Arı Zehiri



Arı Zehiri

Arı Zehiri İşçi Arılarda Zehir Bezlerinde Üretilip Torbasında Depolanır. Hücreden Yeni Çıkmış Arıların Zehir Üretme Yetenekleri Çok Az Olup 12 Günlük Olduklarında En Yüksek Üretim Kapasitesine Ulaşılır ve 20 Günlük Olduklarında Zehir Üretme Yeteneklerini Kaybederler.


Arı Zehiri

Arı zehiri nedir ?

"Hymenoptera" türlerinde sadece dişi bireyler (kraliçe ve işçiler) iğneleme özelliği gösterirken; erkek bireylerin savunma organı olan iğneleri bulunmaz. Zehir salgılama bireysel veya sosyal böceklerde olduğu gibi savunma amaçlı (Koloni savunma içgüdüsü), bazı türlerde avını öldürmek, kımıldamaz hale bırakmak, avını saklamak ve yavrusunu beslemek için de kullanılır. Arılar ise barındıkları kovanı korumak her hangi bir yağmalamaya karşı saldırıya geçmek, kraliçe arılar ise bir kolonide iki tane ya da daha fazla kraliçe arı varsa aralarında rekabet savaşında ve en kuvvetli olanın zehiri ile ötekilerinin yok edebilmesini sağlar.

Arıların iğnesi, abdomenin (karın) sonunda yer alır. İğne, diğer dişi böceklerde ovipozitörün (yumurtlama organı) yapısal değişikliğe uğramasıyla savunma organı olan kompleks bir yapıya dönüşmüş. İğne, iki kısımdan üç parçadan oluşmaktadır. Bu kısımlar, bir üst parça olan (Stylet) ve iki alt parçanın (Lanset) uca doğru incelmesi, vücuda doğru kalınlaşarak bir zehir torbasına bağlanmasıyla oluşur. Zehir bu iğne parcalarıyla ilişkili olan alkali ve asit salgı bezlerinden salgılanır ve zehir kesesinde depolanır. Zehir üretimi ergin işçi arıların yaşamının ilk iki haftasında artar ve bal arısının kovan savunması ve tarlacılık görevlerinde başladığı zaman en üst noktaya erişir.

Arı iğnelediğinde zehir kesesinde bulunan 0,15-0,3 mg zehirin tamamını normal olarak boşaltmaz. Bir canlıyı soktuğunda iğnesini, iğnesiyle birlikte zehir kesesin kaslarını ve sinir merkezini kaybeder. Vücudunun önemli bir bölümünün kaybına neden olur. Arılar tarafından aynı anda 600 kez sokulan ve iğneleri hemen çıkartılmayan bir insan için her bir arının bütün zehiri boşaltığı (0,3 mg) varsayıldığında bu iğneler bir kişi için öldürücü olabilmektedir; 10 kg ağırlığında bir çocuk içinse kesin öldürücü olmakta.

Arı Zehirinin Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

Bal arısı açık renkte, kokusuz, su gibi bir sıvı madde olup, keskin ve acı bir tadı bulunur. Içinde bulunan alarm feromonları nedeniyle aromatik özelliktaşır. Berrak, asitik yapıda olan arı zehiri, oda sıcaklığında ağırlığının % 30-40'nı kurup kaybederek acık sarı renge dönüşür.zehir toplanması sırasında buharlaşma yoluyla kolayca kaybolan bileşiklerde yapısında yer alır.zehir kesesinin çeperleri gözlere bulaştığında yanmalara ve yangılara yol açar. Apis türlerinden elde edilen zehirlerin benzer yapıda olmasına karşın, çeşitli ırklardan elde edilien zehirlerde olduğu gibi her bir tür içinde zehirin yapısında ufak tefek farklılıklar bulunur. Apis cerana (Hindistan bal arısı) zehirinin Apis melifera (Bal arısı) zehirinden iki kat daha güçlü düzeyde olduğu biliniyor.

Arı zehiri biyokimyasal ve farmakolojik aktif maddeler içeren oldukça karmaşık bir yapı gösterir. Arı zehrinde alerjik reaksiyonlara neden olan proteinler ve enzimler bulunur. Zehirin % 88'i su'dan oluşmakta, glukoz, fruktoz ve fosfolipid yapılar; çeşitli enzim, peptidler ve aminleri içeren en az 18 farmakolojik aktif bileşenin tanımı yapılmış durumda. Histamin; zehire hassas olan kişilerde baş ağrısı, şişme, kaşıntı, kusma ve görme bozukluğuyla, kan damarlarını genişleterek ölüme neden olabilecek etkiye sahip bir maddedir.

*Arı zehiri, bileşenleri dolayısıyla farmokolojik olarak aktif bir etkiye sahiptir. Arı zehirinin, bazı romatizmal hastalıklarda ve MS hastalığı diye bilinen Multiple Sclerosis (11,June-1997 Web posted at: 10:19 p.m. EDT (0219 GMT) CNN.com live program) hastalığında ya doğrudan ya da bazı ilaçların etken maddesi olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar son yıllarda yurt dışında artmıştır. Multiple Sclerosis "Kismi veya tamamen felce neden olan" sinir sisteminin hasar görmesi durumudur. Arı zehirinin yararları yapılan bilimsel çalışmalar arttıkça daha iyi anlaşılacak ve o, insanlar için (Dolayısıyla arıcılar için) çok daha değerli bir arı ürünü haline gelecektir.

Arı Zehirinin Toplanması

Zehir toplamada en basit yöntem, zehir bezinin cerrahi yolla çıkarılması ya da arının zehiri boşaltana kadar sıkılması temeline dayanır. 1960 yılında uygulamaya koyulan ve standart yöntem olarak bilinen elektroşok yöntemi günümüze kadar sürekli gelişerek kullanılıyor. Hızlı buharlaşan bileşenlerin yok olmasını önlemek için, su altında zehir toplama, en kuvvetli zehri toplamanın bir yolu. Cerrahi olarak zehir kesesinden toplanan zehir, elektroşok yöntemle elde edilen zehirden farklı protein içeriğine sahip oluyor. Koloniye elektroşok uygulaması ile arıların derhal arılıkta bulunan diğer arı ve kolonilere alarm vererek cevredeki insanlara saldırmalarına neden olmaları, bu yöntemin en sakıncalı yönüdür.

Elektroşok yönteminin en etkin toplama peryodunu üç gün aralıklarla 15 dk. uygulanması olduğu ve 2-3 hafta sonra aynı işleme başlanabileceği uzmanlarca belirtiliyor. Arjantinli arıcılar, arıları daha az dağıtan ve toplama etkinliğini büyük ölçüde artıran yeni bir elektroşok yöntemi geliştirmişlerdir. Arılardan 1 g zehir elde edebilmek için 2 saat süreyle 20 koloniden zehir toplandığı bildiriliyor.Arı zehiri toplanması sırasında arılar yüksek derecede rahatsız edileceğinden çevredeki canlılar yönünden güvenlik tedbirleri alınmalıdır.

Arı zehİrinİn saklanması

Kuru arı zehiri başta olmak üzere elde edilen tüm zehir preparatları soğutucularda veya dondurulmuş olarak koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.

Pazarlanma Şekilleri

Arı zehiri; saf arı zehiri, enjekte edilebilir saf sıvı zehir, kuru kristal, tablet ve krem şeklinde pazara sunulmaktadır. Genellikle arı zehri, kuru kristal şeklinde pazarlanır. Bu şekilde hazırlanan zehir daha dengeli ve saf olmakta , dolayısıyla bozulma olasılığı azalmaktadır. Dünya piyasasında 1990 yılında bir gram arı zehirinin fiyatı 100-200 $ arasında değişim göstermiş durumdadır.Apiterapide arı zehirine karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde ve romatizmal hastalıkların tedavisinde destekleyici olarak kullanılmaktadır.Arı zehiri Amerika'da tablet olarak satılmakta ve ilgi görmektedir.

Arı zehiri ve apiterapi

Arı zehirinin birçok rahatsızlığa iyi gelmesi nedeniyle üretimi ve tıpta kullanımı her geçen gün artmaktadır. Farmokolojik olarak arı zehiri kan dolaşımını artırıcı, bakteri öldürücü, radyasyona karşı koruyucu, tansiyon düşürücü etkileri ve bağışıklık sistemini aktive edici etkilere sahiptir.Arı zehiri ile herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka arı zehiri alerji testi yaptırılmalıdır. Arı zehiri tedavisi, tüberküloz, bel soğukluğu, endokardit rahatsızlıklarında ve hamilelikte kullanılmamalıdır.İnsanların tedavisinde arı zehirinin toplanarak kullanımı yerine, ergin işçi arıların doğrudan hastayı iğnelemesi yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde; arılar kovan önünden, kuluçkalık veya ballık bölümünden açılan küçük bir delikten kavanozla toplanabilirler. Toplanan 10-100 adet işçi arı, yaklaşık iki hafta şeker şurubuyla beslenir ve hasta üzerinde günlük sokma işleminde kullanılır.Arı zehirinin eczacı veya fizik tedavi uzmanı gözetiminde, arı iğnesi hazırlanarak, enfeksiyonlu bölgeye enjekte edilebileceği gibi kremlerin, merhemlerin yapısında kullanılması da mümkündür.Tedavi süresince kesinlikle alkol alınmaması gerekmektedir. Bunun yanında süt, beyaz ekmek, dondurma, pirinç, şeker vb. beyaz yiyecekler tüketilmemelidir. Bunlara ek olarak 1000-5000 mg. C Vit., 100-300 mg., B Vit. kompleksi ve 400 IU. E Vit. alınması tavsiye edilir. Arı zehiri tedavisine en az 6 ay devam edilmesi önerilmektedir.

Arı zehirinin ilaç olarak kullanımı çok eskiye dayanmaktadır. M.Ö. 2000 yıllarına ait bir papirüste arı zehrinin tedavi maksatlı kullanımının delillerine rastlanmıştır. Dr.Foster tarafından Almanya'da geliştirilen ve 1935 yılında piyasaya sürülen arı zehri etken maddeli ürün olan Forapin günümüzde de hala kullanılmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak 1983 yılında Amerika'da Arı Ürünleriyle Tedavi Derneği kurulmuştur ve günümüzde de çalışmalarına devam etmektedir.Bugün için arı zehiri tedavisi Çin, Japonya, Güney Kore, Rusya, Bulgaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Romanya, Avusturya, Almanya, İsviçre ve Fransa'da kullanılmaktadır. Günümüzde 9 Avrupa ülkesinde arı zehiri içeren 22 farklı ürün kullanılmaktadır.

Dünyada bir çok araştırmacı arı zehiri ile, özellikle köpek, kedi, at gibi hayvanlar üzerinde deneyler yapmışlar ve başarılı sonuçlar elde etmişlerdir. Özellikle arthritis(eklem iltihabı) ve romatizma, M.S., kronik ağrılar, depresyon, tümörler, böbrek problemleri, kas spazmları, göz hastalıkları, meme hastalıkları, bademcik, vajinitis, ürtiker ve prostat rahatsızlıklarında başarıyla kullanıldığı belirlenmiştir. Multiple sklerosis hastalığı bugün dünyada tıp otoritelerince tedavi edilemez hastalıklar arasında gösterilmektedir. Arı zehiri ile 1500 MS hastası üzerinde yapılan ve 6 ay süren bir çalışmada tedaviye alınan 4 değişik grupta % 30-86 arasında bir başarı elde edilmiştir. Bu sonuç MS için gelecekte umut vericidir.

Arı zehirinin etkili olduğu kabul edilen MS, arthritis (eklem iltihabı) ve romatizma rahatsızlıklarından başka epilepsi( sara ), migren, Sinüzit, bazı kanser türleri, damar tıkanıklıkları, astım ve AİDS'te kullanılmakta ve başarılı sonuçlar alınabilmektedir.

Çağın vebası olarak nitelendirilen AİDS üzerinde yapılan çalışmada arı zehirinin HİV virüsünün bağışıklık sistemini çöktürücü etkisini kişinin bağışıklık sistemini güçlendirerek önce yavaşlattığı sonra da gelişimini durdurduğu ortaya konulmuştur (Tolon,B. 2002). Kanser vakalarında ise arı zehirinin merhem, tablet veya iğne yoluyla vücuda uygulanmasıyla umut verici gelişmeler kaydedildiği belirtilmektedir.Arı zehrinin etkin mekanizmalarından biride yapısındaki pek çok aktif aminoasit, mikro elementler ve protein yapıdaki melittin sayesinde bağışıklık sisteminin düzenlemesi ve beyin sinir iletimini uyarması, böylece sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlamasıdır.

Sonuç olarak antibiyotiklerin etkisini yitirdiği günümüzde arı ürünleri, insanları çeşitli hastalıklara karşı koruyan en iyi doğal savunma yöntemi olarak kabul edilebilir.Arı ürünlerinin tek kullanımının yanında tümünün belirli oranlarda karıştırılarak kullanımının daha yararlı olduğu ve her hangi bir sağlık probleminin çözülmesinde bir ilaç olarak tıbbi tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabileceği bildirilmektedir. Bu yönüyle arı ürünleri tıbbın alternatifi değil destekçisi olarak görülmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp