrarlayıcı tip depresyonlar.. Bunlar açısından tedaviyi biraz daha sürekli ve düzenli kullanmamız gerekiyor.”

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp