Alkolün Sağlık Ve Beslenmeye Etkisi
Alkolün Sağlık Ve Beslenmeye Etkisi : Sosyal yaşamın kişiler üzerindeki etkisi, yaşama koşullarının güçlüğü, kişilerin özel ve duygusal sorunları, ileri teknik gelişimin getirdiği sorunlar, geleceğe değgin güven duygusunun azalması, kişileri bunalıma itmektedir. Bu bunalımların giderilmesi için, keyif verici maddelere baş vurma eğilimi de artmaktadır. Günümüzde toplumda en çok kullanılan keyif verici maddelerden biri alkoldür. Alkolü ilk kez kimin ve hangi yiyecekten elde edildiği bilinmemektedir. Gerçek olan şudur ki; alkol, binlerce yıldan bu yana insanların sosyal yaşantısında önemli yer almaktadr.
Alkolün sağlığa zararlı ve alkolizmin de önemli bir hastalık olduğu konusunda, çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Alkolizm bugün dünyanın her yerinde bir halk sağlığı sorunudur.Alkol çok çeşitli olmasına karşın, burada adı geçen ve piyasada serbest olarak satılan içkilerde bulunan, etil alkoldür. Etil alkol, ya da etanol, berrak, renksiz, hoş kokulu bir sıvıdır. Etil alkol bitkilerde bulunan şekerden, mayanın etkisi ile elde edilir. Şekerin bu biçimde alkole dönüşmesi olayına fermantasyon denir. Meyva ve tahıllardaki şeker, alkol üretimi için doğal birer kaynaktır. Böylelikle bira ve şarap elde edilir. Öteki içkiler, bunların özel bir işlemden geçirilmesi ile elde edilir ya da alkol, su ve bazı tad vericilerle, yapay olarak hazırlanır.
Fermente edilmiş patates ezmesi, değişik tip içki yapmak için kullanılırsa da, en çok alkol yapımında üzüm, çavdar, buğday, mısır ve arpadan yararlanılır.Alkol tıpta sedatif, (teskin edici-dinlendirici), narkotik (bayıltıcı), hip- notik (uyutucu), enaljezik (ağrı azaltıcı) ve anestetik (ağrı duygusunu yok edici) olarak kullanılır. Lokal (yerel), olarak uygulanırsa serinleticidir. Beden ısısını hızla buharlaştırdığından, ateşli hastalıklarda yüzey serinleticisi olarak kullanılır.
Bu amaçla yayılmış pamuk, alkol ve su karışımı ile ıslatılır, bedene (göğüs, karın, kasık, boyun, koltuk altına) kompres yapılır. % 77'lik alkol antiseptik (mikrop öldürücü) etki gösterir.Alkol kana, herhangi bir değişikliğe uğramadan karışır ve hemen okside olur. Mide ve barsaklardan emilerek kana karışır. Alkol, mideden emilebilen birkaç maddeden biridir.
Alınan alkolün % 30'u mideden, geri kalanı barsaktan emilir.Alkolün mideden emilimi, midede yiyecek bulunup bulunmaması, alkolün konsantrasyonu, alkollü içkinin tipi ve midenin boşalma süresi ileilgilidir. Midede yiyecek varsa, alkolün emilimi ve barsağa geçişi yavaşlar. Genellikle viski, cin, votka gibi içkiler çabuk, şarap yavaş, bira ise içinde bir kısım besin maddesi de bulunduğundan çok daha yavaş emilirler.Midede karbondioksit varsa emilim artar. Örneğin, şampanyada karbondioksit vardır, bu yüzden öteki şaraplardan daha hızlı emilir.
Alkolün oksidasyonu % 90-98 oranında karaciğerde olur. Alkol uçucu olduğundan, bir bölümü solunumla, bir bölümü de idrarla dışarı atılır. Dışkıda alkol bulunmaz. 1 gr. alkolün pratik olarak 7 kalori sağladığı kabul edilmektedir. Fazla alkol alınması ile, okside olan alkol ölçüsünde artış olmamaktadır. Yakılabilecekten fazla alkol alınınca, alkolün kandaki yoğunluğu (konsantrasyonu) artmaktadır. Bir dokunun alkol yoğunluğundaki artışı, dokunun kapsadığı suya bağlıdır. Kan sıvı bir doku olduğundan, çok fazla alkol tutabilir. Alkolün kandaki konsantrasyonu 100 cc.’de 100 mg’a yaklaştığında, intoksikasyon belirtileri görülür. İnsan organizması enerji ihtiyacının sadece % 10 kadarını alkoldan sağlar. Fazla alkol alındığında, solunum ve idrarla atılan ölçü % 10'dan fazla art- mamaktadır.
Kandaki alkol yoğunluğu yüksek olarak uzun süre devam etmekte ve kanın alkolden temizlenmesi için birkaç gün gerekmektedir. Çünkü, kanın alkol yoğunluğundaki azalma, saatte % 15-20 mg.'dır. Kahvedeki kafein ve amfetamm gibi ilâçlar, alkolün toksik (zehirli) etkisini bir dereceye kadar önler ve kişiyi uyanık tutarlar, fakat oksidasyonu hızlandırmazlar.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
