Artroz Agrilari Tedavi

Artroz Agrilari Tedavi : Artroz ağrısı tipik bir nosiseptör ağrıdır. Doktorlar her gün artroz ağ- nsından şikayetçi olan ve ondan yardım ve öneri isteyen birçok hastayla karşılaşmaktadır. Çoğunlukla şikayet edilen bölgeler sırt, kalça, dizve ayak parmağı eklemleridir. Dirsek, el ve ayak eklemlerinde görülen artroz ise çok seyrektir.Artroza bağlı ağrının esas nedeni nedir? 
 
Artroz, eklemleri saran kıkırdağın aşınması sonucu ortaya çıkar. Eklem kıkırdaklarım bir nevi “tampon” olarak da düşünebilirsiniz. Pürüzsüz ve elastik yapıda olan kıkırdak, eklemin her hareketinde eklemi korur.Her artrozun başlangıcı, yüzeysel ve bir alanla sınırlı olan kıkırdak aşınmasıyla ortaya çıkar. Şayet şikayetsadece kıkırdakla sınırlı kalırsa bu durumda tahribat artroz olarak görülmez. Ancak bundan sonra görülen kemik değişimiyle birlikte artroz söz konusu olur. Böylesi bir kemik değişimi yaşanana kadar da yıllar geçer.
 
 İlerlemiş artroz durumunda kıkırdak tümden erimiş ve kaybolmuştur. Bu durumda röntgen filminde kıkırdağın bulunması gereken yerde yumru gibi büyümüş kemik görülecektir. Bir noktadan sonra da eklem boşluğundaki kıkırdağın tümden yok olması nedeniyle kemiğin kemiğe sürtünmesi başlar. Bu durumda kemik oldukça değişime uğramışür. Eklem başlarında da kemikleşmiş ve “osteofit” olarak adlandırılan çıkıntılar görülür. Hareket esnasında bu çıkıntılar birbirine sürtünerek şiddetli ağrılara neden olurlar.Artrozun sonucuysa; ağrı, enfeksiyon atakları (tıpkı romatizmal hastalıklarda görülen şişkinlikler ve ateşli eklemler gibi), şişmiş ve değişime uğramış eklemler ve eklemlerin kaskatı kesilmesidir. Artık hareket sınırlanmıştır.
 
Çoğunlukla, artrozdan kaynaklanan değişimler sadece eklemlerde görülmekle kalmaz, aynı zamanda yanlış ve koruma duruşundan kaynaklanan kas, sinir ve kiriş tahribatlarına da neden olurlar.Kalça artrozundan muzdarip hastaların sık sık aynı zamanda bel ve bacak ağrılarından da şikayet ettikleri görülmektedir. Büyük eklemlerde görülen artrozlar ancak ilerlemiş safhalarda ağrıya neden olurlar. Kimi zaman ağrılar, röntgen filmiyle orantılı değildir. Bazen öyle durumlar vardır ki röntgen filmine bakılırsahastanın hiç yürüyememesi gerekir, ama buna rağmen hasta henüz ciddi bir ağrı hissetmemektedir. Bazen bunun tersi de söz konusudur. Röntgen filminde ciddi bir bulgu saptanamamakla birlikte, hasta her hareket ettiğinde ciddi ağrılardan şikayet etmektedir.

ARTROZ

Artroz, bir ya da birden çok eklemde görülen ve eklemi saran kıkırdakdoku-sunda özgün doku yıkımı yapan kronik bir hastalıktır. Hastalık, eklemdeki ke­miklere de zarar verir. Artroz kısaca ek­lem yıpranması ya da yaşlanması olarak tanımlanabilir. İleri yaşlarda görülen bu doğal artrozdan başka, eklemle ilgili ye­rel ya da sistemik hastalıklar sırasında görülen erken yaş artrozu da vardır.

Artroz doku yıkımı yapan bir hastalıktır. Biçim bozucu artrit (artritis de-formans) ile hiçbir ilgisi yoktur. Artritis deformans ya da öbür adıyla kronik bi­rincil poliartrit, tüm eklemleri ve eklem boşluğundaki dokuları tutan bir hasta­lıktır. Akut artrit de artrozdan ayrılma­lıdır. Akut artrit, mikrobik etkenlerle oluşan eklem iltihabıdır. Eklem roma­tizması ise gençlerde sık görülen ve bo­ğaz enfeksiyonlarına yol açan beta-hemolitik streptokokların toksinlerine karşı, eklem dokusunun verdiği iltihabı yanıttır.

İleri yaşların tipik hastalığı olarak ka­bul edilen artroz, gelişmiş ülkelerde ve 40 yaş sonrasında yaygındır. Kadınlarda daha sık görülür. Öncelikle, omurga (özellikle bel ve boyun bölgeleri), kalça, diz, ayak, başparmak elbileği-eltarağı ek­lemi (başparmağın kökündeki eklem) gi­bi çok işleyen, hareketli ve/ya da vücut ağırlığını taşıyan eklemlerde ortaya çıkar.

NEDENLERİ

Artrozlar birincil ya da eklemin meka­nik (harekete bağlı) işlevlerini bozan et­kenlere bağlı olarak ikincil olabilirler. Birincil artroz nedenleri genel özellikler taşır.
Yaşlanma ve eklemin sürekli hare­keti, eklem kıkırdağının aşınmasına, es­nekliğini ve kayganlığını yitirmesine yol açar. Eklem kıkırdağı gittikçe daha az beslenir ve parçalanmaya başlar. Kı­kırdağın yaşlanmasıyla birlikte artrozun anatomik ve radyolojik bulguları da za­manla belirginleşerek 40-50 yaş sonra­sında eklemlere bütünüyle yerleşir. Art­roz gelişiminde yaşlanma dışında şiş­manlık da etkilidir. Şişman kişilerde ek­lemlere fazla yük binmesi ve kolesterol fazlalığı gibi metabolizma bozuklukluk-lan artroz gelişimini kolaylaştırır. Art­rozun başka genel nedenleri arasında hormonal bozukluklar (yumurtalık ve tiroit bezlerinin hastalıkları), karaciğer ve böbrek hastalıkları, krpnik çevresel damar yetmezliği (varis) sayılabilir. Menopoz artroz sürecini hızlandırır ve hastalığın gidişini kötüleştirir. Artrozda kalıtsal etkenlerin de rolü olduğu göste­rilmiştir.

Eklem yüzeyinin tümünün ya da bir bölümünün aşırı ve doğal olmayan yük altında kalması kaçınılmaz bir şekilde artroza yol açar. Eklemin normal işle­vini bozan yerel etkenler sonucunda gelişen bu artrozlara ikincil artroz de­nir. En tipik örneği doğumsal kalça çı­kığı olgularında görülen kalça artrozudur. Doğumsal çıkığa bağlı olarak ek­lem başlıklarında gelişen biçim bozuk­luğu (deformasyon), mekanik uyuşum-suzluk yaratır. Böylece ekleme sürekli olarak ek yük yansıması da artroza yol açar. Yanlış kaynamış kemik kırıkları, dışa ya da içe dönük diz çarpıklıkları, kamburluk (kifoz), omurganın “S” bi­çimindeki eğrilikleri (skolyoz) gibi ek­lemlerde dengesiz yüklenmeye yol açan durumlar da küçük yaşlarda art­roz gelişimine neden olur.
Eklem kıkırdağım etkileyerek yıkı­mına yol açan hastalıklar; ikincil artroz nedenidir. Bunlar arasında eklem kırık ve çıkıkları, akut artritler, sık eklem içi kanamalar (hemofili), eklemde ürik asit birikmesi (gut) sayılabilir.

YAPISAL ANATOMİK DEĞİŞİKLİKLER

Eklemlerde artroz değişiklikleri tam olarak nasıl gelişir?
Daha önce de belirtildiği gibi ilk de­ğişiklikler eklemi saran kıkırdak kılıfın­da görülür. Kıkırdak kılıfı pütürlü, ku­ru, mat bir durum alarak esnekliğini yi­tirir. Daha sonra da ufalanarak, bazen de yok olarak altındaki kemiği örtüsüz bırakır. Kıkırdağın bu şekilde ülserleş-mesi, kemiğin yoğunlaşmasına, bütün­leşmesine ve mermer gibi pürüzsüz-leşmesine (fildişi kemiği) neden olur.

Yoğunlaşan kemik bölgelerinin iç kıs­mında, kan damarlarınca beslenmeyen, ölü ve bağdokusu bakımından zengin kistik boşluklar gelişir. Kıkırdak kılıfı­nın bittiği eklem ucu çevresindeki ke­mik dokusu artışı çok yavaş gerçekleşir ve sonunda “osteofit” ya da “gaga” adı verilen kemik çıkıntıları oluşur. Eklem çevresindeki sinovyal kapsüller bu yı­kım sürecine sınırlı bir şekilde katılır­lar. Kan damarlarının genişlemesine bağlı olarak şişerler ve zamanla eklem yüzeyine yapışarak eklem hareketlerini kısıtlarlar. Bu süreçte iltihap bulguları­na hiçbir zaman rastlanmaz.

BELİRTİLERİ
Artroz belirtileri yalnız hastalığa yakala­nan eklemle sınırlıdır. Bu hastalarda ge­nel durumla ilgili yakınmalara rastlan­maz. Başlıca belirtiler ağrı ve eklem ha­reketlerinin sınırlanmasıdır. Ağrı tipik­tir: Eklem hareket halinde iken ya da yüklenme olduğunda beliren ağrı, din­lenmeyle kaybolur ya da şiddeti belirgin ölçüde azalır. Eklem hareketlerinin ye­niden başladığı sabah saatlerinde şiddeti artan ağrı, eklemlerin ısınmasıyla yavaş yavaş azalır. Hareket kısıtlılığı mekanik bir nedenle meydana gelir: İki kemiğin birleştiği eklem yüzeyi düzgün, pürüz­süz ve kaygan olacağına pütürlü, çentik­li ve bozulmuştur. Kasların kasılması ve kapsülün kalınlaşması her iki eklem başlığım sıkıştırarak eklem hareketlerini sınırlar. Artroza bağlı bu bozukluklar kroniktir. Bazen göreli iyileşme dönem­leri yanında darbe, fiziksel zorlanma, soğuk kas zayıflaması ve şişmanlama gibi etkenlerle yakınmaların arttığı dö­nemler de görülür. Artroz oldukça yavaş gelişir ve gittikçe kötüleşerek ilerler.
Hekime başvurmayı gerektiren ilk eklem yakınmaları artrozun başlama­sından yıllar sonra ortaya çıkar.

TEDAVİ
Bu bölümde artroz tedavisinin genel il­keleri incelenecek, hastalığın sık olarak yerleştiği eklemlere değinilirken tedavi­nin ayrıntıları da açıklanacaktır. Artro­zun temelinde yatan kemik ve kıkırdak yıkımını onaracak hiçbir ilaç ya da fi­ziksel önlem yoktur. Tedavilerle Artroz gelişimi ancak çeşitli tıbbi ve fiziksel
Javi yöntemleriyle yavaşlatılabilir ya da bazı durumlarda yıkıma neden olan lezyona bağlı yalanmalar uzun bir süre hafifletilebilir. Bu bilgi ışığında artroz tedavisinin üç biçimde uygulanabilece­ğini belirtelim: Koruyucu, tıbbi (genel ya da yerel) ve cerrahi tedavi.

Artrozun önlenmesi, yaşlanmanın yol açtığı kaçınılmaz eklem yıkımını geciktirmeyi sağlayan tüm kişisel ön­lemleri kapsar. Aşırı kilo almaktan ka­çınmak, düzenli spor yapmak (yürü­mek, bisiklete binmek, yüzmek vb), kanda ürik asit, şeker ve kolesterol de­ğerlerini ölçtürerek artrozu hazırlayıcı hastalıkların erken tanı ve tedavisini sağlamak, dengeli beslenerek et çeşitle­ri, tatlılar, alkol vb yiyecek ve içecek­lerde aşırıya kaçmamak gerekir.

Eklem ve iskelet yapısının doğumsal, nedeni bilinmeyen (idiyopatik) ya da tam teda­vi edilmemiş darbeye bağlı bozuklukla­rını önlemek için erken cerrahi ve orto­pedik tedaviler uygulanır.
Artrozun tıbbi tedavisi sistemik ya da yerel olabilir. Sistemik tedavide art­rozu ağırlaştıran hormonal bozukluklar, şeker hastalığı ve şişmanlık gibi hasta­lıklar tedavi edilir. Yerel tedavide ise, ağrının başlıca sorumlusu olan yumu­şak eklem dokularının örselenmesi azal­tılmaya çalışılır. Ayrıca iskelet sistemi­nin kan ve kalsiyum gereksinimleri ye­terli düzeyde karşılanır, hastalıklı ekle­min hareket yeteneği elden geldiğince korunmaya çalışılır.

Cerrahi tedavi, art­roz yakınmalarına yol açan bozuklukla­rı önemli ölçüde düzelterek en başarılı ve uzun erimli sonuçların alınmasını sağlar. Hasta ekleme ve hastanın yaşma göre değişen bir dizi cerrahi yöntem uy­gulanabilir. Cerrahi yöntemlerin başlı-calan eklemi oluşturan kemikler arasın­daki bağlantıyı yeniden düzenleyen os-teotomi (ameliyatla kemiğin bir parçası­nın çıkarılması ya da kemik eklenmesi), yıkıma uğramış eklem başlıklarının bir bölümünün ya da bütününün protez (ya­pay kemik uçları) ile değiştirilmesidir. yun omurlarında sık görülür.

İki tür omurga artrozu vardır: Disk artrozu ve interapofizer artroz. Disk artrozunda omurlar arasındaki disk (yastık) esnek­liğini yitirerek kemikler arasında ezilir. İnterapofizer artrozda ise hastalık omurların arka kısımlarını birleştiren küçük eklemlere yerleşmiştir ve omur­ga hareketleri sınırlanır.

Bilindiği gibi omurlar arasında kıkırdak yapısında diskler bulunur. Bu diskler esnek ve kaygan olmalarıyla kemikler arasındaki sürtünmeyi en aza indirerek omurga ha­reketlerini gerçekleştirirler. Disk, artro­zun yıkıma uğrattığı ilk, hatta tek ek­lem yapısıdır. Omurga artrozunun öteki özellikleri hep bu başlangıç lezyonunun sonuçlandır. Disk yumuşar, bütünlüğü­nü yitirir, ufalanmaya başlar, incelir ve sonunda omurlar arasında ezilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp