Alkolizm Tipleri

Alkolizm Tipleri

Semptom: Kapasitesinin üstünde içmek, unutmak için içmek.
 
Reiki Tedavisi: Tüm beden ve baş pozisyonları, böbrekler, adrenal. Özgür olması için zihinsel mesaj, meditasyon.
 
Beslenme İhtiyacı: Oruç, ilavelerle...
 
Gıdalar: Sanmsak, acidophilis ve yan gıdalar.Şekerin her türünden uzaklaşın, mayasız diyet esastır. Karaciğeri temizlemek için kırmızı yonca.
 
Vitaminler: B kompleks, aminoasit ile vitamin C, A, D, E günlük 1500 mg kadar L-Glutamine, 200-250 mg Niacinamid.
 
Mineraller: Füll spektrum, çinko (60mg) dahil, GTF krom (chromi- um P-colinate)
 
Homeopatik Doku Tuzları: Silicea, Kali Phos., Mag., Phos., Calcium Phos.
 
Tıp: Beslenme ve alkol danışmanı.
 
Çevre Değişikliği: İhtiyaç duyulur. Sosyal arkadaşlar, doğal yerler değerlendirmeye muhtaçtır, ekgzersiz yapması tavsiye edilir.
 
Esoterik Anatomik Sebep Faktör: Alerji.
 
Beden kısımları: Karaciğer, adrenal, pankreas, pineal ve kalp
 
Çakralar: 3., 4. ve 7. çakralar.
 
Zihinsel Neden: Anlamsızlık duygusu, kendini yararsız, yetersiz ve suçlu hissetme, kendini reddetme, başarılı olamama korkusu ve duygusu, kendine acıma. Ruhsal birlikten ziyade ruhun alt tutkuları ile yönetilmek. Zayıf iradeli veya bağımlı kişiliklerin kendi yarattığı illüzyon durumuna kaçma mekanizması.
 
Tavsiye Edilen Onaylama: Ben Rabbin armağanı olan şu anı şükrederek yaşıyorum. Kendi değerimi görmeyi seçiyorum. Kendimi seviyor beğeniyor ve onaylıyorum.
 
Önerilen Zihinsel Mesaj: Sen kendi değerinin farkındasın, kendini seviyor, beğeniyor ve onaylıyorsun.

Gamma Tipi Alkolizm
Çok aşırı miktarda alkolün aralıksız biçimde alındığıepizotların yaşandığı, ama aralarda alkol alınmayan dönemlerin olduğu alkolizm tipidir. Örneğin; kişi günler boyunca sızıncaya kadar alkol alır ve ayılır ayılmaz içmeye devam eder. Sağlık durumu nedeniyle içemez hale gelince birkaç gün hasta yatar. 1-2 hafta alkol almaz, ama sonra her şeye yeniden başlar. Bu kişilerde temel problem alkol aldıkları zaman ortaya çıkan kontrol kaybıdır. Sarhoşluk anında yaptığı şeyleri çoğunlukla hatırlamaz. Yasal ve sosyal problemler ortaya çıkar. Kişi suç işleyebilir, sosyal çevresiyle ilişkilerini zedeleyebilir.

Fransız Tipi Alkolizm
Kişi sürekli olarak fazla ama aşırı olmayan miktarlarda alkol alır, alkol kullanımı bir hayat tarzı haline gelmiştir. Herhangi bir nedenle alkol içmeyi bırakırsa alkol yoksunluğuna girebilir. Uzun vadede sağlık problemleri ortaya çıkar.

Tip A-B ya da 1-2
Bu tip alkolizm çok erken yaşlarda başlayan. Genellikle, bu kişilerin ailelerinde de alkolizm öyküsünün vardır ve alkolizm antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte sık görülür. Çok kötü ve sinsi bir ilerleyişi vardır.

Daha İyi Gidişli Alkolizm Tipi
Bu tip alkolizm daha geç yaşta başlar. Aile öyküsü yoktur. Genellikle alkolizme depresyonun eşlik eder. Hastanın tedavisi daha kolaydır.

Alkolizm Belirtileri

Tolerans

Bütün bağımlılar alkole düşük dozlarda başlarlar. Ancak bu dozu kısa zamanda arttırmak zorunda kalırlar. Çünkü istedikleri etkiye ulaşabilmeleri için dozu devamlı artırmaktan başka çareleri yoktur. Artık kullandıkları ilk doz ile bekledikleri etkiye ulaşamamaktadırlar. Sürekli olarak aynı miktarda kullanılan maddenin kişi üstünde yarattığı etkinin azalmasına tolerans denir. Aynı miktarda kullanılan alkol aynı etkiyi göstermemeye başlar. Beklenen etki ortaya çıkmayınca rahatlama sağlanamaz.

Kimi zaman yeterli alkol alınmayışına bağlı olarak bazı belirtiler görülebilir. Beklenen etkinin azalmasına bağlı olarak, kişi çoğunlukla kullandığı alkolün dozunu artırmak gereksinimi duyar.

Yoksunluk

Sürekli içki içen kişiler bir süre sonra, alkolün kötü etkilerine karşı daha dayanaklı bir hale gelirler, daha fazla içki içme ihtiyacı duyarlar. Bu etkiler başlamadan önce hemen alkol almak isteyebilirler.

Gittikçe artan miktarlarda alkol tüketimi bazı alkoliklerde görünürde sarhoşluk yapmaz. Bu kişiler, hayatlarına, iş ortamında ise günlük çalışmalarına devam ederler; fiziksel durumlarında çok ciddi aksamalar oluşmadıkça dışarıdan alkol etkisinde oldukları fark edilmez. Çoğunlukla, bu kişiler bir başka sebepten hastaneye kaldırılırlar ve böylece alkolün vücutlarında yaptığı tahribat ortaya çıkar.

Alkole psikolojik bağımlılık, içkinin sürekli içilmesiyle oluşur, içki içilmediği zamanlarda kişinin psikolojisi farklılık gösterir. Ayrıca, bazı şartlarda mutlaka içki içen insanlarda da psikolojik rahatsızlık oluşabilir.

Örneğin bazı sosyal etkinliklerde içki içmeyi adet edinmiş kişiler olabilir. Bu tür bağımlılık daha çok alkol alındığında ortaya çıkan psikolojik rahatlamadan kaynaklanmaktadır. Psikolojik olarak alkole bağımlı kişiler içki içmedikleri zaman, endişeli ve panik içinde olurlar.

Fiziksel bağımlılık aşırı derece alkol tüketenlerde oluşur. Vücutları, alkolün varlığına alıştığı için, içmeyi durdurdukları anda fiziksel rahatsızlık duymaya başlarlar. Bunlar arasında hafif olanlar uykuya dalmakta güçlük, rahatlayamama, gerginlik, huzursuzluk sayılabilir.

Daha şiddetli olanlar aşırı terleme, titreme, nabzın 100’ün üstüne çıkması, uykusuzluk, bulantı, kusma, alkolü bıraktıktan sonraki 1-2 gün içinde halüsinasyonlar, epileptik nöbetler, anksiyete, psikomotor ajitasyon şeklinde görülebilir.

Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, Deliryum Tremens denilen ve ölüm riski taşıyan bir durum oluşabilir. Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halüsinasyonlar (gerçekte var olmayan şeylerin görülmesi), bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile kendini gösterir. İlk başlarda hızlı, sonraları dalgalı bir ilerleme gösterir.

Başarısız bırakma girişimleri

Bağımlı olan kişi kullandığı alkolü birçok kez bırakma girişiminde bulunmasına rağmen o maddeyi tam olarak bırakamaz, tekrar kullanmaya başlar. Bırakır, tekrar başlar. Ondan tam olarak uzaklaşamaz. Bu kısır döngü sürüp gider. Bırakma girişimlerinin süresi genelde kısadır.

Kişi kullandığı maddeyi bıraktıktan sonra eğer bir yıldan az süre geçmiş ise, o zaman buna “erken bırakma” dönemi olarak adı verilir. Eğer bırakma dönemi bir yılı geçtiyse, o zaman kişi tam olarak bırakmış sayılır. Çünkü, bıraktıktan sonraki ilk bir yıl içinde, tekrar alkol kullanmaya başlama oranı çok yüksektir.

Zarar görmesine rağmen kullanmaya devam etmek

Kişi, arkadaşlarıyla, ailesiyle ilişkilerinde zararlarını görmesine rağmen madde kullanmayı sürdürür. Toplum giderek onu dışlar, okul ve iş başarısı düşer, hastalıklara yakalanır. Örneğin akşamları alkol alımından dolayı sabahları zamanında işe gidemez ve idari sorunla karşılaşır. Ancak tüm bunlara rağmen, bazı mazeretlere sığınır ve kullanmaya devam eder. Sosyal zararlarının yanında ekonomik zararlara uğramasına, başının yaslarla derde girmesine rağmen madde kullanımını bırakamaz ve devam eder.

Alkole zamanın büyük bölümünü ayırmak

Akşam saat altıda içki sofrasının başına oturup, gece 24’e kadar içen bir kişiyi düşünün. Uyku saatlerini çıkaracak olursak, günün üçte birini alkol içerek geçirdiğini anlarız. İşte zamanının büyük bölümünü harcamak buna denir. Akşamcılar için bu geçerli bir durum. Eğer bağımlılık belirtilerinden başka iki belirti daha varsa, o zaman bu tip akşamcılara bağımlı diyebiliriz.

Tasarlandığından fazla kullanmak, kontrol edememek

Örneğin kişi “bu akşam iki kadeh içeceğim” diye masaya oturur. Ancak o gece yine bir küçük şişe içmiştir. Kişinin madde kullanımı üstündeki kontrolü kalkmıştır. Bir anlamda kullandığı madde kontrolü ele geçirmiştir.

Alkolizm Tedavisi

Alkol bağımlısı olanlar tedavi olabilir mi?

Evet, alkol bağımlısı olan kişiler tedavi olabilir. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerde alkolü bırakma oranı çok yüksektir. Tedavi sadece kişinin alkolü bırakmasını değil, sosyal yaşamına geri dönmesini ve yaşamını sağlıklı biçimde sürdürebilmesini de içerir. Bu ise alkolsüz yaşam tarzının inşa edilmesi ile mümkün olmaktadır. Alkolizm tedavi olabilen bir hastalıktır.

Alkolizm tedavisinde neler uygulanmaktadır?

Alkolde, bağımlılık tedavisi uzun sürelidir. Kişinin tedavide kaldığı süre arttıkça, tedavinin başarılı olma ihtimali artar. Tedavinin süresi kişiden kişiye değişir.

Kişinin 6 ay alkol kullanmamasına tıbbi literatürde “kısmi düzelme” adı verilmektedir. Bu nedenle tedavinin aralıklı da olsa en az 6 ay sürmesinde yarar vardır. Ancak tedavi süreci bir yıl kadar deam etmelidir. Bir yılın sonunda da gerekli durumlarda tedaviye devam edilmesi gerektiği bildirilmektedir. Bağımlılıkta tedavinin ömür boyu sürmesi gerektiğini ileri süren çalışmalarda vardır.

Öncelikle kişi başvurduğu zaman bedeninin alkolden arındırılması gerekir. Buna detoksifikasyon adı verilir. Alkol bırakıldığında ciddi yoksunluk belirtileri ortaya çıkacağı için tıbbi bir tedavinin uygulanmasını gerekli kılar.

Tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir. Kişinin kendisini tanıması, alkolü kullanma davranışını öğrenmesi, alkol kullanma nedenlerini anlaması, tekrar başlamaması için neler yapması gerektiğini öğrenmesi sağlanır. Bu amaçla bireysel ve grup terapileri yararlı olmaktadır. Ailenin ve bağımlı kişinin eğitimi de tedavinin içinde yer almaktadır. Tedavi süresi uzadıkça başarı şansı artar.

Alkol sorunlarının tedavisinde başarıyı artıran faktörler nelerdir?

Bağımlılık tedavisindeki başarı kişiye, çevreye ve yönteme göre değişkenlik gösterir. Tedavide başarıyı artıran faktörlerden en önemlisi kişinin istekli ve kararlı olmasıdır. Bağımlı kendini değiştirmeye çalışırken, ailesi de değişimlere uğramayı kabul etmelidir. Bu noktada ailenin desteği önemlidir.

Uzun süreli tedavide olmak, başarı şansını artırmaktadır. Eğer kişi kendisinin bağımlı olduğunu unutmaz, tedaviye uyum gösterir ve yarıda bırakmazsa başarılı olma şansı yüksektir.

Kişi yardım almadan alkolden kurtulabilir mi?

Alkol bağımlılığı beyinde değişiklikler yaratır. Bu biyolojik değişiklikler, kişinin çevresi, psikolojisi ve sosyal sorunları ile etkileşir. Tedavi ise değişimin gerçekleşmesi ile mümkün olmaktadır. Değişimin hangi alanlarda olması gerektiği, riskli durumların belirlenmesi ve buna karşı önlemlerin geliştirilmesi, yeni davranış modellerinin benimsenmesi ancak belli bazı yardımların alınması ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle kişinin profesyonel destek alması iyileşme şansını artırır.

Alkolün Etki ve Zararları

Alkollü içkiler tesirlerini ihtiva ettikleri etil alkol ile sağlarlar. Bu maddenin az miktarı (kan seviyesi 100-200 mg/cc iken) zahiri olarak (görünüşte) canlılık sağlar zannedilirse de daha çok alınır ve 200-300 mg/cc kan seviyesine ulaşırsa depresyon ve fiziki güçlerin yönlendirilmesinde güçlükler ve azalmalar olur. Kişiye ve bünyeye göre değişmekle beraber miktarın daha da arttırılması ve 500 mg/cc’yi bulmasıyla nefes alma güçleşebilir ve hatta ölüme sebebiyet verebilir. Bunlar alkolün birden alınmasında ortaya çıkan belirtilerdir. Devamlı alanlarda ise vücut işleyişinde kalıcı bozukluklar olur.

Alkoliklerin en az 1/4’i karaciğer yetersizliği, beslenme yetersizliği ve mide rahatsızlıklarıyla karşı karşıyadır. Psikolojik durum bozuklukları ise bunlarda çok daha yaygındır. Alkolizmin erken devresinde hastalar ekseri normal ağırlıktadır veya kilo fazlalığı vardır. İleri devrelerinde gözle farkedilen bir zayıflama görülür. Hastalar iyice zayıfladıklarından sık sık enfeksiyon hastalıklarına yakalanırlar. İştahları yoktur ve iştahlarının olmayışının sebebi; hem alkolün merkezi sinir sistemine hem de bağırsak kanalına yaptıkları zararlı tesirlerdendir. Vitamin B12 ve folik asit eksikliği sebebiyle alkoliklerde kansızlık başgösterir. En hafif vakalarda bile karaciğerde toksik (zehirli) yağ birikimi olur. Bazı hastalarda alkolik hepatit (karaciğer iltihabı) ortaya çıkabilir. Müzminleşmiş alkol alımı, karaciğer sirozuna sebebiyet vermektedir. Bilhassa günde 80 gram alkol alanlar (ve daha fazlasını alanlar) bu tehlikeye maruzdurlar. Günde 160 gr alanlarda ise tehlike son derece fazladır. Östrojen denilen ve kadınlarda erkeklerden daha yüksek yoğunlukta bulunan bir hormonun yıkımı karaciğerde olur. Alkoliklerde karaciğer harabiyeti sebebiyle bu hormonun yıkımı azaldığından kandaki konsantrasyonu yükselir ve erkek alkoliklerde erkeklik hislerinin azalmasına sebebiyet verir.

Midede asit salgılanmasını arttırarak mide ve onikiparmak barsağı ülserlerinin gelişmesine yol açabilir. Akut gastritlere (had mide rahatsızlıklarına) alkol alanlarda sık sık rastlanmaktadır.

Uzun seneler devamlı alkol alanlarda müzmin pankreas iltihapları ortaya çıkar ve sık sık bu hastalığın tekrarlaması sonucu tam bir pankreas yetmezliği gelişir. Tam pankreas yetmezliği ise alınan gıdaların sindirimini ve bağırsaklardan emilimini bozar. Vücutta vitamin yetersizlikleri başgösterir. Şeker hastalığının ortaya çıkışını kolaylaştırır. Ayrıca böbreklerde de toksik etki yapıp nefrite yol açabilmektedir. Çok mühim bir tesiri de çevre sinirlerine olan toksik tesiri ve bunun sonucu polinevrit denilen sinir iltihaplarına sebep olmasıdır.

Alkol, kalp hastalarına da negatif (olumsuz) etki eder, kalp kasları önce hacim genişlemesine uğrar ve sonra kalp yetmezliği meydana gelir. Koronerler (kalbi besleyen damarlar) de spazma ve göğüs ağrılarına sebep olur. Alkol genel olarak damar sertliğini hızlandıran faktörlerdendir. Alkoliklerde ruhi bozukluklara da rastlanır. Kronik alkolizmde zeka geriler. Öğrenme kapasitesi zayıflar ve hafıza kusurları ortaya çıkar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp