Sıkıntı ve Üzüntü Gelince Dualar

Sıkıntı ve Üzüntü Gelince Dualar :

Sıkıntı Ve Üzüntü Gelince Dua: İnsanlar hep borç, sıkıntı ve kederlerden şikayet eder , dert yanarlar ve hayatımızda önemli yer tutarlar. Zaten hemen hemen her insanın,her ailenin bunlarla yüzyüze olduklarını söyleyebiliriz.

Bilhassa bu son zamanlarda insanoğlunun bitmez tükenmez ihtiyaçlarını karşılamak için,bilinçsiz ve ölçüsüz bir şekilde borç altına girerler. Ayrıca aile sounlarının çoğalmasından doğan, sıkıntı, üzüntülerde başını alıp gidiyor.

Bunları aşabilmek için kendi gayret ve çabalarımızı sabırlı bir şekilde devreye koymamız gerekir.Gayret ve çabalarımızı elimizden geldiğince kullandıktan sonra,bunları aşabilmek içn dualarada ihtiyacımız olacaktır.

Bu dualar aşağıda verilmiştir ; Allah kabul etsin…..Amin

BORÇTAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUÂ

Ebû Said El-Hudrî'den Radıyallahu Anh rivayet edildiğine göre, şöyle demişdir:
"Bir gün, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescide girdi. Bir de orada Ebû Umâme adında ensardan bir adam bulunuyordu. Peygamber ona:

“Ey Ebû Umâme! Böyle namaz vakti olmadığı bir zamanda seni burada oturuyor görmekteyim, (nedir bu halin)?” dedi. Ebû Umâme:

- Üzerime çöken üzüntüler ve borçlar, ya Rasûlallah!...deyince Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

- Sana bir takım sözler öğreteyim mi ki, onları söylediğin zaman, Allah senin üzüntünü gidersin ve senden borcunu ödesin? Ben; ‘evet (öğret) ya Rasûlallah‘ dedim. Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “Sabahladığın ve akşamladığın vakitlerde şunları söyle:

(Allâhümme innî eûzü bike minel hemmi vel hazeni ve eûzü bike minel aczi vel keseli. Ve eûzü bike minel cübni vel buhli. Ve eûzü bike min ğalebetid deyni ve gahrir ricâli. )
“Allah'ım! Üzüntü ve kederden sana sığınırım. Acziyetden ve tenbellikten sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Borç altına düşmekten ve düşmanların üstün gelmesinden sana sığınırım." Ebû Umâme der ki, ben bunu yaptım. Allah Tealâ, üzüntü ve kederimi giderdi ve borcumu benden kaldırdı.”

Hazreti Ali'den Radıyallahu Anh rivayet edildiğine göre, bir, mükâteb (borçlu köle) kendisine gelip şöyle dedi: “Ben âzâd olma karşılığı olarak ödeyeceğim borcumdan acziyete düştüm, bana yardım et.” Hazreti Ali:
“Rasûlullah‘ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana öğretmiş olduğu bir takım sözleri öğreteyim mi? Senin üzerinde dağ kadar borç olsa dahi, Allah onu sana ödetir. Şöyle söyle:

(Allâhümmekfinî bihalâlike an harâmike ve ağninî bifadlike ammen sivâke.)
“Haramına karşı beni helâlin ile yetindir, Allah'ım! Senden başkasından da fazlınla beni müstağni kıl (senden başkasına beni muhtaç etme.)”


ÜZÜNTÜ VE KEDERDEN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR


Ebu'd-Derdâ'dan Radıyallahu Anh rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim sabah ve akşam yedi kez şu sözleri söylerse, dünya ve ahiret işlerinden kendisine üzüntü veren şeyleri Allah giderir:

(Hasbiyellâhu lâ ilâhe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîmi.)

"Allah bana kâfidir;

O'ndan başka ilâh yoktur. O'na tevekkül ettim; O, büyük Arş'ın Rabbidir."

Ebû Musa El-Eş'ârî'den Radıyallahu Anh rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kime bir keder yahud bir üzüntü isabet ederse, şu kelimelerle duâ etsin:

(Ene abdüke ibnü abdike, ibnü emetike, fî gabdatike. Nâsıyetî biyedike. Mâdın fiyye hukmüke. Adlün fiyye gadâüke. Eselüke bikülli ismin hüve leke, semmeyte bihî nefseke ev enzeltehû fî kitâbike ev allemtehû ehaden min halgıke eviste'serte bihî fî ılmil ğaybi indeke en tec‘alel gur'âne nûra sadrî ve rebîa galbî ve cilâe huznî ve zehâbe hemmîy.)

“(Allahım!)Senin kudretin altında, ben senin kulunum, erkek kulunun ve dişi kulunun da oğluyum. Boynum senin kudret elindedir. Hükmün bana geçerlidir. Hakkımdaki hükmün adalettir. Kendini adlandırdığın özüne has bütün isimlerle, yahut Kitab‘ında indirdiklerinle yahud yaratıklarından birine öğrettiğin isimlerle yahut katında seçtiğin gayb ilmindeki isimlerle senden istiyorum ki, Kur'an'ı göğsümün nuru, kalbimin neş'esi, kederimin izalesi, üzüntümün gidişi yapasın.”

Peygamberin bu sözleri üzerine meclisteki adamlardan biri:

- Ey Allah'ın Rasulü! Asıl aldanmış olan, bu sözleri söylemediğinden aldanandır. Peygamber:

- Evet, bunları söyleyiniz ve onları öğretiniz. Çünkü bunları, taşıdıkları manalardaki şeyleri isteyerek söyleyenin, Allah üzüntüsünü giderir ve ferahlığını uzatır, buyurdu. "

Ebû Said El-Hudrî'den Radıyallahu Anh rivayet edildiğine göre, şöyle demişdir:

"Bir gün, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescide girdi. Bir de orada Ebû Umâme adında ensardan bir adam bulunuyordu. Peygamber ona: Ey Ebû Umâme, böyle namaz vakti olmadığı bir zamanda seni burada oturuyor görmekteyim, (nedir bu halin)? dedi. Ebû Umâme:

-Üzerime çöken üzüntüler ve borçlar, ya Rasûlallah!...deyince Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

Sana bir takım sözler öğreteyim mi ki, onları söylediğin zaman, Allah senin üzüntünü gidersin ve senden borcunu ödesin? Ben, evet (öğret) ya Rasûlallah, dedim. Peygamber efendimiz buyurdu: “Sabahladığın ve akşamladığın vakitlerde şunları söyle:

(Allâhümme innî eûzü bike minel hemmi vel hazeni ve eûzü bike minel aczi vel keseli. Ve eûzü bike minel cübni vel buhli. Ve eûzü bike min ğalebetid deyni ve gahrir ricâli. )

“Allah'ım! Üzüntü ve kederden Sana sığınırım. Acziyetden ve tenbellikten sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım. Borç altına düşmekten ve düşmanların üstün gelmesinden Sana sığınırım." Ebû Umâme der ki, ben bunu yaptım. Allah Tealâ, üzüntü ve kederimi giderdi ve borcumu benden kaldırdı.”

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp