Akut Cerahatli Ortakulak İltihaplarının Komplikasyon Ve Sebilleri

Akut Cerahatli Ortakulak İltihaplarının Komplikasyon Ve Sebilleri : Vakaların çoğu şifa ile neticelenirse de bazan aşağıdaki komplikasyonlar ve sekeller görülür:a) Kronik ortakulak akıntısı, ağır işitme ve kulak çınlaması, adhesive proces;b) Mastoiditis (sık görülen bir komplikasyondur);e) Labyrinthitis: Akut cerahatli ortakulak iltihabında az görülür, fakat yaygın labyrinthitis yapar. Bu da menengitis’e sebep olarak ölümle neticelenebilir.d) Kafa içi komplikasyonları, az görülür. Daha ziyade kan yolu ile trom- bophlebitis yahut bakterihemi neticesi bu komplikasyonlar vuku bulur. Labirent, teğmen antri veya teğmen tympani yolları ile ve çocuklarda henüz açık bulunan temporal kemiğe ait sütürlerden de geçebilir.Bu komplikasyonlardan ilerde ayrı ayrı bahsedeceğiz.

Prognos - Vak’aların çoğunda gerek işitme ve gerekse akıntının kesilmesi bakımından prognos iyidir. Kulakzarının kendiliğinden delinmesini beklemeden yapılan geniş parasentes, prognosu daha çok iyileştirir.Tedavi - Hastalığın başlangıç safhasında alınacak tedbirler:Günde 3 - 4 defa % 2-5 nisbetinde glycerine phenique mahlülünden ılık olarak kulağa damlatmak, kulak üzerine sıcak kompres tatbik etmek, burun boğaz enfeksiyonlarına karşı antiseptik ve astrenjan burun damlalarından veya pomatlardan faydalanmak, lüzumuna göre sülfamid vermek, penicilin ve diğer antibiotikleri tatbik etmek.Ağrının pansumanla hafiflemediği vak’alarda analjeziklerden faydalanmak.Ateş ve ağrının devamında gecikmeden parasentes yapmalı, drenaj iyi bir şekilde temin olunmalıdır. Parasentes yalıut kulakzarının kendiliğinden delinmesinden sonra akıntının miktarına göre 2-3 defa sıcak asid borikli su veya serum fizyolojik ile lavaj yapılır, kulak yolu kurulanarak içeriye steril gaz bırakılır.

Bu tedavi ile akıntı azalır, kulak yoluna sulfaıııid yahut asid borik pülve- rize etmek faydalıdır. Onbeş yirmi gün sonra akıntı devam ederse °/o 50 alkol mahlülünden kulağa damlatmak tavsiye olunabilir. Alkol suyu çeker, antiseptiktir, mukozayı da tenbih ederek şifaya yardım eder. 1-6 hafta zarfında vakaların büyük çoğunluğu tam bir şifa ile neticelenir.Kronik cerahatli ortakulak iltihabı değişik belirtiler ve patolojik değişmeler gösteren bir hastalıktır. Bazı vakalarda devamlı bir kulak akıntısı bulunur, hayat için tehlike teşkil etmez.

Diğer taraftan bir kısmında hastalık hayat için bir felâket doğurabilecek durumdadır, bunun için de akut bir nezle kâfi gelebilir. Hastalar ağır işitme, kulak çınlaması, baş dönmesi, fena kokulu akıntı, bazan ağrı gibi şikâyetlerle hekime baş vururlar.Etyoloji - Kronik kulak akıntısı bir veya daha fazla akut cerahatli otitis’i takiben husule gelir. Enfeksiyonun devamı üzerine tesir eden lokal ve genel faktörlerin de rolü mühimdir. Kızıl, kızamık, difteri tüberküloz ekseriya kronik kulak siipürasyonuna sebep olur, çünkü hastanın mukavemeti azami derecede azalmıştır. Ortakulağın atipik anatomik durumu da kronikleşmede müessirdir. Devamlı nazofarenks enfeksiyonları, akut otitislerin tedavisinde gösterilen ihmaller önemli sebepler arasındadır.

Patoloji - Kulakzarında daima perforasyon bulunur. Perforasyonun mevkii klinik ve patolojik bakımlardan önem kazanır. Ortakulak mukozası enfiltredir. Granülasyonlar, polipler ortakulağın muhtelif bölümlerini ve kemikçikler zincirini birbirine bağlayan fibröz bandlar husule gelebilir. Epitelyum silendrik karakterini kaybeder, yassılaşır. Dışkulak yolu epidermisi marginal perforas- yoııdan geçerek ortakulağı istilâ edebilir. Kemikçikler ve civarındaki kemik dokuları harap olur. Süpürasyon kesilirse zardaki perforasyon ya açık olarak kalır yahut sikatrisle kapanır.Süpürasyonun devam ettiği bir kulakta perforasyonun bulunduğu yer, hastalığın muhtemel inkişaflarını göstermesi itibariyle, prognos bakımından önemlidir.

Santral perforasvonlar mukoza membranı süpürasyonunu, Attic bölgesindeki perforasyon kafa içi komplikasyonlarının olabileceğini, marginal perforas- yonlar ise kolesteatom teşekkül edebileceğini gösterirler. Perforasyonun birden fazla oluşu tüberkülozu düşündürür.Netice olarak perforasyonun mevkii kronik iltihabın karakterini, prognos ve tedavisini tayine yardım eder.Belirtiler - Mevcut patolojik duruma göre değişiklikler gösterir:

Genel olarak ağrı yoktur. Bulunuşu, granülasyon, polip, kurumuş sekresyonla perforasyonun tıkanması neticesi drenajın kâfi derecede olmadığını yahut kafa içi komplikasyonlarını düşündürür.Hasta daima ağır işitir. Süpürasyonun eskiliğine akıntının miktarına, mukozanın kalınlaşma derecesine, fibröz bandların yaptığı yapışıklıklara göre değişik derecelerde olur.Akıntı bazı vak’alarda azdır. Hattâ kulak yolundan dışarıya akmaz, suyu uçarak kuruyan artıklar serumen ve epidermis döküntüleriyle dışarıya çıkar. Hasta, kulağın akmadığını söyler. Akut nezleler, nasophaı-yngitis’ler akıntının ziyadeleşmesine yahut kesilmiş olan akıntının yeniden başlamasına sebep olurlar. Bu sırada mastoid üzerinde hafif hassasiyet bulunur.Çocuklarda akıntı daha boldur. Fakat kokulu, süt rengindeki akıntı kemik harabiyetini veya kolesteatom mevcudiyetini gösterir. Kanlı sekresyon polip ve granülasyon dokusunu düşündürür.

Kulak çınlaması, baş dönmesi gibi belirtiler diğer kronik ortakulak süpürasyonu belirtileriyle sıkı sıkıya ilgilidirler.Prognos - Hastalığın seyrine bağlıdır. İşitme ve hayati tehlike bakımlarından prognosa müessir olan faktörler; hastalığın devam müddeti, perforasyonun yeri, harabiyetin derecesidir. Bir kulak aktığı müddetçe neticenin ne yolda inkişaf edeceği evvelden kestirilemez. Kronik ortakulak iltihabı bazan kendiliğinden yahut gereken tedavisini yapmakla iyileşir, akıntı durur. Kulakzarındaki eksikliklere rağmen sağırlık her vakit fazla değildir. Sağırlığı arttıran daha ziyade kemikçikleri birbirine bağlayan fibröz bandların teessüsüdür.Granülasyon, polip, kolesteatom bulunan vak’alarda şifa gecikir. Akut nezleler kulakta akut nöbetlere sebep olarak muhtelif komplikasyonlar husule getirir. Kolesteatomlu vak’alarda kemik harabiyeti tazyik nekrozundan ileri gelir.

Meydana gelen komplikasyon, harabiyetin ilerleme istikametindedir. Labirente doğru ilerleyişlerde baş dönmesi, bulantı yahut lokal veya jeneralize menegitis belirtileri bulunur. Yukarıya, orta kafa çukuruna doğru ilerliyenler- de menegitis, beyin absesi husule gelir. Dışa doğru ilerleyen kemik harabiyeti dış kulak yoluna fistül, bazan da dışkulak yolunda arkaduvarm iç bölümünü tamamen harap ederek kendi kendine radikal mastoidektomi husule getirir.Tedavi - Tedavide vak’aya göre hareket edilmeli, lokal patolojik şartlar ve etyolojik faktörler göz önünde tutulmalıdır. Tıbbi tedavi ile bir çok vak’alarda akıntıyı kesmek mümkündür. Diğer bir kısmında ise cerrahi müdahale yapılmadan tatmin edici netice alınamaz. Tedavi ile akıntısı durmuş olan hastalarda yeni bir nezle tekrar akıntının başlamasına sebep olabileceği gibi akmakta olan kulağın akıntısı da burundaki maniaları kaldırmak, enfekte vejetasyon ve tonsilleri almakla kesilebilir. Bilhassa çocuklarda vejetasyonun e- hemmiyeii fazladır.

Süpürasyonun drenajına engel olan kabuklar, granülas- yonlar kaldırılmalıdır. Kulakzarı harap olmuş olanlar denize girmemeli, banyo sularından kulaklarını muhafaza etmelidirler. Kulak asid borikli su ile veya port kotona sarılmış pamukla temizlenmelidir. Kulağı temizlemek asid borikle satüre edilmiş alkol damlatılarak ve birkaç dakika sonra kulak silinip kurulanarak ve içeriye asid borik tozu yahut sulfanilamid tozu pülverize etmek suretiyle de yapılır. Kulağı temizlerken dokuyu tromatize etmemelidir. Özel kanül ile attic bölgesine lavajlar yapılır. Kronik kulak akıntılarının tedavisinde kuru gaz pansumanları da kayda değer. Kuru pansumanda port kotonla temizlendikten sonra içeriye iodformlu bir gaz gevşekçe konur. Antiseptik tesirleri kuvvetli olan rivanol. tripaflavin, akriviyole gibi boyalı ilâçlar muvaffakiyetle kullanılır. Tubanın kataterizmi, havalandırma, sekresyonu temizleme ve adhezyon- lara engel olma bakımlarından faydalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp