AurÍcula Ve Dışkulak Yolu Hastalıkları

AurÍcula Ve Dışkulak Yolu Hastalıkları : AURİCULA HEMATOMLI (Othematoma): Kıkırdak ile perikondriyunı arasına veya deri altında kanın Fırikmesinden ileri gelir.Etyoloji - Kendiliğinden veya troma ile olur. Kendiliğinden olanlarda auricula kıkırdağına yapışan fibriller bandların damarlarındaki yahut bandların kendilerindeki dejeneratif değişmeler sebep teşkil eder. Bazı vakalarda hipertansiyon sebep olabilir. Sık olarak güreşçilerde, delilerde görülür. Türlü sebeplerle yaralanma sonucu meydana gelebilir Belirtiler - Şişlik birdenbire teşekkül eder.

Bu hal kendisini perichondritis, angiom ve neoplazmalardan ayırır. Yuvarlak, mavimtrak kırmızı renkli olup dokunulursa yumuşaktır. Bariz flüktüasyon vermez, elastik bir mukavemet gösterir. Hematom tromadan ileri gelmiş ise oldukça büyüktür, auriculanın yukarı bölümünü veya tamamını kaplar .Eğer idiopatik ise (kan hastalıkları) ekseriya küçük olup chonca veya diğer auricula çukurluklarından birini kaplar. Genel olarak auriculanın ön yüzünde bulunur.Tromatik olanlarda ağrı olabilir. İdiopatik olanlarda yoktur. Işıkla muayenede ışığı geçirmez, halbuki hemangiom geçirir, Hematom kulak yolunu tıkarsa ağır işitme ve kulak çınlaması yapabilir. Hematom organize olarak devamlı de- formasyon bırakabilir.

Diagnostik — Hemen troınadan sonra oluşu, ışığı geçirmeyişi, ateşin yüksel- meyişi, kendiliğinden olanlarda ise şişliğin kısa zamanda meydana gelmesi karakteristiktir.

Prognos - Tromadan olanlar, idiopatik olanlara nazaran daha çabuk resorbe olurlar. Şişlik azalır, iltihap reaksiyonu olmazsa sonuç iyidir. Ateşin yükselmesi lıematomun açılmasını icap ettirir. Bazı vakalarda auricula ileri derecede de- formasyon gösterir.

Tedavi - Vak’aya göre hereket edilir. Eğer kanama damar, fibriler örgü veya kıkırdakta dejeneratif değişmelerden ileri gelmiş ise resorpsiyonu kolaylaştırmak için masaj yapmak hatalıdır. Çünkü bu hareket kanamayı arttırır. Re- ejnerasyon ile içerdeki yara kapanmcaya kadar dokunulmaz. Ayni sebeple bu vak’alarda tazyikli bandajlar da endike değildir. Buz tatbiki faydalı olabilir. Kendiliğinden kanamlarda sıcak tatbikat, rejenerasyonu kolaylaştıracağından, daha iyidir. Tromatik olanlarda hematom ilk zamanlarda ponksiyon ile boşaltılır. Ponksiyon bir kaç defa tekrarlanabilir. Bu suretle iyilik elde olunmazsa aseptik şartlara uyarak boşaltılmalıdır. Hematom boşluğu iodoformlu gazla tam- pone edilmeli, tazyikle sıkıca sarılmalıdır.

AURİCULANIN PERİCHONDRlTİS’İ: Az görülür. Othematoma benzer. Daha çok auriculanın yukarı bölümünde olur. Kulak memesi, kıkırdağı olmadığından, sağlam kalır.Belirtiler: Perichondriumun iltihaplanması dışkulak yolu fronkülozundan sonra olmuşsa fronkül için karakteristik olan ağrı bulunur. Doğrudan doğruya auriculada başlarsa mahdut bir kırmızılık ve şişlik yavaş yavaş etrafa yayılarak bütün auriculayı kaplar. Perichondriumun altına toplanan iltihabı eksüda flük- tüasyon verir. Auriculanın bütün perichondriumu chondrimudan ayrılır, ve chondriunıun beslenmesi bazulur; bilhassa eksüdanın cerahatli olduğu vakalarda bu mühim bir komplikasyondur. Bu hallerde auricula büzülerek deforme olur.

Perichondritis radikal mastoidektomi ameliyatında yapılan plastik neticesi de olabilir.Tedavi: İltihabı söndürmek için tedbir alınır. Sıcak en iyi tedavi vasıtası olduğundan termofor konur veya sıcak pansuman yapılır. Flüktüasyon varsa mayii boşaltmak için enzisyon yapılır. Enzisyondan önce auricula iyice temiz- lenmelidir. Boşluk dikkatle kürete edilmeli, drenaj için içeriye gaz meç konulmalı, her gün pansuman değiştirilmelidir. Deformasyon fazla olmuş ise plastik ameliyatlarla sonradan düzeltilme yoluna gidilir.

HERPES ZOSTER OTlCUM : Etyoloji - Az görülen bir hastalık olup ganglion geniculi’nin akut iltihabı neticesi husule gelir. Herpes daima sansoriel vemixt sinirlerin yolunu takip eder. Asıl sebebi henüz bilinmemekle beraber filt- rabl bir virüsle meydana geldiği kabul edilmektedir. Soğuğa maruz kalma, açlık, şok halleri hazırlayıcı sebeplerdir. Etyolojide fokal enfeksiyona da önem verilir. Hastalığın gangliyonla birlikte siniri bütün boyunca istilâ ettiği, hattâ bazı vak’alarda cortex’e kadar gittiği kabul edilir.

Patoloji - Ganglionun histopatolojik muayenesinde ödem, selliillerde dejenerasyon, yuvarlak hücreler enfiltrasvonu ve hemoraji ile ilgili patolojik değişiklikler görülür. Bu değişmeler bazan sinir göğdesinde de bulunur.Belirtiler - Karakteristik vasıfları kulakta ve mastoid bölgesinde derinden gelen ağrılar, auricula ve dışkulak yolunda herpes vezikülleri, bazan bir taraflı yüz siniri felci, kulak çınlaması ve ağır işitmedir. Hastalığın başlangıç belirtileri genel durumda düşkünlük, baş ağrısı, hafif derecede ateş, bulantı, kusma gittikçe artan ağrılardır. Ağrı en önemli belirti olup herpesten önce kendini gösterir. Veziküller ekseriya auriculanın ön yüzünden trigemunus’un auriculo- temporalis dalının dağıldığı, bölümlerdedir, arka tarafta çok az bulunur.

Diagnostik - Kulak bölgesinde şiddetli ağrı, bunu takiben herpes vezikülle rinin görülmesi, yüz siniri felci, koklea ve Vestibüle ait belirtilerin meydana çıkmasiyle yapılır.Ayırım Diagnostik - Myringitis bullosa, otitis ıııedia, mastoiditis, fronculo*- sis, vesiculer ekzema ve otomycos’la ayırım yapılmalıdır.Prognos - Genel olarak iyidir, bazan işitmede kusur kalabilir. Yüz sinirine ve labirente ait patolojik değişmeler zamanla normal bale dönerler.

Tedavi - Fokal enfeksiyon bulunuyorsa kaldırılır. Bundan başka yapılan tedaviler semptomatiktir. Vitamin B., yabancı protein enjeksiyonları, otohemo- terapi, nekahat serumu, röntgen şuaı tatbiki faydalıdır. Gün aşırı 1 - 2 gr. sod- iuın iodure 3 - 4 doz halinde verilebilir. Sodium iodure ile birlikte her gün adale içine 1 cc. pituitrin enjekte etmek en iyi tedavi şeklidir.Ağrıyı gidermek için ganglion sphenopalatina bölgesine kokain atuşmanları yapmak, bazı vak’alarda, iyi netice verir. Veziküller asid borik tozu ve yumuşak pansumanlar yapılır. Veziküller deri, zedelenmeden, sekonder enfeksiyonlara yol açmadan dikkatle boşaltılır.

AURİCULA DONMALARI: Etyoloji - Şiddetli soğuklardan olur. Ağır vak’alarda gangren, nekroz ve auriculanın bir kısmının düşmesi görülebilir. Sık görülen şekil orta derecede şişme, kırmızılık, mahdut dermatitis ile vezikülleriu teşekkülüdür. Donma neticesi geç şifa bulan veya hiç şifa bulmayan nodüller meydana gelebilir. Sonradan kanlı kabuklarla örtülebilirler. Kabuklar kayıp olduktan sonra uzun zaman deri epitel döküntüsü devam eder. Batıcı ağrılar, yanma, kaşınma hisleriyle hasta sık sık bu kısımları kaşımak zorunda kalır. Bövlece iltihap reaksiyonu artar.Tedavi - Donan bölge yavaş yavaş ısıtılmalıdır. Auriculaya kollodyon veyahut aşağıdaki pomat sürülür.

DIŞKULAK YOLU FRONKÜLOZU: Etyoloji - Dışkulak yolundaki kıl fo- liküllerile glaııdulalarm mahdut iltihabıdır. Bu yapılar kanalın kıkırdak kısmında bulunduklarından fronkiiloz da kulak yolunun dış kısmında olur. Ekseriya kulak yolunu temizlerken yapılan tromalar sebep olur. Bundan başka cere- hatli bir ortakulak iltihabının devamı sırasında, bakteriyel dermatitis ve kronik ekzema vak’alarında da fronkiiloz görülür.

Bazan genel fronküloz’a bağlıdır.Fronkiiloza en çok yüzme mevsiminde rastlanır. Kulak yolunun devamlı surette ıslak kalın asiyle deri mesare olur ve sekonder enfeksiyonlara yol açılır. Vücudün genel mukavemetini kıran haller fronküloza istidat yaratır.Belirtiler - Kanal tamamiyle kapanmadığı için bir çok vak’alarda işitme* hafif derecede ağırlaşır. Ağrının şiddeti iltihabın derinliğine göre değişir. Auricula hareketleri, tragus üzerine basmak, çene hareketleri, değişik şiddette ağrı yapar. Deri gerginliğinin fazla artmasından dolayı hasta uyku uyuyamaz. Ateş değişiktir. Kanal tıkanırsa kulak çınlaması ve kısmen sağırlık olur. Kulak yolu tıkanmadan iltihap kulak zarına ve orta kulağa geçerek veya kulak yolu dibinde cerehat toplanarak yine ağır işitme ve çınlama olabilir.

Fronkül ne kadar yüzey ise kırmızılık o nisbette fazla ve sahası mahduttur. Derinde ise ağrı fazla, kırmızılık yaygındır. Bazan komşu bölümler de şişer, önde olursa tragusun önündeki deri bölümü kızarır, şişer. Arka duvarda ise mastoid bölgesinde kızartı, şişlik yaparak mastoiditis’i taklit eder. Bazan iltihap bütün kanala yayılır, belirtiler şiddetlenir. Birkaç yerden delinerek cerehat çıkar. Genel olarak boyun lenf bezleri şişmez

Fronküloz 3 - 6 günde süpüre eder, ne kadar derin olursa cerahatin kendiliğinden boşalması o kadar gecikir.

Ayırım Diagnostik - Perichondritis, kulak polipi, granülasyonlar, exostos, parotis absesi, mastoiditis ve arka üst diş ağrılarından ayrılmalıdır. Mastoiditis- de şişlik kanalın kemik bölümünün arka duvarında, fronkülozda kıkırdak bölümdedir. Auricula hareketleri mastoiditis’de ağrı yapmaz. Ancak mastoid çıkıntısına yapılan tazyik ağrı uyandırır. Fronkülozda ise bu bölge tazyikle ağrımaz. Çocuklarda ayırım daha güçütür. Dışkulak yolunun derinliği az olduğundan şişlik kulak zarını kapatır.

Tedavi - Fronkülozün başlangıcında acetate d’alumin pansumanları epider- misi yumuşatarak ağrıyı azaltır. Küçük gaz parçaları mahlüle batırılarak gevşekçe iltihaplı bölgeye konur. İki saatte bir gaz yeniden ıslatılmalıdır. Bu suretle pansumana devam edilir. Gentianviolet ve acriviolet boyaları fronkülozda iyi tedavi vasıtalarıdır. Ültraviole, suberythem dozda röntgen şuası faydalıdır. Hastaya genel ve lokal antibiotikler tatbik edilir. Bu tedavilerle fronkiiloz iyileşmez veya kendiliğinden açılmazsa enzisyon yaparak boşaltılır. Enzisyonla açılan kısma sulfamid tozu ekilmelidir. Dışkulak yolunun sık sık veya uzun müddet su ile ıslatılması iyileşmeyi geciktirir.

OTÍTÍS EXTERNA HEMORRHAGICA: Kanalın kemik bölümünde deri altı kanamasiyle kendini gösterir. Ekseriya gripten gelen ortakulak iltihaplarında görülür. Hemorajik vesiküller 3 - 5 günde kaybolursa da yenileri meydana çıkabilir. İki haftada tanıamile iyileşir.

Tedavi — Vezikiiller açılır, gaz konarak drene edilir. Kulak yoluna asit borik veya sulfamid tozu pülverize edilir.

OTTİSİS EXTERNA CROUPOSA: Dış kulak yolu fronkülozu veya grip ottitis’i ile birlikte görülür. Az rastlanır. Kanalın kemik bölümünü ve kulakza- rını psödomambran kaplar. Alambran 1 - 2 günde teşekkül eder. Deriye sıkıca ^yapışıktır. Tazyikle yıkanırsa ayrılabilir.

Tedavi — Antiseptik bir sülüsyonla yıkanarak veya pensle psödomambran çıkarılır. Kanal kurulanır, antiseptik tozlar pülverize edilir.

DIŞKULAK YOLU EXOSTOStSÍ: Etyoloji — Bu patolojik değişmenin sebebi aydınlanmamıştı!'. T roma neticesi dışkulak yolu kemik bölümünde meydana gelen kırıklarda kırık yerde mahdut bir periostitis ve bunun netice kemikte tümöral bir kalınlaşma olduğunu kabul edenler vardır. Kronik ortakulak iltihaplarında önce kanalın kıkırdak bölümünde sekonder iltihaptan mütevellit bağ örgüsünde kalınlaşma ve sonradan kemik dokusu haline değişme olabilir. Exostosis ayni ailenin bir kaç kişisinde görülebildiğinden irsiyet de hazan sebep olarak kabul edilir. Sifilis de bazan sebep olabilir. Exostos ekseriya yetişkinlerde görülür erkeklerde daha sık rastlanır. Çok defa iki taraflıdır.

Patoloji — Kemik tümör saplı veya geniş bir kaide ile tutunur. Sponjiyöz kemik ile kompakt kemik arasında değişik bünyelerde olabilir. En çok kıkırdak ve kemik bölümlerin birleştikleri yerde bulunursa da diğer kısımlarda da görülebilir.

Belirliler— Tümör büyüyüp dışkulak yolunu tıkayıncaya kadar belirti göstermez. Kanal tıkanırsa kısmen sağırlık yapar. Tümör büyüyerek karşı duvara baskı yaparsa kanal derisinde dermatitislere sebep olabilir. Bazan baskının fazlalığından nekrozlar görülür.

Tedavi— Klinik belirtileri azaltmak için kulak yolunda sekonder iltihap varsa onu giderecek tedbirler alınır, buşoıı varsa yıkanır. Eğer endikasyon varsa tümöre cerrahi müdalıele yapılır. İşitme bozukluğunun derecesine ve mevcut orta kulak hastalığına göre karar verilir. Tümör bazan doğrudan doğruya dış kulak yolundan çıkarılabilir. Kanalı bütün boyunca kaplıyorsa kulak arkasından ensizyon yapılarak auricula, mastoidektomide olduğu gibi, öne çekilerek tümör kaldırılır.

DIŞKULAK YOLUNUN ATREZİ VE DARLIKLARI: Doğuştan veya sonradan olurlar. Sonradan olanların etyolojisinde troma, diğer değişik iltihap lez- yonları bulunur. Bazan sifilis, difteri neticesi, bazan da kulak yolunun asitlerle koterizasyonu neticesi sikatrisiyel darlıklar olabilir.Doğuştan kulak yolu atrezisi daima auricula anomalisiyle birlikte bulunur. Atrezi sık olarak kemikte, pek seyrek olarak da kıkırdakta veya mamb- ranöz dokudadır. Kemik atrezilerinde daima ortakulak malformasyonu bulunur. Atrezilerde normal mambıanöz labirent mevcuttur. Çünkü labirentin inkişafı orta ve dış kulaktan ayrıdır. Tek taraflı atrezilere daha sık rastlanır. Atresi ile birlikte yüz siniri felci, yüzde hemiatrofi ve mandibulanın malformasyonları da bulunabilir. İşitme muayenesi nakil yolu tipinde sağırlık gösterir.

Tedavi— Sonradan, iltihapların sonucu meydana gelen darlıklar da sondalarla genişletmeye çalışılır. Yahut postauriculer ensiyonla plastik yapılarak dış kulak yolu genişletilir. Doğuştan olan atrezilerde ancak hasta tarafta iltihap ve mastoiditis olduğu zaman müdahale edilir.İki taraflı atrezilerde normal labirent ve tuba auditiva bulunup sağırlıktan dolayı konuşmada inkişaf olamıyorsa yine müdahale edilir, modifiye radikal ameliyet yapılır. Auriculanm plastik ameliyatlarla tashihi tekrar tekrar ameliyatları icap ettirir. Alınan estetik neticeler de her vakit tatmin edici değildir.

OTOMYCOSIS (ASPERGİLLOSİS): Etyoloji — Rutubetli yerlerde ya- şamak hastalığın oluşunu kolaylaştırır. Tropik iklimlerde pek boldur. Sık banyo alarak kulak yolunu ıslak bırakmak mikoz enfeksiyonuna istidat yaratır. Bazali da troma, piyojen enfeksiyonlardan sonra görülür. Kulak ağrısı için zeytinyağı damlatma itiyadı sporların büyümesini kolaylaştırır.İnsan için patojen olan aspergillus nevileri çok ise de en sık rastlananlar aspergillus niger, flavus ve fumigatus'dur. Pek seyrek olarak mantar ortakulak boşluğuna hatta mastoid hücrelerine kadar yayılabilir.

Belirtiler — Sporların yalnız epidermise yahut ayni zamanda derinin, kulakzarının derin katlarına nüfuz edip etmemelerine göre değişir.Yalnız epidermis lıasta olursa, kulakzarı psödomambranla örtülse dahi belirti göstermez. Aksine olarak derin deri katları hastalanırsa meydana gelen iltihap ve şişlikten dolayı değişik derecelerde sağırlık, kulak çınlaması bulunur. Mantar membranın görünüşü siyah, yahut kül rengindedir. Kadife dokusunda olup ekseriya kanalın kemik bölümünü kaplar. Fakat kıılakzarını ve kıkırdak kanal bölümünü de örtebilir.Şırınga ile yıkanarak mantar dışarı çıkarılırsa altındaki deri kırmızı, hafif şişkin olup epidermis dökülmüştür. Yer yer deride çatlaklar görülür. Bunun için fronküloz sık rastlanan bir komplikasyondur. Ağrı ve diğer belirtiler mantar zarını kaldırdıktan sonra kaybolur. Özel tedavisi yapılmazsa aylarca sürer.

Diagnostik — Alınan maddeden yapılan preparasyonda spor ve myceliunı- ların buhınmalariyle bilinir.

Tedavi — En çok kullanılan ilâç alkoldür. Günde bir iki defa olmak üzere günlerce kulak yoluna damlatılır. Günde 2 - 3 defa °/ol - 3 alkol salicyle mahlü- lünden damlatılırsa epidermiste dökülmeler (exfoliation) husule gelir, port kotona sarılan pamukla kulak yolundan alınır. Damlaya bir hafta kadar devam edilmeli, her onbeş günde veya ayda bir tekrarlanmalıdır. Solüsyon ve toz halindeki asit borikten de istifade edilir.

Otomikozda tymol müessir ilâçtır. %2 alkoldeki solüsyonu kullanılır.Bununla ıslatılan gazlar 24 - 48 saat kulak yolunda bırakılır ve icap ettikçe tekrarlanır. Mantar derinin derin katlarına kadar girmiş ise tedaviye mukavemet eder. Böyle vak’alarda ağızdan potasyum iodür vermek faydalıdır. Tedaviye belirtiler kayboluncaya kadar devam olunur, lüzum görülürse iki haftalık fasıladan sonra tekrarlanabilir. Suberythem dozda röntgen şuaı veya iiltraviole de mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Tedavi şekli ne olursa olsun kulak yolunu sudan muhafaza etmelidir.

DIŞki I (,l DERMATİTİS YE EKZEMASI: Etyoloji — Dermatitis ve ekzemanın etyolojisinde muhtelif faktörler sayılabilir: Bakteri veya mantar enfeksiyonu, allerji, mide barsak bozuklukları, neuroz, ortakulağın cerahatli akıntısı, muharriş ilâçlar, sıcağa maruz kalma.Hastalık ya primer olarak kulakta, yahut vücudun başka yerlerinde olup sekonder olarak kulakta yerleşir.

Belirtiler — Önce yanma hissi ile başlar sonra ağrı meydana çıkar. Kulak yolu ve kulakzaıındaki hastalık neticesi işitme ağırlaşır, kulak çınlaması yapabilir. Deri dökülmesi ile kanalda tıkanma husule gelmiş ise bu belirtiler artar.Dermatitis’in enfeksiyöz ekzematoid şeklinde auricula, kulak yolu ve kulak zarında ıslaklık, kırmızılık, şişlik görülür, vezikül bulunur veya bulunmayabilir, ateş biraz yükselebilir. Ateş çocuklarda dalla çok yükselir. Kulak yolunun dibinde fena kokulu sekresyon birikir. Hastalık üç şekilde sonlanabilir:

1. Hafif şekillerde, vezikiiller veya ıslak deri birkaç günde kurur.

2. Vezikiiller açılır, sarı kabuklar husule gelir. Zamanla bu kabuklar da kaybolarak iyileşir.

3. Seröz veya Piiriilan akıntı haftalarca devam eder, hastalık kronik hale geçer.

Kronik şekilde, derinin derin katları da iltihaplanır, kalınlaşır. Ekseriya sarı kabuklar görülür ki bunların altında seröz veya püriilan sekresyon bulunur. Deride tahammül edilemiyecek derecede kaşıntı hissi duyulur.Kronik ekzema şahsa göre çok değişiklik gösterir. Bazan birkaç haftada tedavi edilebildiği halde, bazan da her türlü tedaviye mukavemet eder, devamlı bir bal alır.

Tedavi— Genel tedavi, ekseriya hastalığın asıl sebebini teşkil eden bün- yevi diskraziye doğru çevrilmelidir. Lokal olarak, su dokundurulmamalıdır. Temizlik için kullanılacak suyun yarım kilosuna bir kahve kaşığı asid borik tozu veya yemek tuzu katılır. Böylece suyun tahriş etme kabiliyeti azaltılır.Geniş veziküllü bölgeler mevcutsa sub acetade de plomb veya resorciıı mahlülü kullanılır. îchtyolün sudaki mahlülü (°/o2-50) yahut merhermi ekseriya iyi bir ilâçtır. Günde iki defa sürülür. Az tahriş eden veya hiç tahriş etmeyen bir ilâç gentianviolet nin 0/o2 mahlüldür. Yahut aşağıdaki pomatta kullanılabilir :Goudron Huile de cade Oxyde de zinc Vasélin0,60 gr. 0,30 gr.1 gr. 10 gr.Ekzemanın kuru şekillerinde bazan röntgen şuaı iyi tedavi vasıtasıdır.

KULAKTA YABANCI CİSİMLER: Küçük çocuklar kulaklarına çok defa fasulye, nohut, düğme, boncuk gibi cisimler sokarlar. Bu cisimler mühim bir belirti göstermeden kulak yolunda uzun müddet kalabilirler. Ekseriya ailesinin gözünden kaçabilir. Büyüklerde daha ziyade kaza suretiyle bu cisimler kulağa kaçar. Bazan da tedavi maksadiyle konulan pamuklar içerde kalabilir. Kalem, kürdan parçaları kulak yolunu kurulamak veya kulak kirini silmek için kullanıldığı sırada kulak yolunda kalabilir. Deliler de kulak yoluna muhtelif cisimler sokarlar. Sinek, böcek, tahtakurusu, pire gibi parazitler de kulak yoluna girebilir, içerdeki lıareketlerile şahsı çok rahatsız ederler.

Tedavi— Dışkulak yolundaki yabancı cisimlerin çıkarılmasında çok dikkatli olmalıdır. Beceriksizlikle yapılan müdahale ekseriya tehlikeli neticelere varabilir. Yabancı cisim varsa önce nevini tayin etmelidir. Çiinki tedavi mevcut cismin nevine göre değişir. Yabancı cisimler en uygun olarak ılık su ile yıkamak suretile çıkarılırlar. Yabancı cisimleri çıkarmak için değişik şekillerde yabancı cisim pensleri, çengelleri yapılmıştır. Fakat bunlar kâfi gelmez, zararlı da olabilirler. Kulak yolunda tromalara sebep olduğu gibi yabancı cisim ortakulak boşluğuna da kaçırılabilir. Yabancı cisim kulakta iltihaba sebep olmuş ise bir kaç gün sıcak pansumanlar yapılarak iltihabın hafiflemesi beklenir, şişlik azalıp ağrı kaybolunca yabancı cisim çıkarılır.

Fasulye, nohut gibi cisimler, kulak yolunda uzunca müddet kalırlarsa şişerek hacimleri artar. Bir kaç gün alkol damlatmak suretile suyu alınarak hacmi küçiiltülürse lavajla kolayca çıkarılabilirler. Isthmusun arka tarafına geçen yabancı cisim yıkamakla veya penslerle çıkarılamıvorsa auricula arkasından, mastoidektomide olduğu gibi, ensizyon yapılarak kulak yolu meydana çıkarılır, yabancı cisim alınarak nesiz- yon yeri dikilir.Tahtakurusu, sinek ve benzeri böcekler de lâvajla çıkarılmalıdır. Yalnız canlı cisim kulak yoluna sıkıca tutunmuş ise, önce öldürmek icap eder.Umumiyetle glycerin veya su ile öldürülür. Kene deri içine girebildiğinden öldürmek için %50 chlörform mahlülü kullanılır. Alkolde ayni işi görebilir.

KULAK YOLU TIKAÇLARI: Dışkulak yolunda çok defa rastlanan seminen tıkaçlardır. Serumen, kulak yolunun kıkırdak bölümündeki serumen bezlerinin sekresyonudıır. Normal olarak çene hareketleri ve dıs kulak yolu epiteli- nin dökiilmesile dışarı atılır. Her hangi bir sebeple sekresyon artar, daha yapışkanlaşır veya boşalmasına mekanik bir engel çıkarsa dış kulak yolunda birikerek tıkaç meydana gelir, değişik derecelerde ağır işitmeye sebep olur.Etyoloji — Seruminal tıkaçların meydana gelmesine sebep dışkulak yolu hastalıkları, akut konjesyonlarla yaygın veya mahdut dermatitis ve ekzemalar- dır. Ekzema en sık görülen sebeptir. Geçirilmiş kronik ortakulak iltihapları da rol oynar. Sabunlu su kulak yolunu tahriş eder, epidermis masere olur, bezler ziyadesile tenbih olunurlar, hafif bir dermatitis husule gelir. Yabancı cisimler serumen tıkaçların nüvesini teşkil ederler.

Belirtiler — Kulak yolunun tıkanma derecesine, tıkanma mevkiine, sekon- der tahriş veya iltihapların bulunup bulunmamasına, kulak yolu ve orta kulakta önceden olmuş yahut o sırada bulunan lezyonlara göre belirtiler değişir. Yol tam kapalı değilse, başka lezyonda bulunmuyorsa işitmede kusur olmaz. Tıkanma tam ise ağır işitilir, kulakta dolgunluk hissi duyulur. Tıkaç arkaya, kulak zarına doğru kaçarsa, işitme bozukluğu ve diğer belirtiler artar. Bazan da tıkaç kulak yolunda tazyikle ağrıya, iltihaba sebep olabilir. Ekseriyetle tıkanmış kulakta çınlama ve refleks öksürüğü bulunur.

Diagnostih— Kulak yolunu muayene ederek yapılır. Tıkaç siyah veya esmer sarı renkte, yağlı bir kitle olup sert, az sert, yumuşak olabilir.Kolesteatom, kan pıhtısı, yabancı cisim, içerde kalarak sekresyonla kirlenmiş pamuk parçalarıyle karışabilir. Bazan kulak epiteli çok dökülebilir. Epitel, kıllar ve serumen birleşerek kulak yolunu tıkarlar.Tedavi— Kulak şırıngası ile levaj yapılır. Su ılık olmalıdır, . Tıkaç yumuşak ise hemen yıkanır. Sert ise glycérin, Bicarbonate de soude mahlülünden bir kaç gün, günde 2 - 3 defa kulağa damlatılır. Oksijenli su damlatılarak da tıkaç yumuşatılır. Çok soğuk veya çok sıcak su ile lâvaj baş dönmesi, kusma yapabilir.Şekil 15.Kulak şırıngası ve Portkoton

EPİTEL TIKACI : Kulak yolunun kronik desquamative dermatitisi neticesi dökülen epitel hücrelerinin kulak yolu dibinde üst üste tabakalar teşkil etmek üzere toplanmalarile olur. Tıkanma derecesine göre sağırlık yapar. Ekseriya serumen ile karışabilir, kirli sarı renkte olup çok serttir.Tedavi— Lâvajdan önce kenarı yassı bir sonda ile tıkaç kulak yolu duvarından ayrılır. Böylece sıkılan suyun, kenarlardan tıkacın arkasına geçmesi temin edilir. Lâvajla çıkmıyorsa pens, küıet yardımiyle parçalar halinde çıkarılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp