Ayak Yarası

Ayak Yarası

Ayak Yarası hakkında bilgiler.

Diyabetik ayak yarası önemli bir halk sağlığı problemidir.Ayak yaraları hakkında detaylı bilgi için aşağıdaki makalemizi inceleyebilirsiniz.

Diyabet tedavisindeki gelişmeler sayesinde kan glukoz düzeyinin kontrolünün daha iyi sağlanması sonucunda, diyabetin ölümcül komplikasyonları olan ketoasidotik koma, hipoglisemi koması gibi sorunlar daha az görülmektedir. Ancak diyabetik hastaların %15‘inin ayağında yara açılmakta ve alt ekstremite amputasyonlarının en sık yapıldığı grubu bu hastalar oluşturmaktadır. Diyabetin süresi, hastanın yaşı, diyabete bağlı sistemik komplikasyonların eşlik etmesi ve diğer sağlık problemleri bu hastalarda ayak ülserlerinin amputasyona ilerlemesini hızlandıran faktörlerdendir. Ayak yarası diyabetik hastaların önemli kısmının hastaneye yatırılma sebepleri arasında olup, ciddi morbidite, mortalite sebebidir. İşgücü kaybı ile tedavi maliyetleri açısından bakıldığında önemli bir sosyoekonomik sorundur. Ayakta yarası olan hastanın diyabetik olması amputasyon oranını önemli ölçüde artırır. Diyabetik ayak yarası ile başvuran hastaların % 39-68‘i 5 yıl içerisinde öldüğü tespit edilmiştir. Oldukça yüksek olan bu oran bize ayak yarası ile başvuran diyabetik hastanın sistemik komplikasyonlar açısından taranması gerekliliğini hatırlatmalıdır.

Diyabetik ayak yarasına yaklaşım

Ayağında yara ile başvuran diyabet hastasına yaklaşımda hastanın diyabetin sistemik tüm komplikasyonlarının bulunabileceği akılda tutulmalı ve detaylı sistemik muayenesi yapılmalıdır. Öncelikle vital bulgular gözden geçirilmeli, kan basıncı, solunum sayısı, vücut ısısı değerlendirilmelidir. Yüksek ateş, taşikardi(çarpıntı), takipne(fazla sayıda solunum yapma) gibi bulguların enfektif bir hadiseden(mikroplara bağlı) kaynaklanabileceği hatırlanarak ayaktaki yarada veya başka bir bölgede enfeksiyon odağı aranmalıdır.
Anamnez yara oluşumu hakkında önemli bilgiler verebilir. Isınmak için sobaya yaklaştırmak, yeni alınan bir ayakkabıdan sonra yara açılması, uzun süreli hareketsiz şekilde yatağa bağlı kalmak, sigara kullanımı öyküsü, diyabetin süresi, damar hastalığı öyküsü gibi bilgiler yarayı başlatıcı faktörün tespiti açısından ve sonraki dönemde tekrar yara açılmaması için alınacak tedbirler açısından detaylı bilgiler verir.
Diyabetik ayak yarası ile başvuran hasta 3 aşamada değerlendirilmelidir. İlki yaranın değerlendirilmesi, ikinci aşamada tüm alt ekstremitenin değerlendirilmesi ve son aşamada hastanın sistemik komplikasyonlar açısından değerlendirilmesidir.

Yaranın değerlendirilmesi

Muayenede yaranın ayaktaki lokalizasyonu, derinliği, genişliği, akıntı ve kötü koku mevcudiyeti, açıkta kemik dokusu bulunup bulunmadığı, etrafında hiperemi(kızarıklık) olup olmadığı, ayakta ısı artışı değerlendirilmelidir. Diyabetik nöropati (şeker hastalığına bağlı sinirlerin etkilenmesi) gelişimi sonucu birçok hasta ayağında açılan yarayı erken dönemde fark edemez ve yara oldukça ileri dönemde fark edilir. ‘Sessiz yara‘ olarak da anılan bu yaralar ısı, bası, delici-kesici travma, nasır çatlakları sonucu enfeksiyon ve % 25 nedeni tespit edilemeyen şekilde oluşabilmektedir. Bu yaralar basit bir hiperemiden, ayağı tehdit eden gangrene kadar değişen yelpaze içerisinde bulunurlar. Yaraların lokalizasyonu sıklıkla ön ayak alt tarafı, ikinci sıklıkta arka ayak topuk kısmındadır. Ayaktaki yaraları bacağı tehdit etmeyen, bacağı tehdit eden ve hayatı tehdit eden ülserler olarak 3‘e ayırabiliriz. Bacağı tehdit etmeyen lezyonlar sıklıkla 2 cm‘nin altında olup, sistemik bulgu yaratmayan, sıklıkla Staf. Aureus‘un yol açtığı lezyonlardır. Antibiyotik tedavisi, yara bakımı ve bir kısmı cerrahi müdahalelerle iyileşebilen yaralardır. Bacağı tehdit eden lezyonlar çoğu kez 2 cm üzerinde, çoğu kez osteomyelit(kemik iltihabı) eşlik eden, sistemik toksisite bulunan ve polimikrobial(birden fazla mikrobun yol açtığı) yaralardır. Aerobik ve anaerobik bakteriler birlikte bulunduğundan hastaneye yatırılmalı ve parenteral tedavi(damardan ilaç tedavisi) başlanmalıdır. Eş zamanlı olarak cerrahi debritman(yaranın cerrahi olarak temizlenmesi) yapılmalı ve iskemik durum(kan dolaşımındaki yetersizlik) mevcut ise mutlak suretle müdahale edilmelidir. Böylece amputasyon( ayağın kesilmesi) oranları azaltılabilir. Yaşamı tehdit eden ülserlerde ise hasta septik şoktadır, çoğu kez yaygın selülit ve osteomyelit vardır, ayak yarasına sekonder multisistemik komplikasyonlar mevcuttur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp