Androjenler

Androjenler :

Çoğu kişi, hormonların bir bölümünün kadınlara, bir bölümünün de erkeklere özgü olduğunu düşünür, Bu mantığa göre östrojen kadınlar için, testosteron gibi diğer hormonlar da erkekler içindir. Aslında östrojen ve testosteron hem erkeklerde, hem de kadınlarda bulunur. Böbreküstü bezleri iki hormonu da salgılar, kadınların yumurtalıklarında da östrojenin yanısıra testosteron da üretilir. Farkı yaratan elbette iki cinste hormonların miktarlarıdır.

Androjenler, kadınların günlük yaşamında oynadıkları rol nedeniyle hormon takviye terapisinde önemli bir konudur. Normalde östrojen kullanmayı düşündüğümüz, vajinal kuruluk ve sıcak basmaları gibi çoğu menopoz semptomunda testosteron etkilidir. Vajinal kuruluğun ortadan kalkmasıyla kadınların cinsellikten aldıkları zevk artar. Az önce söz ettiğim DHEA hormonunun işlevini açıklamamıştım. DHEA ya da dehidroepiandrosteron androjenlerin öncüsüdür. Genellikle yirmi beş, otuz yaş civarında doruğa çıkar, sonra da hızla düşer. Elli yaşlarında bir kişide artık çok az miktarda bulunur.

DHEA'nın iki işlevi yüzünden hormon takviye terapisine eklenmesi düşünülmektedir. Bir bölümü ayrışıp östrojen ve testosterona çevrilir. Geri kalan bölümü de antioksidan görevi yaparak kanser ve kalp hastalığını önler, hatta yağ bağlanmasını önlemeye yardımcı olduğu da sanılmaktadır. Bu son işlevi görmesinin nedeni, kas dokusu oluşumuna yardım etmesidir. Kemik büyümesini de harekete geçirir ve kemik erimesi tedavisinde etkilidir. Seksen yaşınızda, bedeninizde yirmi beş yaşınızda sahip olduğunuz DHEA'nın ancak yüzde 10'unun bulunması, yaşlanmayla gerçekleşen kemik kırılganlığı sorunlarının büyük bölümünün doğrudan DHEA eksikliğiyle bağlantılı olduğuna işaret eder.

Gördüğüm DHEA üzerine araştırmaların çoğu erkeklerle ilgiliydi. DHEA'nın etkilerinin arasında, kalp krizi riskinde önemli düşüşler, kilo kaybı olmaksızın yağ kaybı (belki sağlığınızı kilonuzla ölçüyorsanız size uygun gelmeyebilir ama sağlığınız için önemlidir) ve Alzheimer hastalığı, multipl skleroz ve stresle bağlantılı hastalıkların azalması bulunur. Ayrıca DHEA'nın bağışıklık sistemini ve belleği güçlendirdiği ve ömrü uzattığı da sanılmaktadır.

Bu hormon, hem reçeteli, hem reçetesiz satılan şekillerde bulunur. Disgenin, yabani yerelmasından yapılan düşük etkili bir DHEA'dır. İşlem görmemiş yabani yerelması ekstreleri de bedende DHEA'ya çevrilir. Ne kadar çok alırsanız o kadar iyi olacağını düşünüyor olabilirsiniz ama son bulgulara göre dikkatli davranmak daha mantıklıdır. Bazı hekimler, yüksek dozda DHEA'nın bedenin hormonu sentezlemesini önlediğini düşünüyor. Yani beden, fazla yük binince kapılarını kapatıyor ve fazla madde alımı, bedenin doğal üretimini azalttığı için aslında aldığınız miktarı düşürüyor. Ayrıca hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar yüksek dozda DHEA'nın karaciğerde hasara yol açtığını gösteriyor. DHEA takviye terapisi, menopoz öncesi semptomları için, yani 30-40 yaş arası için düşünülmeli ve karaciğer hasarını önlemek için mutlaka C ve E vitaminleri ve selenyum gibi antioksidanlarla beraber uygulanmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp