Kas Gerilimi ve Kronik Ağrı

Kas Gerilimi ve Kronik Ağrı Kronik aşırı kas gerginliği, tetik noktaları ilerletebilir ve devam ettirebilir böylece tetik nokta terapisinin etkinliğini azaltır. Alışılmış kas gerginliğinin giderilmesi, kronik ağrı tedavisinin önemli bir parçası olabilir (1999, 221).Milyonlarca insan, stresle başa çıkmak için sistematik gevşeme yöntemleri kullanır. Ben bu insanlardan biriyim. Otuz beş yıl önce sinirsel gerilim tedavisinin bir parçası olarak Jacobson'un aşamalı gevşeme yöntemini öğrendim ve o zamandan beri hemen hemen her gün kullandım. Bu zaman boyunca yöntemi rafine ettim ve iki parçaya ayırdım; bunlara da pasif gerilim akılma ve aktif gerilim tabliyesi adlarını verdim. Bu tekniklerin aşamalı gevşemede bir gelişme olduğuna inanıyorum. Özellikle diğer yöntemlerle geriliminizi kontrol altına almakta sorunlarıruz varsa bunları denemek isteyebilirsiniz.Benim aktif gerilim tahliye si yöntemim, gerginliğin vücuttan sistematik bir şekilde parça parça atıldığı Jacobson'un aşamalı gevşeme yönteminden kaynaklandı. Buna karşın aktif gerilim tahliye sinde kasları gevşetıneden önce kasmanız gerekmez. Yeterince beceri kazandığınızda, gerilim durumundaki bir insanı hemen ve tamamen gevşetmeniz mümkündür.Pasif gerilim akıtınası, aktif gerilim tahliyesinin tam tersi olan biryaklaşımdır. Stresin tam ortasındayken yoğun olan sistematik gevşeme yerine zirveye ulaşıp kendiliğinden dağılana kadar kendinizi pasif bir şekilde gerginliğinize bırakırsınız. Pasif gerilim akıtınası, korkularınızla yüzleşmenizi ve bununla ilgili duyguları tam olarak yaşamanızı isteyen çeşitli hassasiyet azaltma (desensitization) yöntemleri ile ilişkilidir. Bununla birlikte pasif gerilim akıtması ile bilinciniz özellikle kaslarınızdaki gerilime odaklarsınız. Duyguların kavramaya ilişkin yönlerini bypass eder ve duyguların başlıca fiziksel belirtisi olan kas gerilimin üstesinden doğrudan ve pratik bir şekilde gelir.Pasif gerilim akıtması, aktif gerilim tahliyesinin daha derin bir seviyesini kolaylaştırır ve bu belki de yöntemin en güçlü yarııdır. Geniş tecrübeme dayanarak pasif gerilim akıtmasının başka türlü baş edilemeyecek yüksek seviyedeki kas gerilimine etki ederken en şiddetli öfke ve üzüntüleri de çabucak kesebildiğini söyleyebilirim. Aşı-rı ve alışılmış kas geriliminin uyarımı olmadan kaslar, tetik nokta geliştirmeye daha az yatkın olur ve çoğu ağrı problemi çok daha kolay çözülebilir.

Deneyimler Birinci bölümde tetik noktalar ile olan deneyimimin daha samimi bir raporunu verebilmek için birinci şahıs olarak yazclım. Bunu kendi kendine uygulanan tetik nokta masajını denemeniz için yaptım. Bu bölümde ise başka bir kişisel hikaye için tekrar birinci şahsa geçiyorum. Bana gevşemenin tedavi amaçlı kullanımı hakkında konuşmak için güya hak veren bir akademik kimliğim yok, ama deneyimlerimden dolayı geçici olarak da olsa kendimi otorite iddia etme hakkım olduğunu düşünüyorum. Akademisyenler, söylemek zorunda olduklarıma biraz öfkelenebilir, ama sanırım neden bahsettiğimi bilip bilmediğime siz karar verebilirsiniz.Akademisyenler, kişisel deneyimlere alaycı bir şekilde "anektodal kanıt" derler. Ama bir şeyin doğruluğunu deneyerek öğrenmeye çalışmaktan ve işe yarayıp yaramaclığını görmekten daha iyi bir bilimolabilir mi? Yenilikçi psikolog Carl Rogers, kişisel deneyime fazlasıyla inarıırdı. Derdi ki en kişisel olan şey en geneldir. Diğer bir değişle en doğru, gerçeklikle en yakın temas ta olandır. Carl Rogers bir kuşak önce, psikologlar için temeller atan bir metin olan Hasta Merkezli Terapi (Client-Centired Therapy, 1951) kitabının yazarı olarak daha iyi tanınırdı. Terapistlerin hastalarına kendi yollarını bulmaları konsunda güvenmelerini ve dikkatlerini tamamen onları oldukları gibi anlamaya ve kabul etmeye vererek onlara bunun için yarclımcı olmalarını önerirdi. İnsanların kendi deneyimlerinden ortaya çıkan bilgiyegüvenmelerinin son derece önemli olduğuna inanırdı, Daha sonraki bir kitabı Birey Olmak (On Becoming A Person,1961) adlı kitbında Dr. Rogers, tüm ilimin belki de nesnelliğe çok fazla önem verdiğini, bilimin gerçekte bilim adamı tarafından her seferinde alınan kararlar ve öznel tercihlere dayanclığını söyleyerek daha da ileri gitti. Ona göre nihai olarak bilginin tabanındaki kaynak, kişisel deneyimdi. Rogers'in fikrine göre kişisel deneyler ve hatalar, deneysel yöntemin kalbiydi ve bilimsel kanıtlar sadece kişiler tarafından yapılan gözlemlerin birinci elden raporları olarak varclı. Esaslarına inildiğinde bilim, temel olarak.kişisel deneyimlerin bir birikimi olarak görülebilir; ideal olarak kapsam açısından sınırlı olmalı ve başkaları tarafından tekrarlanarak doğrulanabilecek kadar objektif detaylarla tarumlanmalıdır (Rogers 1961,215-224).