Amipli Dizanteri Belirtileri

Amipli Dizanteri Belirtileri : Entamoeba histolytica'nın yol açtığı de­ ğişikliklerin çeşitliliği nedeniyle amipli dizanteri çok değişik belirtilerle ortaya çıkabilir. Hastaların büyük bölümünde açık belirtiler yoktur. Ama dikkatli bir hasta uzun süredir belirsiz sindirim ya­ kınmaları ve arada bir gelen hafif ishali olduğunu söyleyecektir.

• Amipli dizanteri. Kuluçka dönemini belirlemek zordur, çünkü enfeksiyon uzun süre sesiz kalabilir. Ortalama 2-4 hafta olan kuluçka dönemi, aylarca da sürebilir. Amipli dizanterinin akut ve kronik biçimleri vardır. Akut biçiminde hasta­ lık genellikle sessiz başlar. Bağırsaklar­ da hafif bir rahatsızlık duygusu vardır. Bağırsak hareketleri düzensizdir. Günde 1-2 kez sulu dışkılama görülür. Ama hastalık şiddetli sümüksü ishalle de baş­ layabilir ve dışkılama 24 saatte 20-30 keze varabilir. Dışkı çok sulu ve kanlı­ dır. Dışkılama öncesinde ya da sonrasın­ da şiddetli karın ağrısı duyulur. Ağn da­ ha çok inen kalınbağırsak bölgesindedir. Ateş normal ya da çoğu zaman hafif yüksektir; çok yüksek ateş enderdir. Hastanın genel durumunun açıkça kötüleştiği görülür. Dil kuru, üzeri be­ yaz ve yapışkandır. Elle yapılan karın muayenesi hastaya ağrı verir. Karaciğer genellikle büyük ve ağrılıdır. Bu belirtiler 1-2 hafta sonra gerile­ meye başlar. Bazen de belirtiler tümüy­ le kaybolur ve hasta iyileşir. Ama olgu­ ların çoğunda iyileşme dönemlerini hastalığın yeniden alevlendiği dönemle­ rin izlemesiyle hastalık kronikleşir. Akut evrenin değişmez belirtisi olan ishal, kronik evrede, en azından geliş­ miş Batı ülkelerinde görülmeyebilir. Tropikal bölgelerde hastalığın kronik biçimi genellikle akut biçimine benzer. Yalnız sümüksü kanlı ishalin sürmesi ve bağırsak duvarındaki yaraların kro­ nikleşme eğilimi açısından akut tablo­ dan farklıdır. Gelişmiş Batı ülkelerinde kronik amipli dizanterinin özelliği birbirini iz­ leyen kabızlık ve ishal dönemleridir. Günde 3-4 keze çıkabilen ishal yarı su­ lu ya da cıvık, kötü kokulu, açık san ­ dan koyu kahverengiye kadar değişen renklerde, sümüksü ve kanlıdır. Hasta iştahsız ve güçsüzdür. Kamın alt bölü­ mü ağnlıdır; hastanın kamını kasması nedeniyle bu bölgenin elle muayenesi zordur. Bazı hastalarda genel durum gittikçe kötüleşir ama olguların çoğun­ da hastalığın gerileme ve alevlenme dö­ nemleri birbirini izler. Günümüzde amipli dizanterinin, es­ kiden beri alışılmış olanların dışında da bazı biçimleri görülmektedir. Bunların başlıcaları şunlardır:

• Belirtisiz amipli dizanteri:Hastalıktan çok taşıyıcılığı düşündüren hafif belirti­ ler (belirsiz sindirim yakınmaları, hafif ishal) görülür.

• Amipli düzbağırsak ve sigmoit kolon iltihabı: Kalınbağırsağın son bölümü­ nün iltihabıdır.

• H a fif ateşli amipli dizanteri: Hafif ateş hastalığın bu biçiminin tek belirtisi­ dir. Öbür biçimlerde görülen bağırsak spazmları, sindirim borusunun ilk bölü­ münde salgılama bozuklukları, karaci­ ğer işlev bozukluktan, B grubu vitamin metabolizması bozukluklan gibi belirti­ ler bu olgularda görülmez.

• Yalancı verem sendromu: Hafif ateş, kilo kaybı, göğüs ve sırt ağnları yapar.

• Yalancı apandisit sendromu.

• Yalancı safrakesesi iltihabı sendromu.

• Ülser sendromu:Ağn ve asit artışıyla onikiparmakbağırsağı ülserini taklit eden belirtiler verir.

• Yalancı anjina pektoris sendromu: Göğüste gezici ağnlardan anjina pekto- risi andıran şiddetli ağn krizlerine kadar değişebilen belirtiler verir.

• Kansızlık sendromları: Kansızlık çok belirgin duruma gelerek hastalığın öbür belirtilerini örtebilir.

• Yalancı tümör sendromu: Özellikle Afrika'da sık görülür. Kalınbağırsak tü­ mörlerini andıran belirtiler verir. Yapı­ lan biyopside kütlenin amebom (amip düğümcüğü) olduğu anlaşılır. Amebom başta körbağırsak olmak üzere kalınba­ ğırsağın her yerinde yerleşebilir. Yukarıda sayılanlardan ayrı bir grup sendrom da amip sonrası sendromlar olarak nitelenir. Bağırsaklarda yapışıklıkların oluşması, karaciğer iş­ levlerinin bozulması, spazmlı kolit, pankreas ve bağırsaklarda işlev bozuk­ lukları gibi bu sendromlar asalağın yaptığı lezyonların sonucudur. Bunlar çok sık görülmez ve amibe yönelik te­ daviyle iyileşmez. Son olarak sözünü edeceğimiz çok asalaklı sendrom ise amipli dizanteriye başka asalak (gardia, kancalıkurt, tenya, askaris vb) enfeksiyonlarının da eklen­ mesiyle ortaya çıkar.

• Bağırsak dışı amip enfeksiyonu Karaciğerde: Amipli dizanterinin akut ya da kronik evresinde, hatta bazen gö­ rece hafif bir amipli bağırsak enfeksiyo­ nunun ardından ortaya çıkabilir. Enfek­ siyonun herhangi bir evresinde amipler karaciğere ulaşabilir. Olguların çoğunda karaciğer amipleri yıkıma uğratır, ama yüzde 5 olasılıkla amipli dizanteriye ka­ raciğer apsesi ya da hepatit de eklenir. Apse hemen her zaman karaciğerin sağ lobundadır. Bazen bağırsak belirtileri olmadan da amip karaciğere yerleşebi­ lir. Karaciğerde amip enfeksiyonu olgu­ larının yalnızca yüzde 25'inde ishal gö­ rülür. Hastaların yaklaşık yarısında da­ ha önce (aylar ya da yıllar önce) amipli dizanteri ve bağırsak hastalığı geçirdiği­ ni düşündürecek ipuçlarına rastlanır. Hastaların gene yaklaşık yarısının dışkı­ sında amip bulunur. Ama amiplere bağ­ lı karaciğer hastalıklarının bağırsak ya­ kınmalarına yol açmadan da gelişebile­ ceğini unutmamak gerekir. Amipli karaciğer hastalığının ilk ev­ resi olan kanlanma dönemi (konjestif hepatit)kamın sağ üst bölümünden om­ za yayılan ve öksürme, derin nefes alma ve dokunmayla şiddetlenen ağrıyla orta­ ya çıkar.

Hastalık bu aşamada ya teda­ viyle iyileşir, ya da karaciğer erimesiyle sonuçlanır. Erime dönemi (erimeli he­ patit)amipli karaciğer hastalığının ikin­ ci evresidir; hızla gelişebildiği gibi uzun bir süreç sonunda yavaş yavaş da ortaya çıkabilir. Ağrılar çok şiddetli, ka­ raciğer iyice büyümüş, yumuşamış ve ağrılı, ateş yüksek ve inişli çıkışlı, has­ tanın genel durumu çok kötüleşmiş, de­ risi solgunlaşmış, bazen de hafif sanlık belirmiştir. Apse yüzeye yakınsa vücu­ dun dışında bir şişlik biçiminde görüle­ bilir. Burada deri ödemlidir ve bastınl- dığında dalgalanır gibi olur. Apse komşuluk yoluyla akciğer za­ rına ya da kann zanna değebilir. Kara­ ciğerin sağ lobu üzerindeki kaburga ara­ lıklarında ağn bulunması apse geliştiği­ nin çok tipik bir göstergesidir. Sanlık çok az görülür. Zamanında tedavi edilmeyen amip apsesi karın zan ya da göğüs boşluğu­ na, daha seyrek olarak da vücut dışına açılabilir. Özellikle ılıman iklimlerde görülen bazı olgularda amipli hepatitin ikinci evresi de akutla kronik arası ya da kesin olarak kronik gidişlidir. Karaciğer dışında: Amip enfeksiyonu­ nun karaciğer dışında yerleşebileceği en önemli organ akciğer ya da akciğer zarıdır. Akciğerde amip enfeksiyonu genellikle karaciğerdeki apsenin lenf dolaşımıyla ya da akciğer zarına açıla­ rak akciğere ulaşması sonucunda geli­ şir.

Amipli karaciğer hastalığı olguları­ nın yüzde 15'i akciğere yayılır. Amip seyrek olarak da akciğere kan yoluyla ulaşır; bu olguların öncesinde karaci­ ğerle ilgili belirtilere rastlanmaz. Akci­ ğer amip apsesi daha çok sağ akciğerde ve sağ akciğer zarı boşluğunda oluşur. Başlıca belirtileri ateş, göğüs ağrısı, öksürük, kanlı balgam ya da kusma bi­ çiminde çıkarılan irinli kahverengi bal­ gamdır. Balgam canlı organizma içer­ mez. Amip akciğerden daha seyrek ola­ rak beyin, dalak, böbrek gibi organlara da yayılır. Karaciğer apsesinin doğru­ dan kalp zarına açılmasıyla amipli peri- kardit, kann zanna açılmasıyla da peri­ tonit gelişir. Apsenin deriyle fistülleşti- ği (deriye açıldığı) durumlarda çok şid­ detli ağrı görülür.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp